Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/601 E. 2022/628 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/601
KARAR NO : 2022/628

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/02/2021 (Dava) – 15/03/2022 (Karar)
NUMARASI : 2021/107 Esas- 2022/154 Karar
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
BAM KARAR TARİHİ : 07/04/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 07/04/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/03/2022 tarihli 2021/107 Esas ve 2022/154 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02.02.2021 tarihinde …. Mah. …. Cad. No:.. …./İZMİR adresinde yaşanan sel felaketi nedeniyle oluşan su baskınları nedeniyle tamamen sular altında kaldığını, müvekkiline ait 2013, 2014, 2015, 2016, 2017, 2018, 2019 yıllarına ait; yevmiye, defteri kebir, envanter ve karar defterleri, 2013 , 2014, 2015, 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 yılı Ocak ayına ait; personel özlük dosyaları, iş sözleşmeleri, imzalı ücret bordroları ve personele ait her türlü resmi belge (izin belgeleri vs.), 2013, 2014, 2015, 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 Ocak ayına ait tüm sözleşmeler, protokoller, ek protokoller, yazışmalar, resmi belgeler, gelir gider belgeleri, cari hesap mutabakatları, tediye ve tahsilat belgeleri, ticari defterlere kaydedilmesi gereken resmi belgelerin, 07-07-2018 basım tarihli A77251 – A77500 seri sıra nolu 5 cilt fatura koçanı, müvekkili şirket adına yapılan kira sözleşmelerini, sel ve su baskını nedeniyle zayi olduğunu ileri sürerek, müvekkili şirkete ait ticari defter ve belgelerin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; ”… Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davacı …ne ait 2013-2014-2015-2016-2017-2018-2019-2020 yıllarına ait yevmiye defteri, defteri kebir, envanter ve karar defterlerinin ve bu defterlere kayıt edilen gelir gider belgelerinin zayi olduğunun tespiti ile zayi nedeniyle zayi belgesi verilmesine, … ltd. matbaa tarafından, ….şti. adına basılan seri a-77251-77500 arası 5 cilt (250 adet) irsaliyeli faturaların zayi olduğunun tespiti ile zayi nedeniyle zayi belgesi verilmesine, davacının sair belgelere ilişkin talebinin reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı şirkete ait 2013, 2014, 2015, 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 yılı Ocak ayına ait; personel özlük dosyaları, iş sözleşmeleri, imzalı ücret bordroları ve personele ait her türlü resmi belge (izin belgeleri vs.); tüm sözleşmeler, protokoller, ek protokoller, yazışmalar, resmi belgeler, gelir gider belgeleri, cari hesap mutabakatları, tediye ve tahsilat belgeleri, ticari defterlere kaydedilmesi gereken resmi belgelerinin, İtfaiye Dairesi Başkanlığı, İtfaiye Yangın ve Acil Müdahale Şube Müdürlüğü tarafından 05.02.2021 tarihinde düzenlenen, 15.02.2021 tarihinde onaylanan, 4545 zabıt nolu 02.02.2021 olay tarihli su baskını kontrol/emniyet zaptından, yağmur suyundan etkilenerek zayi olduğunun anlaşıldığını, yerel mahkemenin bahsi geçen evrakların başka kurumlardan temin edilebileceği yönündeki kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı şirkette çalışmaya devam eden yahut ayrılan personellere geçmişe dönük bordro imzalatılması yahut izin belgesi düzenlenmesinin, davacı şirketin ticari faaliyetleri süresince oluşturulan hesap mutabakatlarını yeniden yapmasının; muhataplara ulaşmasının, ulaşsa da yeniden imzalatabilmesinin mümkün olmadığını, talep ettikleri tüm belgelerin zayi olduğu sabitken, davanın kısmen kabulünün müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet vereceğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak; davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6102 Sayılı TTK’nun 82/7 maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’ nın 82/7 maddesine göre; Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.
1-Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, davacının sair belgeler yönünden talebinin soyut nitelikte olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
2-6100 sayılı HMK’nın 26/1 maddesinde” Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü bulunmaktadır.
Medeni hukuk yargılamasına hâkim olan ilkelerden biri taleple bağlılık ilkesidir. Bu ilke HMK’nın 26’ncı maddesinde açıkça ifade edilmiştir. Buna göre, hâkim tarafların talepleri ile bağlıdır. Kanunlarda gösterilen sınırlı sayıdaki istisnalar bir kenara bırakılacak olursa talepten fazlasına veya talepten başka bir şeye karar veremez. Fakat hâkimin duruma göre talep sonucundan daha azına karar vermesinin önünde engel yoktur. Bazı durumlarda hâkim tarafların talebiyle bağlı değildir. Bu durumlar kanunda açıkça belirtilmiştir. Taleple bağlılık ilkesi özü itibariyle hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olduğunu ifade eder. Taleple bağlılık ilkesinin taşıdığı ilk anlam; tarafın talep etmediği husus hakkında mahkemenin karar veremeyeceğidir. Buna göre tarafın neyi talep edip etmediği ve hâkimin ne hakkında karar verip veremeyeceği dava dilekçesine bakılarak tespit edilir. Bu tespitin konusunu, istenilen hukuki sonuç oluşturur. Bu itibarla hâkimin karar verme sınırı dava dilekçesi ile belirlenmiş olur.
Taleple bağlılık ilkesinin taşıdığı ikinci anlamı ise; tarafın talebinden fazlasına mahkemece karar verilememesidir (HMK m.26). Taleple bağlılık ilkesine yüklenen bu anlam aynı zamanda 24’üncü maddede ifade edilen “tasarruf ilkesi” ve 25’inci maddesinde yer alan “taraflarca getirilme ilkesi” ile de bağlantılı ve uyumludur. Nihayet taleple bağlılık ilkesinin bir diğer anlamı ise; hâkimin talep edilenin dışında, farklı bir şeye karar verememesidir. Talep edilenden farklı bir şeye karar verememe, dilekçenin talep sonucu kısmı ile verilen hükmün sonuç kısmının karşılaştırılması suretiyle tespit edilir. Bununla birlikte taleple bağlı olma, yargılama sonucunda davacının talep ettiği haktan daha azına sahip olduğunun belirlenmesi durumunda uygulanmaz (HMK m. 26). Talepten azına karar verme “çoğun içinde az da vardır” esasına dayanmaktadır. Bu kural ise davacının talep sonucu ile aynı nitelikte olan daha azına karar vermeyi ifade etmektedir. Nitekim dava açıldığında davacının talebi maddi hukukta karşılığa sahip olduğu oranda mahkemeden hukuki koruma sağlanmasıdır. (Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 2019/1234 Esas, 2019/3335 Karar sayılı ilamı aynı doğrultudadır.)
Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkiline ait 2013, 2014, 2015, 2016, 2017, 2018, 2019 yıllarına ait; yevmiye, defteri kebir, envanter ve karar defterleri için zayi belgesi talep etmesine rağmen, mahkemece taleple bağlılık ilkesi aşılarak, 2020 yılına ait yevmiye defteri, defteri kebir, envanter ve karar defterleri için zayi belgesi verilmesine dair yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf itirazlarının kamu düzenine ilişkin sebeplerden kabulü ile kararın kaldırılarak, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının kamu düzenine ilişkin sebeplerden KABULÜ ile; Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/03/2022 tarihli 2021/107 Esas – 2022/154
Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“1-Davanın kısmen KABULÜ ile, davacı …ne ait 2013-2014-2015-2016-2017-2018-2019 yıllarına ait yevmiye defteri, defteri kebir, envanter ve karar defterlerinin ve bu defterlere kayıt edilen gelir gider belgelerinin ZAYİ OLDUĞUNUN TESPİTİ ile zayi nedeniyle ZAYİ BELGESİ VERİLMESİNE,
2-… Ltd. Matbaa tarafından, …ne adına basılan Seri A-77251-77500 arası 5 cilt (250 adet) İrsaliyeli Faturaların ZAYİ OLDUĞUNUN TESPİTİ ile zayi nedeniyle ZAYİ BELGESİ VERİLMESİNE .
3-Davacının sair belgelere ilişkin talebinin REDDİNE,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Alınması gerekli 80,70-TL karar harcının peşin alınan 59,30-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Sarf edilmemiş gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,”
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
B)İSTİNAF AŞAMASINDA;
1-İstinaf başvurusu sırasında, davacıdan alınan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
2-İstinaf incelemesi esnasında davacı tarafça yapılan istinaf başvuru harcının, hazineye gelir olarak kaydına,
3-Dava hasımsız açıldığından ve istinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olmak üzere 07/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.