Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/47 E. 2022/132 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/47
KARAR NO : 2022/132

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09.07.2021 (Talep) – 07/09/2021 (Ara Karar)
NUMARASI : 2019/488 Esas
TALEP : İhtiyati Tedbirin Kaldırılması
BAM KARAR TARİHİ : 26/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/01/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/488 Esas sayılı dosyasındaki 07/09/2021 tarihli ara kararının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP:
İhtiyati tedbir talep eden/davacı vekili; müvekkili kooperatifin, ortağı olan davalıların üyelikleri sürmekte iken kura sonucu adlarına isabet eden konutların tapularının davalılar adına oluşturulduğunu, davalıların ferdi mülkiyete geçilmiş gibi ödemelerini durdurduklarını, yasal ihtarların tebliğine rağmen ödeme yapılmaması nedeniyle kooperatif ortaklığından çıkarıldıklarını, ihraç edilen davalıların yasal girişimde bulunmadıkları gibi ihraçtan sonra da sorumluluklarını yerine getirmediklerini belirterek, davalılar adına oluşturulan tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ettikleri işbu davada dava konusu taşınmazlardan olan … … … … mevkii … ada … parselde kayıtlı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
MAHKEMENİN İHTİYATİ TEDBİR KARARI:
Mahkemece; “…Davacı tarafın tedbir talebinin kabulü ile mahkememizin 27/01/2015 tarihli duruşması sırasında tedbirin kaldırılmasına karar verilen … İli … ilçesi … Köy … mevkiinde kaim … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerinde yeniden ihtiyati tedbir konulmasına, bu konuda ilgili tapu müdürlüğüne yazı yazılmasına” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ:
Davalı … mirasçıları vekili itiraz dilekçesinde özetle; “Muris müvekkilinin … … … … Mevkii … ada … parselde kayıtlı taşınmazı 11.03.2016 tarihinde …’den satın aldığını, müvekkilinin taşınmazı satın aldığında tapuda üzerinde hiçbir tedbir ve şerh bulunmadığını, ancak 2014/48 E sayılı dosyadan 09.06.2016 tarihinde ihtiyati tedbir konulduğunun öğrenildiğini, mahkemece tapu üzerindeki ihtiyati tedbirin 27.01.2015 tarihinde önce kaldırıldığı daha sonra ise 09.06.2016 tarihinde yeniden konulduğunun öğrenildiğini, bozma öncesi yargılamanın davalı …’ e karşı devam ettiğini ve bu şahsa karşı davanın kabulüne karar verildiğini, ancak tapu kaydından görüldüğü üzere taşınmazın müvekkili …’na dava devam ederken devredildiğini, müvekkilinin kooperatif üyeliğini devralmadığını, kooperatife karşı borçlu olmadığını, taşınmazı satın aldığı tarihte davanın derdest olduğunu ve tapu üzerinde hiçbir tedbirin, şerhin bulunmadığını, tapuya güven ilkesine göre taşınmazı devralan müvekkilinin iktisabının korunması gerektiğini, üye olmayan bir kişinin ihracı ve üyelikten bağımsız olarak edinilen tapu kaydının iptalinin mümkün olmadığını, Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’ nin 2013/9052 E.- 2014/2847 K sayılı kararında da bunun belirtildiğini, davalı murisin, kooperatif üyesi olan …’den kooperatifçe tahsisi yapılan taşınmazı satın almış olup kooperatif ortağından taşınmaz satın alan kişinin, kooperatif ortaklığını da devralmadıkça kural olarak kooperatife karşı borçlu olmayacağını, üyeden taşınmaz alınması ile birlikte üyeliğin de doğrudan geçmediğini, üye olmayan bir kişinin de ihracı ve üyelikten bağımsız olarak edinilen taşınmazın tapu kaydının iptalinin mümkün olmadığını, davalının, üyelik hakkını da devralmış ve buna bağlı olarak taşınmazı edinmişse, hakkında tapu iptali ve tescili istenebileceği hususları dikkate alındığında; mahkemenin 09/06/2016 tarihli yazısı ile tesis edilen (Tapunun 13/06/2016 tarih ve 15347 yev no.lu) ihtiyati tedbirin kaldırılmasını” beyanla, ihtiyati tedbire itiraz ettiği anlaşılmıştır.
YEREL MAHKEMENİN “İTİRAZIN REDDİ” ARA KARARI:
Mahkemece, “…Davacı tarafça kooperatife karşı yükümlülüklerini yerine getirmedikleri gerekçesi ile üyelikten çıkarılan kooperatif ortaklarının ortaklığının sona erdiğinden bahisle adlarına kayıtlı olan tapularının iptali ile davacı kooperatif adına tesciline yönelik olarak dava açıldığı, tedbir talebine konu olan … İli … İlçesi … Köyü … Mevkiinde kaim … ada … parsel sayılı taşınmazın da dava konusu olan taşınmazlardan birisi olduğu, söz konusu taşınmaz üzerine konulan tedbirin mahkemenin 27/01/2015 tarihli 3 nolu ara kararı doğrultusunda kaldırılmasına karar verildiği, anılan taşınmaz yönünden 07/06/2021 tarihinde yeniden ihtiyati tedbir konulduğu, söz konusu taşınmaz ile ilgili 20/09/2016 tarihinde taşınmazın davalı … adına olan kaydının iptali ile davacı kooperatif adına kayıt ve tesciline karar verildiği, verilen kararın üçüncü kişi … tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından kararın bozulmasına karar verildiği, dosyanın yeniden esasa alındığı, davacı tarafça 10/06/2021 tarihli celsede … ada … nolu taşınmaz yönünden davanın yeni malik … mirasçılarına yöneltildiği, tedbir konusu taşınmazın işbu mahkemede davalı olduğunun belirlendiği, her ne kadar davalı … mirasçıları vekili tarafından …ada … nolu taşınmaz ile ilgili ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiş ise de; söz konusu taşınmaz ile ilgili mahkemede devam eden tapu iptali ve tescili davası bulunduğu, taşınmazın dava konusu olduğu, HMK 389. maddesi kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilmiş olduğu, gelinen aşama itibariyle verilen kararda herhangi bir usule aykırılığın söz konusu olmadığı anlaşılmakla; … mirasçıları vekilinin İHTİYATİ TEDBİRİN KALDIRILMASINA YÖNELİK TALEBİNİN REDDİNE….” şeklinde ara kararı verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davalı … mirasçıları vekili tarafından, “….İhtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik taleplerinin reddinin hukuka aykırı olduğu, muris müvekkilinin … … … … mevkii … ada … parselde kayıtlı taşınmazı 11.03.2016 tarihinde …’den satın aldığı, müvekkili taşınmazı satın aldığında tapuda üzerinde hiçbir tedbir ve şerh bulunmadığı, ancak 2014/48 E. sayılı dosyadan 09.06.2016 tarihinde ihtiyati tedbir konulmuş olduğu, mahkemece tapu üzerindeki ihtiyati tedbirin 27.01.2015 tarihinde kaldırılıp daha sonra 09.06.2016 tarihinde yeniden konulduğunu öğrendikleri, bozma öncesi yargılamanın davalı …’e  karşı devam etmiş olup bu şahsa karşı tapu iptali/tescil davasının kabulüne karar verildiği, ancak tapu kaydında görüldüğü üzere taşınmazın, müvekkili muris …’ na dava devam ederken devredilmiş olduğu, davalı murisin, kooperatif  üyesi olan …’den kooperatifçe tahsisi yapılan taşınmazı satın almış olup kooperatif üyeliğini devralmadığı, kooperatife karşı borçlu olmadığı, taşınmazı satın aldığı tarihte davanın derdest olduğu ve tapu üzerinde hiçbir tedbir-şerh bulunmamakta olduğu, herhangi bir muvazaa durumunun da söz konusu olmadığı, tapuya güven ilkesine göre taşınmazı devralan müvekkilinin iktisabının korunması gerektiği, üye olmayan bir kişinin ihracı ve üyelikten bağımsız olarak edinilen tapu kaydının iptalinin mümkün olmadığı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin kararlarının da bu yönde olduğu ( 2014/7094 E. 2014/6293 K. ve 2013/9052 E. 2014/2847 K.sayılı kararları), davacı tarafın bozma ilamı sonrasında davayı müvekkiline karşı tazminat davası olarak değil de tapu iptali/tescil davası olarak devam ettirdiği, oysa uyuşmazlığın, taşınmazı satın alan iyi niyetli üçüncü kişi olan müvekkiline yöneltilmesinin hakkaniyete aykırı bir durum olup taşınmaz üzerinde tesis edilen  ihtiyati tedbirin kaldırılması gerektiği…” gerekçeleriyle mahkemenin ara kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece; yukarıda yazılı gerekçelerle ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verildiği, karara karşı davalı … mirasçıları vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın onuncu kısmının birinci bölümünde düzenlenen ihtiyati tedbir müessesesi, 389. madde başlığında “geçici hukuki korumalar” olarak vasıflandırılmış ve aynı maddenin birinci fıkrasında “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanması gibi sair hususlar düzenlenmiştir.
İhtiyati tedbir kararının kabul edilebilmesi bakımından HMK’nın 390/3. maddesi hükmünde ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüştür.
Somut uyuşmazlıkta, … … … … mevkii … ada … parselde kayıtlı taşınmazın davanın konusu olmasına, davalı tarafça kooperatif üyeliğinin devralınıp alınmadığı hususlarının ve muvazaa iddialarının yargılama sırasında incelenmesi gerekmesine ve tedbir talebi bakımından yaklaşık ispat şartının sağlanmış olmasına göre, mahkemece ihtiyati tedbire yönelik itirazın reddinde bir isabetsizlik görülmemiş, davalı … mirasçıları vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı … mirasçıları vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … mirasçıları vekilinin, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/488 Esas sayılı dosyasından verilen 07/09/2021 tarihli ara kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 21,40 TL’nin davalı … mirasçılarından alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı … mirasçıları tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/01/2022