Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/566 E. 2022/592 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/566
KARAR NO : 2022/592

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/02/2022 (tarihli ek karar)
NUMARASI : 2022/9 D.İş Esas – 2022/9 D.İş Karar
DAVA : İhtiyati Hacze İtiraz
BAM KARAR TARİHİ : 06/04/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 06/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/02/2022 tarihli ek karar 2022/9 D.İş Esas ve 2022/9 D.İş Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
İhtiyati haciz isteyen vekili talep dilekçesinde özetle, karşı taraf …’ne diğerlerinin kefaletiyle müvekkili bankanın İzmir Atatürk Organize Sanayi Şubesi nezdinde kullandırılan kredilerin geri ödemelerinin yapılmaması üzerine Beyoğlu 48.Noterliği’nin 23/12/2021 tarihli, 126550 yevmiye numaralı ihtarnamesine konu (nakit) 704.642,36 TL’nin ödenmesinin bildirilmiş olmasına rağmen halen ödenmediğini, karşı tarafın bilinen adreslerini terkettiği, müvekkil alacağının ödenmesini imkansız hale getirecek girişimlerde bulunduğu yönünde duyumlar alındığını bildirerek, ihtar tarihi itibariyle faiz ve masraflar hariç yukarıda belirtilen ihtarnameye konu 704.642,36 TL alacağın tahsilini teminen karşı tarafların menkul ve gayrimenkulleriyle üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, karşı taraf hakkında belirtilen alacak için Menemen İcra Müdürlüğü’nün 2022/170 E.sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığından tesis olunacak kararın belirtilen icra dosyasından uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “… Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve heyetin taktirine göre:muterizler vekilinin mahkememizin 18/01/2022 tarihli 2022/9 D.iş sayılı ihtiyati haciz kararına vaki itirazının reddine, …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
İtiraz eden – karşı taraf vekilleri istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/9 D.İş sayılı dosyasında, müvekkilleri aleyhinde alacaklı tarafın talebi ile ihtiyati haciz kararı verildiğini ve Menemen İcra Müdürlüğü’nün 2022/170 esas sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararının icrasının talep olunduğunu ve taraflarınca ihtiyati haciz kararına itiraz edildiğini, ihtiyati haciz kararına itirazlarının reddine karar verildiğini, verilen red kararının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati hacize dayanak olarak gösterilen ve dosyaya sunulan müvekkili şirkete kullandırılan ticari kredi ve açılan çek hesabı dolayısıyla verilen çek karnesine ilişkin olarak Beyoğlu 48.Noterliği’nin 23.12.2021 tarih ve 126550 yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesine taraflarınca yasal süresi içerisinde Menemen 1.Noterliği’nin 30.12.2021 tarih ve 09635 yevmiye nolu cevabi ihtarnamesi ile itiraz edildiğini, bu cevabi ihtarnamede de belirtildiği üzere alacaklı tarafça kullandırılan kredinin … teminatı ile kullandırıldığını, şartları oluştuğu halde yapılandırma taleplerinin kabul edilmediğini ve yasal 180 günlük takip talep süresi dolmadığı halde hesap kat ihtarnamesi düzenlendiğini, mahkemece ihtiyati haciz kararına itirazlarının reddine gerekçe olarak alacaklı tarafça talep olunan kredinin … A.Ş.nin teminatı altında olmasının bankanın ihtiyati haciz yoluna başvurmasına engel olmayacağı ve taraflarınca yeniden yapılandırma talep edilmesi hususunun ispatlanamadığının belirtildiğini, alacaklı banka tarafından Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/83 esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, … A.Ş. ile alacaklı banka arasında düzenlenen hazine destekli kefalet işlemleri protokolün 1.1.2.maddesi hükmünde, 11.10.2018 tarih ve 30562 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 162 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararının 2. maddesi ile 2016/9538 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 6. maddesinin 2. fıkrasına “kredi veren tarafından tazmin talebinde bulunulmadan önce, yararlanıcıya kararın 4 üncü maddesi ile hüküm altına alınan yapılandırma kapsamında veya 15/8/2018 tarihli ve 30510 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Finansal Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılması Hakkında Yönetmelik kapsamında yapılandırma imkanı tanınmış olması gerekir.” cümlesi eklendiğini, bu itibarla alacaklı ihtiyati haciz isteyen tarafça yasal zorunluluk olduğu halde yapılandırma yapılmaksızın hukuka aykırı olarak hesap kat ihtarnamesi keşide edildiğini, taraflarınca da itirazda bulunulduğunu, ayrıca … teminat ve kefaleti bulunan krediye ilişkin olarak …dan tazmin talebinde bulunulmaksızın hukuka aykırı olarak ihtiyati haciz talep edildiğini ve icra takibi başlatılıldığını ve itirazları ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, alacaklı bankaca gönderilen hesap kat ihtarnamesine yasal süresinde itiraz edildiğini, bu hesap kat ihtarnamesinin kesinleşmediğini, alacağın muaccel hale gelmesinin bu sebeple sözkonusu olmadığını, müvekkillerinin herhangi bir temetrrütlerinin sözkonusu olmadığını, alacak hesap kat ihtarnamesine itiraz edildiğini, kesinleşmediğini, varlığının ve miktarının yargılamayı gerektirdiğini, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olarak verilen ihtiyati hacze itirazlarının reddine dair ek kararın bozulmasını ve itirazlarının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İhtiyati hacze itiraz istemine ilişkindir.
Mahkemece; itirazın reddine karar verilmiş olup, hüküm itiraz eden/karşı taraflar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; davacı banka ile karşı taraf borçlu … arasında 10/07/2018 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, karşı taraf borçlu …’ nun sözleşmede müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, mahkemece 18/01/2022 tarihli karar ile 704.642,36 TL alacak için %15 teminat karşılığı ihtiyati haciz kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Geçiçi hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. HMK.’nın ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuştur. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada (normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü, hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez.
Ancak, kanun koyucu bazen ya doğrudan kendisi düzenleme yaparak ya da işin niteliği ve olayın özelliği gereği hakime, bu durumu belirterek, ispat olgusunu düşürme imkanı vermiştir. Bu düşürülmüş ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir. Doktrinde bu yön karar verilmesi için tam ispat ölçüsü yerine yaklaşık ispat ölçüsü olarak ifade edilmektedir. Ancak, yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez.
Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan ibarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir.
Tam ispatın arandığı durumlarda bu ölçü tereddütsüz ortaya konmalıdır. Yaklaşık ispat durumunda ise hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki, genelde geçici hukuki korumalara, özel de ihtiyati tedbire ve ihtiyati hacze karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür.
Geçici hukuki korumalarda, bazen karşı tarafın dinlenmemesi, tüm delillerin ayrıntılı bir biçimde incelenmesine yeterli zamanın olmaması gibi sebeplerle yaklaşık ispat yeterli görülmüştür; bu çerçevede, aslında ispat ölçüsü bakımından HMK.’nda bir yenilik getirilmemekle birlikte, “yaklaşık ispat” kavramı kullanılarak doktrinde kabul gören ifade tasarıya alınmış, ayrıca burada hem tam ispatın aranmadığı belirtilmiş hem de basit bir iddianın yeterli olmadığı vurgulanmak istenmiştir.
Somut olayda, incelenen dosya kapsamına göre; kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle davacı banka tarafından düzenlenen hesap kat ihtarnamelerin 03/01/2022 ve 28/12/2021 tarihlerinde tebliğ edildiği, ihtiyati haciz talep tarihinin 17/01/2022 olduğu, dolayısıyla talep tarihi itibariyle muacceliyet unsurunun ve temerrüdün gerçekleştiği, 4749 sayılı Kanunun geçici 20. maddesinin 10/10/2018 tarih ve 162 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ve 15/08/2018 tarih ve 30510 sayılı R.G de yayınlanan yapılandırma yönetmeliği uyarınca borçlu şirketin borçlarının yeniden yapılandırma koşullarına uyup uymadığı veya mevzuat doğrultusunda işlem yapılmamasının ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmediği, mahkemenin de yerinde olarak belirttiği gibi ihtiyati haciz kararı verilmesi için İİK 257/1 ya da 2. maddesindeki koşulların oluşması yeterli olduğu, ayrıca talep konusu kredinin … A.Ş.nin teminatı altında olmasının bankanın bu yola başvurmasına engel olamayacağı; dolayısıyla ihtiyati haciz kararı verilmesi için yaklaşık ispatın gerçekleştiği anlaşılmakla; ihtiyati haciz kararına yönelik itirazın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.’nun 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, karşı taraf – borçlular vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İtiraz eden – karşı taraflar vekilinin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/02/2022 tarihli 2022/9 D.İş Esas ve 2022/9 D.İş Karar sayılı ek kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf eden karşı taraflar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/04/2022