Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/572 E. 2022/626 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/572
KARAR NO : 2022/626

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2022 (Dava) – 11/02/2022 (Karar)
NUMARASI : 2022/80 Esas – 2022/115 Karar
TALEP : Zayi Belgesi Verilmesi
BAM KARAR TARİHİ : 07/04/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 07/04/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/02/2022 tarihli 2022/80 Esas ve 2022/115 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 2020 yılı Aralık ayında şirket merkezinin taşındığını, pay defterinin bu taşınma sırasında kaybolduğunu, ancak zayi olgusunun 04/02/2022 tarihinde tespit edildiğini belirterek, pay defterinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; ”… talep eden şirketin iş bu talep ile ticari defter ve kayıtlardan olan pay defterinin ziyaı nedeniyle zayi belgesi talebinde bulunduğu, talep dilekçesinde söz konusu defterin 04/02/2022 tarihinde kaybolduğunun tespit edildiği ve kaybolmanın taşınmadan kaynaklandığının belirtildiği, defterin kaybolması sebebine ilişkin başka bir olgunun bulunmadığının bildirildiği, TTK’nın 82/7. maddesinde, zayi belgesi verilmesini gerektirecek zayi olma durumları sınırlı olarak sayılmamış ise de tacirin zayi belgesi isteyebilmesi için, defterlerin zayi olmasında kusur ve sorumluluğunun bulunmaması, tedbirli bir tacir gibi davranmasına rağmen zayi olayına engel olamamış durumda olması gerektiği, ayrıca, ziya durumunun tacirin iradesi dışında meydana gelmesinin zorunlu olduğu, somut olayda talepte bulunan şirketin tacir olarak tacir olmanın hüküm ve sonuçları kapsamında basiretli davranma yükümlülüğü altında olduğu, talebe konu edilen defterin kasaya alınması, özenle korunması ve saklanması gerektiği, talepte bulunan tacirin taşınma işlemi sırasında gerekli dikkat ve özeni göstermeyecek kendi kusuru ile defterin kaybına neden olduğu, bu halde zayi belgesi talep edemeyeceği, iddianın ileri sürülüş biçimi ve zayi tarihinin dahi belirlenememesine göre mahkememizce araştırma yapılmasına lüzum bulunmadığı, talebin niteliği itibariyle çekişmesiz yargı işi olduğu, 6100 sayılı HMK’nun 316 vd. maddeleri uyarınca basit yargılama usulüne tabi olduğu, dosya üzerinden karar verilebileceği…” gerekçesiyle; ”…Talebin reddine…” karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı Vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin tacir olmanın yükümlülüğüne uygun olarak ticari defterlerini kasada sakladığını, ancak yerel mahkemenin defterlerin nerede saklandığı hususunu araştırma yoluna gitmediğini, söz konusu defterlerin pay defteri olup, kayboluşunun uzun zamandır anlaşılamamasının deftere işlenecek herhangi bir pay değişikliği durumunun olmamasından kaynaklandığını, bu hususun TTSG kayıtlarıyla da sabit olduğunu, talebin idari yönden bir eksikliği ikmal etmek amacıyla yapıldığını, müvekkili hakkında idari/adli bir vergi davası ve/veya soruşturması bulunmadığını, noterlerin, zayi belgesi olmadan yeni pay defteri tasdik etmediğini, bu durumda müvekkili şirketin pay defteri kullanamadığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve taleplerinin kabulüyle, davaya konu pay defteri hakkında zayi belgesi verilmesine karar verilmesi gerektiğini bildirerek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6102 Sayılı TTK ‘nın 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 82-(7) maddesine göre; bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa; tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren, onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Maddede düzenlenen (15) günlük süre hak düşürücü süredir.
6102 TTK’nın 82-(7) maddesinde; zayi belgesi verilebilecek haller sayılmıştır. Tacirin, anılan yasa maddesinden yararlanabilmesi için bir taraftan ticari defterlerin ve belgelerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında, elinde olmayan bir nedenle meydana gelmiş olması zorunludur. Mücbir nedenlerin ispatı, bunu iddia eden tacire aittir. İleri sürülen mücbir nedenin dayandığı olayların defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olup olmadığı araştırılmalı ve irade dışında defter ve vesikaların tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması sonucu oluştuğunda mücbir neden kabul edilmektedir.
Davacı, tutmak ve saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri özenle korumakla yükümlüdür.
Somut olayda; tacir olan şirketin, muhafaza konusunda gerekli özen yükümünü yerine getirmediği, davacının ileri sürdüğü şirket merkezinin taşınma nedeninin, kanunda sayılan haller arasında yer almadığı anlaşılmaktadır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/02/2022 tarihli 2022/80 Esas-2022/115 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olmak üzere 07/04/2022 tarihinde oy birliği ile ile karar verildi.