Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/437 E. 2022/478 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/437
KARAR NO : 2022/478

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/12/2021 Tarihli Ek Karar
NUMARASI : 2021/429 Esas-2021/226 Karar
DAVA : Genel Kurul Karar İptali-Hisse Devir Sözleşmesinin İptali
BAM KARAR TARİHİ : 17/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/03/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/12/2021 ek karar tarihli ve 2021/429 Esas-2021/226 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …, müvekkillerinden … ve …’nin, aynı zamanda huzurdaki dava ile iptali istenen hisselerden müteşekkil … A.ş.’nin, … A.ş.’nin ve müvekkilinin yetkilisi olduğu diğer bir kısım şirketlerin de vekilliğini yürütmekte olan bir avukat olduğunu, şu an devam etmekte olan ve davacısı … A.ş. olan Bodrum 1.asliye Hukuk Mahkemesi 2017/3 E. Sayılı davada, davalı halen vekillik yapmakta olduğunu, Bodrum Ticaret Sicili 6450 sicil numarasında kayıtlı … A.ş. ünvanlı şirketteki davalılar … ve … adına kayıtlı hisselerin 3. Kişilere devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir vaazına ve kararın şirket siciline ve pay defterine işlenmesine KARAR verilmesini, davalılardan … şirketi münferiden temsile yetkili kılındığından şirket adına kayıtlı … ili, … İlçesi, … mah. … ada, … parselde kayıtlı taşınmazların 3.kişilere devrinin önlenmesi ve taşınmazlar üzerinde tasarrufu kısıtlayıcı her türlü işlemin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir vaazına karar verilmesini, … a.ş.’ndeki müvekkillerden … a.ş. adına kayıtlı iken davalılardan …’a yapılan 1.000 adet, müvekkillerden … adına kayıtlı iken davalılardan …’a yapılan 2.400 adet, müvekkillerden … adına kayıtlı iken davalılardan …’ye yapılan 600 adet hisse devirlerinin iptaline karar verilmesini, söz konusu iptale tabi hisse devirlerinden sonra gerçekleştirilen 14.02.2018 tarihli Genel Kurul’un İptaline Karar verilmesini, söz konusu taleplerimizin kabul görmemesi halinde şirket hisselerinin değerinin belirlenerek gerçek hisse bedellerinin davalılardan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “… 6100 sayılı HMK.nun 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kararın kesinleştiği 26/10/2021 tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmediği anlaşıldığından davanın açılmamış sayılmasına…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından davanın açılmamış sayılmasına ilişkin verilen kararın usul ve yasaya aykırı olup mahkemenin olumsuz görev uyuşmazlığı çerçevesinde dosyayı resen uyuşmazlık mahkemesine göndermesi gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; genel kurul karar iptali ve davacıların ayrı ayrı sözleşmeler ile yaptıkları hisse devir sözleşmelerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; dosyanın ilk önce Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 15/09/2021 tarihli ve 2018/432 esas – 2021/353 karar sayılı ilamı ile gönderme kararı verilerek Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne gönderildiği anlaşılmaktadır.
İlk olarak verilen Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 15/09/2021 tarihli ve 2018/432 esas – 2021/353 karar sayılı kararının bir gönderme kararı olduğu, yasa yolu kapalı olarak verildiği, gönderme talebi için taraflara süre verilmediği ve kararın taraflara tebliğe de çıkarılmadığı, göndrerme kararının, teknik anlamda bir görevsizlik kararı değil, sadece bir devir kararı olup ortada karşılıklı olarak iki ayrı görevsizlik kararı olduğundan söz edilemeyeceği, bu durumda 6100 sayılı HMK’ nın 22. maddesi uyarınca yargı yeri belirlenmesi koşullarının oluşmadığı ve davacılar vekilinin başvurusunun istinaf başvurusu olarak değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalara göre; İlk Derece Mahkemesince verilen gerekçeli kararın, davacılar ve davalı vekiline 11/10/2021 tarihinde tebliğ olunduğu, tarafların kararı istinaf etmemesi üzerine kesinleşme ile hükmün 26/10/2021 tarihinde kesinleştiği, 6100 sayılı HMK.nun 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kararın kesinleştiği, davacıların 26/10/2021 tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmediği, mahkemenin hüküm kısmında, 6100 sayılı HMK’ nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmediği takdirde, mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin açıkça ihtar edildiği, ihtara rağmen başvuru yapılmadığı anlaşıldığından mahkemece verilen açılmamış sayılma kararında usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davacıların istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/12/2021 tarihli ve 2021/429 Esas-2021/226 Karar sayılı ek kararına karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-a)Davacılar … ve … yönünden; alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı başlangıçta peşinde alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
b)Davacı … A.Ş. yönünden; alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 21,40 TL istinaf karar harcının bu davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302/5. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf edenler tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerilerinde bırakılmasına,
4-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edenlere iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın 6100 sayılı HMK.”nun 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
7-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-c maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/03/2022