Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/469 E. 2022/2069 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/469
KARAR NO : 2022/2069

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/08/2019 (Dava) – 06/07/2021 (Karar)
NUMARASI : 2019/420 Esas – 2021/555 Karar
DAVA : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 29/12/2022
KARARYAZIM TARİHİ : 29/12/2022
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/07/2021 tarihli ve 2019/420 Esas – 2021/555 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın dava dışı .. Şti. ile kredi sözleşmesi yaptığı, davalının bu sözleşmenin müşterek borçlu müşterek kefili sıfatı ile sorumlu olduğu, kullanılan kredinin geri ödenmemesi sebebiyle alacağın tahsili için İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2019/2567 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, davalının itirazı ile takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunarak Urla mahkemelerinin yetkili olduğunu, geçerli bir borca itiraz bulunmadığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, kefalet sözleşmesinde bulunan yazıların müvekkiline ait olmadığını, geçerli bir kefaletin bulunmadığını, eş muvafakat belgesindeki yazıların müvekkilinin eşine ait olmadığını, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediğini belirterek davanın usulden ve esastan reddinin talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…Davanın kabulü ile, davalının İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2019/2567 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 272.057,10-TL asıl alacak, 7.139,24-TL akdi faiz, 356,96-TL % 5 bsmv, 446,70-TL ihtar gideri olmak üzere toplam 280.000-TL üzerinden ve icra takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık % 24,30 oranında temerrüt faizi ve % 5 bsmv uygulanmak suretiyle devamına,
Hüküm altına alınan itirazlı alacak üzerinden taktir olunan % 20 (56.000-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Tahsilde tekerrür oluşturulmamasına, … ödemesi 241.097,29-TL’nin BK 100’e göre icra takip alacağından mahsup edilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğunu, … ödemesinin icra takip alacağından mahsup edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, … tarafından bankaya ödeme yapıldığında kredi borçlusunun borcunun aynı şekilde devam ettiğini, kredi borçlusu veya kefilleri tarafından ödeme yapılmadıkça takibin devamına engel bir durum bulunmadığını, …nun, teminatı yeterli olmayan işletmelere kefalet vermek suretiyle kredi alınmasını sağlayan bir sistem olduğunu, … kefaletinde kullanılan kredinin bankaya geri ödenmemesi halinde, banka …’ndan zararın karşılamasını beklediğini, …nu ise kefaletten doğan bu yükümlülüğü yerine getirdiğini, bu durumda ödemenin borçlu tarafından değil, … tarafından yapıldığını, müvekkili banka tahsilat yapsa dahi yasal düzenleme gereğince … adına takibe devam etmek mükellefiyetinde olduğunu, bu nedenle … tarafından ödenen tutar bakımından da borçlunun borcunun devam ettiğini, tahsil edildiğinde kefaleti nispetinde …’na ödenmek üzere davalının itirazının takip tutarının tamamı için iptali gerekir iken mahsup edilmesine yönelik hüküm tesisinin hatalı olduğunu, … ile müvekkili arasındaki ilişkinin borçlunun borcunu sona erdirmediğini, borçlunun kullandığı kredinin … teminatlı olmasının takibin devamı bakımından … teminatlı olmayan kredilerden herhangi bir farkının bulunmadığını, davanın itirazın iptali davası olduğunu, fazlaya dair taleplerinin süresi içerisinde harcının ikmal edildiğini, bu nedenle dava dilekçesinde belirtilen miktarlar sınırlı olarak hüküm kurulamayacağını, bilirkişi raporu ile alaca miktarının takip tarihi itibariyle 286.772,51 TL olarak hesap edildiğini, davaya bu rakam üzerinden devam edilerek aradaki fark olan 6.772,51 TL yönünden taleplerini arttırdıklarını ve bakiye tamamlama harcını 30/06/2020 tarihinde yatırdıklarını, buna rağmen dava dilekçesindeki değer üzeriden hüküm tesis edildiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; genel kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; istinaf tarihinden sonra davalı vekilinin İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2019/2567 esas sayılı dosyasındaki icra takibine itirazlarından 28/11/2022 tarihli dilekçesi ile feragat ettikleri, dosyanın ödeme nedeniyle infazen kapatıldığı, ayrıca ortada geçerli bir itiraz da bulunmadığı, bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun konusuz kaldığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvurusu konusuz kaldığından başvurunun esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-İstinaf başvurusu sırasında, davacıdan alınan 59,30 istinaf karar harcının ve 162,10 TL istinaf başvuru harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-İstinaf incelemesi esnasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-Kararın, temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/12/2022