Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/250 E. 2022/303 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/250
KARAR NO : 2022/303

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MANİSA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/12/2021 (Ara karar tarihi)
NUMARASI : 2021/1151 Esas(Derdest)
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
TALEP : İhtiyati Tedbir
BAM KARAR TARİHİ : 17/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/02/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin tarihli 2021/1151 Esas sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP:
İhtiyati tedbir talep eden (davacı) vekili dava ve talep dilekçesinde özetle : müvekkilinin, davalı şirketin 1000 paya ayrılmış olan sermayesinde 250 adet paya sahip olduğunu, anılan şirketteki hissesinin davacının babası …’in vefat etmesi nedeniyle mirasçı olmasından dolayı gerçekleştiğini, … Şirketi’ne ve diğer şahıslara kiralanan taşınmazlara yönelik olarak müvekkilinin miras payına düşen kira bedellerinin müvekkiline halen ödenmediğini, haricen edindikleri bilgilere göre miras bırakanın diğer mirasçısı olan …’in hukuka aykırı şekilde elden ödemeler aldığını, müvekkilin miras hissesine düşen bedellerin müvekkiline derhal iade edilmesi talebini içerir Manisa 5. Noterliği’nin 15/10/2021 tarihli 08805 Yevmiye Numaralı ihtarının …’e tebliğ edildiğini, davalı şirketler ile ilgili olarak … ve müvekkilinin ortak imza ile temsile yetkili kılınmış olmasına rağmen … tarafından müvekkiline bilgi verilmeksizin ve rızası alınmaksızın işlemler yapıldığının öğrenildiğini, yapılan işlemlerin şirketlerin zararına yönelik olduğunun tespit edildiğini, davalı şirkete kayyım ataması yapılmış olmasına rağmen şirketin malvarlığının davalı şirket müdürü … tarafından satılmaya başlandığını, davalı şirkete ait malvarlığının satımının engellenmemesi halinde müvekkilinin, diğer mirasçıların ve şirket aleyhine telafisi mümkün olmayan zararların meydana geleceğini bildirerek, davalı şirketin taşınır, taşınmaz mallarına ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına, devir ve temlik edilmesinin önlenmesi amacı ile teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece;”…. HMK’nın 389/1 maddesi “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlanacağında yada tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlenmesini getirmiş olup davacı vekilinin uyuşmazlık konusu olmayan davalı şirketin malları üzerine ihtiyati tedbir konulması talebi bu nedenle yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir…” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbir isteyen (davacı) vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati tedbir isteyen (davacı) vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait malvarlığının satımının engellenmemesi halinde müvekkili, diğer mirasçılar ve şirket aleyhine telafisi mümkün olmayan zararların meydana geleceğini, … tarafından … Bankası A.Ş. Ye ödenen 80.000 TL tutarındaki paranın, … Şirketinden gelen kira gelirinden gönderildiğini, o dönemde müdür olarak yer alan müvekkilinin bilgisi ve rızası dahi alınmadan iş bu işlemin … tarafından gerçekleştirildiğini bildirerek, davalı şirketin taşınır, taşınmaz mallarına ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına, devir ve temlik edilmesinin önlenmesi amacı ile teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi amacı ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, genel kurul kararının iptali istemiyle açılan davada davalı şirkete ait mallar üzerine ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, 09/12/2021 tarihli ve bir nolu ara kararı ile, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, anılan ara karar ihtiyati tedbir isteyen (davacı) vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; 05/11/2021 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan üç nolu karar ile davacının şirketi temsiline son verildiği, münferiden …’in şirkete müdür olarak atanmasına, dört nolu ara karar ile …’e huzur hakkı ödenmesine karar verildiği, davacının genel kurulda alınan iş bu kararlarının hukuka aykırı olduğundan bahisle iptali ile yürütmenin durdurulması istemli eldeki davayı açtığını anlaşılmıştır.
HMK’nın 389/(1). maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği hükme bağlanmıştır.
İhtiyati tedbir talep eden, HMK’nın 390/(3). maddesi uyarınca, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
HMK’nın 389. maddesi gereğince, ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğine ilişkin hükmü ile dosya içerisindeki bilgi ve belgeler göz önünde tutulduğunda davalı şirkete ait taşınmaz malları üzerine ihtiyati tedbir konulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin ara kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına karşı ihtiyati tedbir talep eden( davacı) vekili tarafından yapılan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Manisa Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/12/2021 tarihli ve 2021/1151 Esas (derdest) sayılı ara kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-a)İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken harç 80,70 TL olduğundan başlangıçta alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın ihtiyati tedbir isteyen (davacıdan) alınarak, hazineye irat kaydına,
b) Davacı tarafın yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 162,10 TL’nin hazineye gelir yazılmasına,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının resen HMK’nun 333. maddesi gereğince yatıran tarafa İADESİNE,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 17/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.