Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/541 E. 2022/627 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/541
KARAR NO : 2022/627

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MANİSA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2021 (Talep) – 05/01/2022 ek karar
NUMARASI : 2021/1151
TALEP : Limited Şirket Genel Kurul Kararının İptali İstemli Davada İhtiyati Tedbirin Kaldırılması
BAM KARAR TARİHİ : 07/04/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 07/04/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/01/2022 ek karar tarihli ve 2021/1151 Esas Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP:
İhtiyati Tedbir Talep Eden(davacı) vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirketin 1000 paya ayrılmış olan şirketin sermayesinde 250 paya sahip olduğunu, şirket tarafından 05/11/2021 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan üç ve dört nolu kararlarının yürütülmesinin durdurulması ve davalı şirketin yönetim organının karar ve işlemlerinin geçerliliğinin kayyım onayına bağlı kılınması hususunda ihtiyat tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen (davalı) vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete tedbiren gözetim ve denetim kayyımı atanması kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, kararın kaldırılması gerektiğini bildirmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece; 05/01/2022 tarihli ara karar ile ” Davacı vekilinin davaya konu 3 ve 4 nolu ara kararlarının yürütülmesinin durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin ve davalı şirketin yönetim organının karar ve işlemlerinin geçerliliğinin kayyım onayına bağlı kılınması talebinin ayrı ayrı kabulüne, davalı vekilinin davalı şirkete gözetim ve denetim kayyımı atanmasına ilişkin kararın kaldırılmasına yönelik talebin reddine..” karar verilmiştir.
Karara karşı, aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen (davalı) vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen (davalı) vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece gerekçelendirme yapılmadan, davaya konu deliller yeterince incelenmeden hukuki şartlar oluşmadan karar tesis edilmesi hukuka ve kanuna aykırı olduğunu ve telafisi güç zararlara sebebiyet verildiğini, Türk Ticaret Kanunu md.632 ile müdürlerin görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini, dürüstlük kuralı çerçevesinde, gözetmekle yükümlü olduğunun düzenlendiğini, bununla beraber, müdürler kuşkusuz kanundan doğan diğer sorumluluklarını da yerine getirmekle yükümlü olduklarını, ancak yükümlülüklerin ihlali halinde, şirket ortaklarının menfaatlerinin zarar görmesi ve hak kayıplarının gündeme gelmesinin söz konusu olduğunu ve bu kapsamda şirket müdürünün azli gerekliliğinin hâsıl olduğunu, davacının hiçbir gerekçe olmaksızın hukuka aykırı olarak şirketin aleyhime işlemler yapması sonucunda şirkete ve tüm mirasçıların mal varlığı değerlerine haciz konulmuş olmasının şirketin ticari hayattaki tüm itibarını da zedelemiş olduğunu belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, genel kurul kararının iptali istemli davada ihtiyati tedbirin kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, ihtiyati tedbirin kabulü ile aleyhine ihtiyati tedbir istenilenin itirazının reddine karar verilmiş; karar, aleyhine ihtiyati tedbir istenilen vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olay bakımından, mahkemece 15/11/2021 tarihli ara kararlar ile ” davacı vekilinin 05.11.2021 tarihinde alınan 3 ve 4 nolu genel kurul kararlarının tedbiren yürütmesinin geri bırakılması yönündeki talebinin TTK’nın 449.maddesi uyarınca yönetim kurulunun görüşü alındıktan sonra değerlendirilmesine, Davalı … Şirketine yaklaşık ispat kuralı gereği Yeminli Mali Müşavir …’un tedbiren gözetim ve denetim Kayyımı olarak atanmasına, Kayyım’a 2.000,00 TL ücret takdirine, ücretin davalı … Şirketi tarafından karşılanmasına, Kayyımın görevinin karar kesinleşinceye kadar devamına” karar verilmiş, anılan kayyım atama kararına davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine 05/01/2022 tarihli duruşmada, “Davacı vekilinin davaya konu 3 ve 4 nolu ara kararlarının yürütülmesinin durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin ve davalı şirketin yönetim organının karar ve işlemlerinin geçerliliğinin kayyım onayına bağlı kılınması talebinin ayrı ayrı KABULÜNE, Davalı vekilinin davalı şirkete gözetim ve denetim kayyımı atanmasına ilişkin kararın kaldırılmasına yönelik talebin REDDİNE..” karar verilmiştir.
Davaya konu, 05/11/2021 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan üç nolu karar ile davacının şirketi temsiline son verildiği, münferiden …’in şirkete müdür olarak atanmasına, dört nolu ara karar ile …’e huzur hakkı ödenmesine karar verildiği, davacının genel kurulda alınan iş bu kararlarının hukuka aykırı olduğundan bahisle iptali ile yürütmenin durdurulması istemi ile eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
Türk Medeni Kanununun 427. Maddesine göre; Vesayet makamı, bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa bir yönetim kayyımı atar.
HMK’nın 389/(1). maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği hükme bağlanmıştır.
İhtiyati tedbir talep eden, HMK’nın 390/(3). maddesi uyarınca, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
HMK’nın 389. maddesi gereğince, ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğine ilişkin hükmü ile dosya içerisindeki bilgi ve belgeler göz önünde tutulduğunda davalı şirkete gözetim ve denetim kayyımı atanması ve şirketin yönetim organının karar ve işlemlerinin geçerliliğinin kayyım onayına bağlı kılınması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi konusunda yaklaşık ispatın sağlanmadığı ve şirkette organ boşluğu da bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
Bu itibarla; aleyhine ihtiyati tedbir istenilen-ihtiyati tedbire itiraz eden (davalı) vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus olmadığı anlaşıldığından, dairemizce davanın esası hakkında HMK’nun 353/1-b-2 madde gereğince hüküm kurularak, ihtiyati tedbire itirazın kabulü ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati tedbire itiraz eden/davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE, Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/01/2022 tarih ve 2021/1151 esas sayılı ara kararının HMK’nun 353-(b)-2) maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a)İhtiyati tedbire itirazın kabulü ile 15/11/2021 ve 05/01/2022 tarihli ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına,
b)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
c)İhtiyati tedbir talep eden tarafından yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte değerlendirilmesine,
d)İhtiyati tedbir görülmekte olan dava içinde verildiğinden, aleyhine ihtiyati tedbir istenilen-ihtiyati tedbire itiraz eden yararına(davalı) vekalet ücretine takdir edilmesine yer olmadığına,
2-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları ;
a)İstinaf eden tarafından yatırılan maktu istinaf karar harcının istek halinde istinaf edene İADESİNE,
b)İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye gelir olarak kaydına,
c)İstinaf eden tarafından, istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte değerlendirilmesine,
d)6100 Sayılı HMK.’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince istinaf edene İADESİNE,
e)İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
f)Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK’nun 362-(1)-f) maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere 07/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.