Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/365 E. 2022/432 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/365
KARAR NO : 2022/432

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2021 tarihli ara karar
NUMARASI : 2021/758 Esas (derdest dosya)
DAVA : İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 09/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/11/2021 ara karar tarihli ve 20121/758 esas sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kefil, davalının asıl borçlu olduğu genel kredi sözleşmesi nedeniyle davalının kendi borcunu ödemediği, iş bu borcun kefil olan davacı tarafından ödendiği, bu nedenle davacı tarafça davalı yerine ödenen tutarın davalıya rücu edilmesi için davalı hakkında başlatılan icra takibine davalının itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu, davalının mallarını kaçırma ihtimalinin çok yüksek olduğundan yargılama sonuna kadar davalı üzerine kayıtlı tüm menkul ve gayrimenkul mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “…ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından sunulan 08.11.2021 dilekçe ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde, her ne kadar davacı vekili tarafından davalının mal kaçırma ihtimaline binaen davalı adına kayıtlı tüm menkul ve gayrimenkul mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulması talep edilmiş ise de, HMK 389.maddesi gereğince ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinden ve davalının üzerine ihtiyati tedbir konulması talep edilen menkul ve gayrimenkul mallarının doğrudan davanın konusunu oluşturmadığından HMK 389.maddesi gereğince koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir isteminin yerinde görülmediğinden reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu somut olayda müvekkil ve davalı arasında kefalet sözleşmesinden kaynaklı bir rücu ilişkisi söz konusu olduğunu, dosya arasına alınan … bank Genel Kredi Sözleşmesi’ne göre müvekkilin …’e kefil olduğunun sabit olduğunu, davalının, kefalet sözleşmesinden kaynaklı müvekkilin alacağını ödememek için malvarlığı değerlerini azaltması kuvvetle muhtemel olduğunu, bu halde ihtiyati tedbir taleplerinin reddinin telafisi imkansız zararlara sebep olacağını beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı kefilin ödemiş olduğu kredi borcunun davalı asıl borçludan tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Talep ise; ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Mahkemece; ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş olup, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
İhtiyati tedbir, 6100 sayılı HMK.’nun 389. vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
HMK.’nun 389-(1) maddesinde; ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
6100 sayılı HMK.’nun 390-(3) maddesinde; “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek” zorunda olduğu hüküm altına alınmıştır.
Geçiçi hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. HMK.’nun ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde, geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuştur. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada, normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü, hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez.
Bu açıklamalara göre; davacı vekili, davalının taşınır ve taşınmazları üzerine ihtiyati tedbir talep etmiştir. Ne var ki yukarıda belirtildiği üzere, ihtiyati tedbir kararı ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebilir. İhtiyati tedbir konulması talep edilen davalının taşınmazlarının ve taşınırlarının mülkiyeti doğrudan uyuşmazlığın konusu olmadığından, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi doğru olmuştur.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davacının istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/11/2021 tarihli ve 20121/758 esas sayılı ara kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 21,40 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302/5. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın 6100 sayılı HMK.”nun 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
7-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/03/2022

.