Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/483 E. 2022/596 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/483
KARAR NO : 2022/596

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/01/2022
NUMARASI : 2022/25 Esas – 2022/15 Karar
DAVA : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 06/04/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 06/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/01/2022 tarihli 2022/25 Esas ve 2022/15 Karar sayılı dosyasının yapılan incelemesi sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’e ait “…” isimli tekne; 24650852 poliçe numarası ile 05.06.2019/2020 tarihleri arasında müvekkili şirket nezdinde “Tekne Sigorta Poliçesi” ile sigortalı bulunduğunu, 07.06.2019 tarihinde alacaklı müvekkili şirkete sigortalı teknenin … plakalı vinç ile çekilmesi sırasında ağır hasarlar meydana geldiğini, anılan olay sebebiyle doğan zararın tespitine yönelik ekspertiz incelemesi yaptırılmış, inceleme sonuncunda 10.518,75-TL tazminat müvekkil şirket tarafından 01.07.2019 tarihinde ödendiğini, TTK 1472. maddesi uyarınca müvekkili şirket ödeme tarihinden itibaren sigortalının haklarına halef olduğunu, sigortalıya ödenen hasar bedelinin, zarardan sorumluluğu bulunan davalı taraftan, kusur ve hasarı oranında alınan temlikname uyarınca rücuen tahsili gerektiğini, müvekkili şirketçe ödenmiş olan bedelin tüm ferileriyle borçludan tahsili amacıyla borçlu aleyhine Aliağa İcra Müdürlüğü 2020/3739 esas numaralı dosyası ile 7 örnek icra takibine girişildiğini, borçlunun takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek takibin durdurulduğunu, yasal dava şartını yerine getirmek amacıyla taraflarınca Aliağa Arabuluculuk Bürosu’na başvurulduğunu ancak 2021/85672 (Büro No: 2021/105) numarası üzerinden gerçekleştirilen arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını belirterek müvekkili şirketin alacaklarını tahsili amacıyla başlatılan Aliağa İcra Müdürlüğü 2020/3739 esas sayılı takibe ilişkin borçlunun itirazının iptali ile takibin; 10.518,75-TL asıl alacak, ödeme tarihinden takip tarihine kadar 1.743,19-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.261,94-TL üzerinden devamına, davalı/borçlu aleyhine takibe haksız ve kötüniyetli itirazı nedeniyle % 20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “… Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, görevli mahkemenin İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna, HMK’nun 20/1 maddesi hükmü gereğince, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde başvurulduğunda dosyanın görevli İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; somut uyuşmazlığın ticari ilişkiden kaynaklanmadığını, bu davanın konusunun “deniz ticareti” olmadığı gibi davanın görülmesinde İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olmadığını, müvekkili şirketin ödemeyle birlikte sigortalısının haklarına halef olduğunu, buna göre sigortalı ile davalı arasında mevcut hukuki ilişkinin müvekkili şirket için de geçerli olabileceğini, sigortalı tekne sabit bulunduğu sırada başkaca bir teknenin davalı tarafından çekilmesi esnasında zarar meydana geldiğini ve sigortalı teknenin hasara uğradığını, hukuki ilişkiye bakıldığında aralarında sigortalı ile davalının arasındaki ilişkinin ticari olmadığını, sigortalı teknenin sahibinin tacir olmadığını, teknenin ise ticari amaçla kullanılmadığı gözetildiğinde deniz ihtisas mahkemesi sıfatlıyla ticaret mahkemelerinin görevinden söz edilemeyeceğini,bu kapsamda her ne kadar sigortalı araç tekne olsa da sigortalı ile davalı arasında bir ticari ilişki bulunmadığını, sigortalının tacir sıfatıyla hareket etmediği gözetildiğinde ticari bir niteliği bulunmayan somut uyuşmazlıkta deniz ihtisas mahkemelerinin görevli olamayacağını, kaldı ki ortada bir deniz taşıması dahi bulunmadığını, yalnızca sigortalı aracın tekne olması durumunun, sigortalı ile davalı arasındaki hukuki ilişkinin ticari olarak nitelendirilmesine yetmediğini, bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; tekne sigorta poliçesi kapsamında davacının ödediği hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, görevli mahkemenin İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; sigortalı …’e ait “…” isimli teknenin 24650852 poliçe numarası ile 05.06.2019/2020 tarihleri arasında davacı şirket nezdinde “Tekne Sigorta Poliçesi” ile sigortalı bulunduğu, 07.06.2019 tarihinde alacaklı davacı şirkete sigortalı teknenin … plakalı vinç ile çekilmesi sırasında ağır hasarlar meydana geldiği, anılan olay sebebiyle doğan zararın tespitine yönelik ekspertiz incelemesi yaptırıldığı ve inceleme sonucunda 10.518,75-TL tazminatın davacı şirket tarafından 01.07.2019 tarihinde ödendiği, davacının ödediği bedelin TTK’ nın 1472. maddesi uyarınca rücuen tahsili amacıyla eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
Dava konusu olayın, teknenin vinç ile kurtarılması sırasında hasarlanması şeklinde meydana geldiği, deniz taşımasının mevcut olmadığı, uyuşmazlığın bu haliyle sigorta hukukundan kaynaklandığı, deniz hukukundan kaynaklı bir ihtilafın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yargılamaya devam olunarak uyuşmazlığın esasına girilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle kaldırılması gerekmiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-a)-3) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun esastan KABULÜNE; Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/01/2022 tarihli ve 2022/25 Esas – 2022/15 Karar sayılı kararının HMK’nın 355. ve 353/1-a-3 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
2-HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmak ve davanın esası hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf eden ilgilisine iadesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a-3 ve 362/1-c maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 06/04/2022