Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/329 E. 2022/464 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/329
KARAR NO : 2022/464

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/05/2019 (Dava) – 30/09/2021 (Karar)
NUMARASI : 2019/197 Esas-2021/673 Karar
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
BAM KARAR TARİHİ : 16/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/03/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/09/2021 tarihli 2019/197 Esas ve 2021/673 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; davacıya ait … Mah. … Cad. No:…/… adresinde … isimli 143706 Ticaret Sicil Nolu ticari işletmesinin defterlerinin … Mah. … Sok. … İşhanı … …/… adresinde dava dışı muhkim SMMM … tarafından tutulduğunu, …’un ekonomik olarak sıkıntılar nedeni ile hakkında başlatılan icra takiplerinin başladığını, tuttuğu mükellef defterlerinin bulunduğu ofisi için de tahliye davası açıldığını, tüm ofisteki defter ve evrakların ofisten tahliye edildiğini, … ile ile yapılan görüşmede “ben halledeceğim evraklarınızı getireceğim, tüm işlemlerinizi yapacağım” şeklinde beyanda bulunduğunu, geçen sürede herhangi bir evrak getirmediğinden kendisine Bornova 4. Noterliği’nin 15/05/2019 tarihi ve 17594 yevmiye nolu ihtarnamesi ile evrakları tesliminin istendiği, ihtarnamenin kendisine ulaşmadığını, herhangi bir şekilde kendisine ulaşılamadığını, davacıya ait ticari işletmenin tüm ticari defterlerini, faturalarını, vergiye esas belgeleri ve sair her türlü belge ve evrakın zayi olduğundan bahisle, TTK mad. 82/7 nolu fıkra uyarınca Mahkememizce 2017 ve 2018 yılı yevmiye, defteri kebir, envanter defteri ile ortaklar pay defteri ve genel kurul karar defteri, geçmiş fatura ve sair belgeleri zayi olduğuna dair kendilerine zayi belgesi verilmesini talep etikleri görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; yapılan yargılama, toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; “…her ne kadar davacı vekili tarafından 15/05/2019 tarihinde kendi muhasebecilerine ihtarname keşide edilmiş ise de, davacı ile dava dışı muhasebeci … arasında ki sözleşmenin 21/05/2018 tarihinde iptal edildiği, davacı defterlerinin dava dışı muhasebeciden teslim alınmasına ilişkin gerekli işlemlerin yapıldığını gösterir veya bu konuda dava dışı muhasebeciye başvurulduğunu gösterir kayıt ve belgelerin tespit edilemediği, ihtarname tarihine kadar geçen süre de defterlerin teslimi konusunda herhangi bir işlem yapılmadığı, dava dışı muhasebecinin tahliyesinin tarihi dahi dikkate alındığında davacının defterlerin saklanması konusunda gereken özeni göstermediğinin kabulü gerektiği, bu durumda davacının ziyaı öğrendiği tarihin TTK Md. 82/7’de ön görülen tarihten daha önce ki bir tarih oluğunun kabulü gerektiği, iş bu davanın mahkememize 24/05/2019 tarihinde açıldığı, ticari defter ve belgelerin saklama süresi içinde yitirilmesi halinde tacirin zıyaı öğrendiği tarihinde 15 gün içerisinde içerisinde zayi belgesi verilmesi davasını açması gerektiği anlaşılmış olmakla davanın TTK md 82/7 maddesi uyarınca hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı…” gerekçesiyle davanın REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Mahallesi … Cad. No:…/… adresindeki … adında unlu mamüller fırını olarak işletmesine devam ettiğini, müvekkilinin işyerine ait ticari defterlerin tutulması ve muhasebe işlemleri için … Mah. … Sk. … İşhanı … …/… adresinde muhkim serbest mali müşavir …’a vekalet verdiğini, fakat …’nin maalesef yaşamış olduğu ekonomik sıkıntılar neticesinde iflas ettiğini, işyeri kirasını ödememesi dolayısıyla tahliye edildiğini, tahliye neticesinde işyerindeki tüm evrakların dışarıya bırakıldığını, … hakkında tahliye takip dosyası olan İzmir 13.İcra Müdürlüğünün 2017/11138 E. Sayılı dosyası ve İzmir 10.İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/733 E. Sayılı tahliye takip dosyasının bildirildiğini, işyerinde bulunan evrakların yerlere saçıldığını ve mükellefleri tarafından bu evraklar içinden kendi evraklarının bulunmaya çalışıldığını, müvekkilinin mali müşavir … ile şifahen görüştüğünü, kendisinin defterleri teslim edeceğini söylediğini fakat daha sonra da ısrarlı telefon aramalarına çıkmayınca ve başka hiçbir şekilde haber alamadığından müvekkilinin sözleşmesini, sigorta ve diğer vergi işlemlerin yerine getirme zorunluluğu nedeniyle 21/05/2018 tarihinde iptal edip başka bir mali müşavire şirket defter ve diğer muhasebe işlerini takip etmesi için vekaletname verdiğini, fakat 2018 yılı defterleri 2019 Haziran ayının sonuna kadar kapanış tasdikleri yapıldığından 15/05/2019 tarihinde ihtarname çekildiğini ve 24/05/2019 tarihinde de dava açıldığını, defterlerin zayi olmasında müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını beyanla istinaf taleplerinin kabulüne ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 6102 sayılı TTK’ nın 82/7 maddesi uyarınca açılan zayi nedeniyle iptal belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; davacı vekili müvekkiline ticari işletmesinin defterlerinin serbest mali müşavir … tarafından tutulduğunu, fakat … ‘un ekonomik olarak büyük sıkıntılar içine girmesi ve alacaklarını ödememesi nedeniyle hakkında icra takipleri başlatıldığını, ofisine ait kira alacağını ödememeden dolayı tahliye davası açılması nedeniyle , ofisteki davacıya ve diğer mükelleflere ait olan tüm defter ve evrakların tahliye edildiğini, müvekkilinin muhasebeci … ile iletişim kurduğunda ise ben halledeceğim, evraklarınızı getireceğim, tüm işlemlerinizi yapacağım dediğini ve bu zamana kadar geçen sürede herhangi bir evrak getirmediğinden kendisine Bornova 4.Noterliğinin 15.05.2019 tarih ve 17594 yevmiye nolu ihtar çekilerek evrakların teslimi istenmiş fakat, ihtarnamenin kendisine ulaşmadığını, daha sonra telefon ile arandığını ancak iletişim kurulamadığını, defterlerin teslimi yapılmadığından akıbetlerinin bilinmediğini iddia ederek 2017 ve 2018 yılı yevmiye, kebir, envanter defteri, ortaklar pay defteri ve genel kurul karar defteri, geçmiş fatura ve sair belgeleri için zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep etmiştir. Davacı aynı zamanda muhasebecinin iflas ettiğine dair 23.05.2018 tarihli haber küpürleri sunmuştur. Mahkemece de …’a ulaşılıp beyanları alınmaya çalışılmışsa da adresinde bulunulamadığından dinlenilmesi mümkün olmamış, yukarda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
6102 sayılı TTK’ nın 82/7 maddesine göre; Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.
Buna göre; 6102 sayılı TTK’nin 82/7. maddesinde 15 günlük hak düşürücü sürenin ziyaın öğrenildiği tarihte başlayacağı düzenlenmiştir. Bu durumda hak düşürücü sürenin haklarında zayi kararı istenen belgelerin kurtarılması için yapılan çalışmalardan bir sonuç alınamayacağının, başka bir ifade ile ziyaın kesin olarak öğrenildiği tarihten itibaren başlatılması gerekir. Davacının, dava dışı muhasebeci ile şifahen yaptığı görüşmelerde evrakların kendisine teslim edileceğinin beyan edildiğinin belirtmiş olmasına, daha sonra iletişime geçmesine karşın muhasebeciye ulaşılamamasına, yetkili kişiye teslim edilen bu evrakların kaybından davacının sorumluluğunun bulunmamasına göre davanın süresinde açıldığının kabulü gerekirken, hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. (Aynı yönde Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 23/10/2017 tarihli 2016/3160 esas – 2017/5582 karar sayılı ilamı).
Davacı her ne kadar defterler yanında geçmiş fatura ve sair belgeler yönünden de zayi belgesi talep etmiş ise de söz konusu faturaların numaralarının sair belgelerin neler olduğunun davacı yanca bildirilmediği, söz konu faturalar ve sair belgeler yönünden talebin soyut nitelikte kaldığı, bu yöndeki talebin ise reddi gerekmiştir.
Bu nedenlerle; yerel mahkemenin kararının davacı lehine kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından dairemizce davanın esası hakkında HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/09/2021 tarihli 2019/197 Esas ve 2021/673 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“a-Davanın KISMEN KABULÜ ile; zayi olduğu tespit edilen davacı şirkete ait 2017 ve 2018 yılı yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri, ortaklar pay defteri ve genel kurul karar defteri için TTK’nun 82/7 maddesi gereğince zayi belgesi verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b- Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
c-Davanın mahiyeti gereği yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
d-Vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
e-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,” ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; davacıdan alınan 80,70-TL istinaf karar harcının davacıya iadesine,
3-İstinaf incelemesi esnasında davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davanın mahiyeti uyarınca davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olmak üzere 16/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.