Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/506 E. 2022/564 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/506
KARAR NO : 2022/564

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/02/2022
NUMARASI : 2022/107 Esas – 2022/99 Karar
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
BAM KARAR TARİHİ : 31/03/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 31/03/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/02/2022 tarihli 2022/107 Esas ve 2022/99 Karar sayılı dosyasının yapılan incelemesi sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin keşidecisi olduğu … Bankası Atatürk Organize Sanayi Şubesinde …. hesap numarasına ait 8466944804190556 seri numaralı çek, şirket ortaklarınca imza edilmiş durumda ve muhatabı boş vaziyette iken zayi edildiğini, çekin bir örneğinin de kendilerinde bulunmadığını belirterek; … Bankası Atatürk Organize Sanayi Şubesinde …. hesap numarasına ait 8466944804190556 seri numaralı çekin zayii nedeni ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “… Davacının aktif husumet ehliyeti bulunmaması nedeniyle, davanın usulden reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin keşidecisi olduğu … Bankası Atatürk Organize Sanayi Şubesinde … hesap numarasına ait 8466944804190556 seri numaralı çekin, şirket ortaklarınca imza edilmiş durumda ve muhatabı boş vaziyette iken zayi edildiğini, çekin bir örneğinin de ellerinde mevcut olduğunu,çekin kötü niyetli kişilerin eline geçerek ibraz edilmesinin önüne geçilmek adına, işin önem ve aciliyetine binaen öncelikle ödeme yasağı konulması yolunda TTK. 757. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir konulması gerektiğini, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiğini,ancak, Yargıtay’ın, keşidecinin bir yandan çekin iptalini isteme hakkının bulunmadığını kabul ederken, diğer yandan aynı zamanda lehtar veya hamil olması durumunda iptal davası açabileceğini karara bağladığını, içtihatlara bakıldığında Yüksek Mahkeme senet üzerinde hak sahibi olan kişi ifadesine çekin alacaklısı olmak gerektiği yönünde bir anlam yüklediği anlaşıldığını, çekin niteliği ve adaletin tesisi açısında, özellikle 5838 S.K değişikliğinden sonra TTK’ nın 651/2 maddesinin keşideciyi de kapsayacağı şeklinde geniş yorumlanması gerektiğini, bu anlamda şeklen de olsa çek zayi olmasaydı onu muhatap bankaya ibraz edecek konumdaki kişinin iptali isteyecek kişinin iptali isteme hakkının bulunduğunun kabul edilmesi gerektiğini, çekin düzenlenmesinden kaynaklanan hukuki ve idari sorumluluğu üstlenene hesap sahibinin çek üzerinde hak sahibi de olduğu nazara alındığında iptal davası açması gerektiğinin kabulünün gerektiğini belirterek; ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; TTK’nun 818/1-s bendi yollaması ile aynı kanunun 757 vd. maddelerinde öngörülen zayi nedeniyle çekin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince tensiben karar verilmiş ise de, davanın hasımsız olduğu ve taraf teşkilinin gerekmediği, davanın çekişmesiz yargı işlerinden olduğu, davacının keşideci sıfatıyla dava açtığının sabit bulunduğu, HMK.nun 138. maddesi uyarınca dava şartları hakkında dosya üzerinden karar verilebileceği anlaşılmakla Anayasanın 141/son ve HMK.nun 30. maddelerinde düzenlenen usul ekonomisi ilkesi gereği dosya üzerinden karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardandır.
Davacının keşidecisi sıfatıyla bu davayı açtığı ve keşideci olduğunun davacının kendi kabulünde olduğu, bu hususta bir tereddüt bulunmadığı, ancak keşidecinin zayi nedeniyle çek iptali istemi hakkı bulunmadığı, zayi nedeniyle kıymetli evrakın iptalini isteme hakkının 6102 sayılı TTK.651/2. maddesi uyarınca iptal davasını açmakta hukuki menfaati olan kişinin senede bağlı alacak hakkı olan yetkili hamil de olduğu, keşidecinin (hesap sahibinin) iptal kararı almakta hiç bir hukuki yararı bulunmadığı, dava konusu çeklerin davacının çek hesabına ait oldukları, TTK nun 651. maddesinde genel hüküm ve özel hüküm niteliğindeki TTK. nun 818-(1)s) maddesi yollamasıyla aynı kanunun 757. maddesi uyarınca ancak hamilin zayi nedeniyle çek iptali davası açabileceği, esasen zayi olmuş çek hakkında keşidecinin, ibraz süresi geçtikten sonra çekten cayabileceği veyahut hamile karşı menfi tespit davası veyahut da lehtara karşı menfi tespit ve/veya istirdat davası açması mümkün olduğu ve dolayısıyla bu halde davacının çek iptali davası açmasında hukuki yararı bulunmadığı dolayısıyla keşidecinin bu davayı açma hakkının bulunmadığı anlaşılmıştır. ( benzer nitelikte Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 19/04/2018 tarihli 2016/10022 – 2018/2952 sayılı ilamı ).
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davacı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/02/2022 tarihli 2022/107 Esas ve 2022/99 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın 6100 sayılı HMK.”nun 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
7-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-ç maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/03/2022