Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/575 E. 2022/625 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/575
KARAR NO : 2022/625

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/10/2020 (Dava) – 27/01/2022 (Karar)
NUMARASI : 2021/855 – Esas 2022/74 Karar
DAVA :Anonim Şirkete Kayyım Atanması, Şirket Yönetim Kurulu Başkanının Yetkilerinin Kaldırılması
BAM KARAR TARİHİ : 07/04/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 07/04/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/01/2022 tarihli 2021/855 Esas ve 2022/74 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle;
müvekkili …’ın, …’nin ortağı, davalı …’nın da şirketin diğer hakim ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğunu, bu iki kişi haricinde başka ortakların da mevcut olduğunu, şirketin Denizli ‘de … Özel Hastanesi’ni çalıştırdığını, hastanenin 20/04/2001 yılından beri işletildiğini, davalı … tarafından ve onun talimatı ile müvekkiline hiç bir zaman şirketin mali kayıtlarının gösterilmediğini, davalı …’ın şirketin kaynaklarını kullanarak mal edindiğini, Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/982 Esas sayılı dosyası ile açılan davada da kayyım tayini talep edildiğini, şirket yönetiminin, davalı … uhdesinde kalması halinde hem şirketin, hem çalışanların hem de davacının zarara uğrayacağını, ayrıca kamu zararının da gerçekleşeceğini bildirerek, davalı …’ın şirket yönetiminden el çektirilerek, şirkete öncelikle müvekkilinin ve uygun görülecek kayyımların tayinine karar verilmesine, davalı …, boşandığı eşi …, kızları … ve … adlarına kayıtlı taşınır ve taşınmaz malları ile şirket hisseleri, şirket alacakları ve hakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, dosyanın Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/982 esas sayılı dosyası ile birleştirmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle; öncelikle açılan davaya ilişkin olarak yetki itirazlarının bulunduğunu, davalılardan …’nın adresinin … Mahallesi … Sokak No:… …/… diğer, davalı müvekkili … Sağlık Hizmetleri A.Ş. nin adresinin ise … Mahallesi … Sok. No: …/… …/… olduğunu, her iki davalının da adresinin Bornova/İzmir olması nedeniyle yetkili mahkemenin HMK uyarınca İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davanın yetki yönünden reddinin gerektiğini, bununla birlikte davalılardan …’ya ilişkin olarak yine derdestlik itirazlarının bulunduğunu, davacının dava dilekçesinde belirttiği üzere davanın, Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/982 Esas sayılı dosyasında davacının aynı maddi olgulara dayandığını, ancak yasal olarak hasım olarak göstermek zorunda olduğu … A.Ş. nin davalı olarak gösterilmediği ve davacıya bu eksikliği gidermek için eldeki davanın açıldığını, 24.12.2005 tarih ve 114 sayılı … A.Ş. olağanüstü Genel Kurul toplantısı sonrasında alınan karar ile davacı tarafın anılan şirketin yönetim kurulu başkanı olduğunu, yine 29.05.2009 tarih ve 2009/5 yönetim kurulu kararı ve 27.07.2012 tarih ve 2012/9 Karar sayılı yönetim kurulu kararları ile yönetim kurulu başkanı olarak çalışmasına devam ettiğini, … A.Ş. nin yönetiminin 9 yıl bizzat davacı tarafından yapıldığını, müvekkilinin … AŞ. isimli dava dışı şirkette 15/09/2014 tarihinde 2014/6 sayılı yönetim kurulu kararı ile yönetim kurulu başkanı olarak görev yapmaya başladığını, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; ”…Mahkememizin iş bu dava dosyası ile Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/982 Esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşıldığından, dosyanın Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/982 Esas sayılı dosyası ile HMK 166/2. maddesi de dikkate alınarak birleştirilmesine, mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına, birleştirme kararının HMK 166/3 maddesi gereğince derhal ilk davanın açıldığı Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine bildirilmesine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi tarafından görülen işbu davada hangi mahkemenin yetkili olduğu hususunun Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 2021/1031 Esas, 2021/1423 Karar uyarınca belirlendiğini, anılan karar uyarınca işbu davada İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğuna karar verildiğini, zira davalıların ikisinin de yerleşim yerinin İzmir olduğunu, bu sebeple ilk derece mahkemesi tarafından Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararına uyulmaksızın, dosyasının Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalılardan anonim şirket yönetim kurulu başkanı …’nın yetkilerinin kaldırılması ve şirkete kayyım atanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava dosyasının, aralarında hukuki ve fiili bağlantı olması nedeniyle Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/982 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nın 166/2. maddesine göre, davalar ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/12527 Esas, 2016/9159 Karar sayılı ilamı aynı doğrultudadır).Bu durumda, ilk mahkeme tarafından birleştirme kararı verilemeyeceği gibi mahkemece resen dosyaların birleştirilmesi de mümkün değildir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren bununla bağlıdır.
Somut olayda, her iki dava önce aynı yargı çevrelerinde açılmış olup, ikinci davanın açıldığı mahkemece, 17/02/2021 tarihli karar ile davalıların süresi içinde yetki itirazında bulunmaları nedeniyle, dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle usulden reddine, yetkili mahkemenin İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna karar verilmiş, kararın davacı vekilince istinaf edilmesi sonucu, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 08/09/2021 tarih ve 2021/1031 Esas, 2021/1423 Karar sayılı ilamı ile davacı vekilinin istinaf başvurusu HMK’nın 353/1/b/1 maddesi uyarınca esastan reddedilmiş ve dosya İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş, İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesince birleştirme kararının verildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 14/(2) maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.
Kanuna göre davada yetkili mahkemenin şirket merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmaktadır. (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2013/8259 Esas, 2013/11219 Karar sayılı ilamı aynı doğrultudadır.)
Eldeki davadaki taleplerden biri de, davalılardan anonim şirkete kayyım atanması istemine ilişkin olup, anılan dava, davalı şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde görüleceğinden, davalı şirket merkezinin de İzmir ilinde bulunduğu anlaşıldığından, yazılı şekilde kesin yetkiyi bertaraf edecek biçimde birleştirme yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-a)-5) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar vekilinin ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-5) maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-5) maddesi gereğince; İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/01/2022 tarihli 2021/855 Esas- 2022/74 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın yargılamanın yapılması amacıyla, 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-)-6) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf edenler tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-5) maddesi gereğince kesin olmak üzere 07/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.