Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/2086 E. 2022/2052 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/2086
KARAR NO : 2022/2052

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2022 (Talep) – 23/06/2022 (Ara Karar)
NUMARASI : 2021/911 Esas
TALEP : İhtiyati Haciz (Ölüm Sebebiyle Açılan Dava İçinde)
BAM KARAR TARİHİ : 28/12/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 28/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/911 Esas sayılı dosyasından verilen 23/06/2022 tarihli ara kararın incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP:
İhtiyati haciz talep eden/davacılar vekili talep ve dava dilekçesinde özetle; mahkemece verilen 29/12/2021 tarihli ara kararda manevi tazminata yönelik ihtiyati haciz istemlerinin reddedildiğini, ancak yargılamanın devamı ile dosyaya yeni deliller eklendiğini, davalıların kazada kusurlu olduklarının açık olduğunu, bu konuda tanıkların dinlendiğini, bu nedenlerle davanın geldiği aşama dikkate alınarak 225.000-TL manevi tazminata yönelik talepleri yönünden de davalıların malvarlıkları üzerinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEMENİN “İHTİYATİ HACZİN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ” KARARI:
Mahkemece, “…Tüm dosya kapsamına göre; 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 257. maddesinde düzenlendiği üzere rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için talep konusu alacağın varlığına dair yaklaşık ispat koşulunun sağlanması gerektiği, müteveffaya ait ölüm belgesi, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında izafe edilen kusur durumu, soruşturma ve ceza dosyalarında mevcut bilirkişi raporları, ifade tutanakları, yerleşik Yargıtay içtihatları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları gözetildiğinde manevi tazminat talepleri açısından da muacceliyetin haksız fiil tarihi itibariyle vuku bulduğu, manevi tazminat bedelinin kazanın oluşumundaki kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, oluşan zararın ağırlığı, olay tarihindeki genel ekonomik durum, hak sahipleri açısından hüküm altına alınması muhtemel maddi tazminat bedelleri, olayın meydana geliş şekli gibi birçok faktörün bir arada değerlendirilmesi neticesinde mahkemece takdir olunacağı, dosya arasına alınan bilgi ve belgeler, ayrıca ceza dosyasının geldiği aşama, soruşturma ve ceza dosyalarındaki bilirkişi raporları, talimat yazılmak suretiyle ve mahkemece bizzat dinlenilen tanıkların beyanları, mahallinde icra edilen keşif yoluyla temin edilen yeni deliller kapsamında manevi tazminat yönünden de gerçek kişi davalılar yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi açısından davacıların korunması gereken hukuki menfaatlerinin bulunduğu, bu nedenle gerçek kişi olan davalı … ve davalı … aleyhine ihtiyati haciz konulması talebinin kabulüne, ancak tüzel kişi davalıların ticaret şirketi oldukları, davalı … Şirketinin sigorta şirketi olduğu, talebe konu bedel yönünden tüzel kişi davalıların taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz uygulanmasının ticari faaliyetlerini sekteye uğratabileceği gibi, ticari itibarlarını da zedeleme ihtimali bulunduğu, ayrıca tüzel kişi davalıların mal kaçırma ihtimalleri bulunduğu iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu anlaşılmakla bu davalılar yönünden ise talebin reddine karar vermek gerekmekle; sonuç olarak; Davacılar vekilinin dava dilekçesine konu edilen manevi tazminat bedeli yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi talebinin KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile, talebin davalılar … Şirketi ile … Şirketi yönünden REDDİNE….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
İhtiyati haciz talep eden/davacılar vekili tarafından, “….Dosya kapsamında mevcut deliller ile sabit olduğu üzere, …. Şirketinin, yıkım faaliyeti esnasında çalışma yapılan alanda trafiği yönlendirecek bir görevli ve gerekli tehlike ve uyarı levhalarını bulundurmadığını, uygun olmayan ve/veya yetersiz bariyer (çöp konteyneri) kullanarak yolu tamamen kapattığını ve müvekkillerinin desteği …’nın ölümüne sebebiyet verdiğini, ayrıca gerekli kurum ve kuruluşlardan gözlemci talep edilmediğini, şüphelilerin ve bilgisi alınan şahsın da bahsettiği gibi yıkım çalışmasının profesyonel ve yasalar çerçevesinde değil, el yordamı ile çevreyi, üçüncü şahısları, yolları, yapıları tehlikeye atacak şekilde yapıldığını, gencecik bir insanın hayattan koparılmasına sebep olurken ticari itibarını düşünmeyen davalı şirketin, taşınır taşınmaz mal, hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulması sırasında itibarının sarsılmasından endişe duymasının hakkaniyet ile bağdaşmadığını, ihtiyati haciz uygulamasının davalı şirketin ticari hayatını sekteye uğratması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, kaldı ki ihtiyati haciz uygulamasının şirketlerin ticari hayatını kötü etkileyeceğine dair tümden bir kabulün varlığının, şirketleri haksız bir ekonomik korumaya kavuşturacağını ve nispeten dezavantajlı olan gerçek kişilerle karşılaştırıldığında şirketler açısından ayrıcalıklı bir konum yaratacağını, davalıların eldeki dosyaya konu kazada kusurlu olduklarının ceza dosyasındaki evraklarla ortada olduğunu, yıkım yapan davalı … Şirketinin hiçbir resmi kurum ya da kuruluştan izin almadığının dosya kapsamınca sabit olduğunu, mahkemece, davalı … Şirketi yönünden de ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verildiğini, ancak davaya konu trafik kazasının gerçekleşmesinde davalıların kusurlu hareket ettiklerinin açık olduğunu, sonuç olarak 23.06.2022 tarihli ara kararın reddedilen talepleri yönünden davalı … Şirketi ve davalı … Şirketine ait taşınır, taşınmaz mal, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini….” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ölümlü trafik kazasından dolayı manevi tazminat talebine dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Mahkemece; yukarıda yazılı gerekçelerle talebin reddine karar verildiği, karara karşı ihtiyati haciz talep eden/davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosyanın daha önce Dairemize gönderilmiş olduğu, ancak davacılar vekilinin istinaf dilekçesinin karşı tarafa tebliğindeki eksiklikler nedeniyle mahalline geri çevrildiği, bahse konu eksikliklerin tamamlanarak yeniden dosyanın gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler incelendiğinde; davacıların mütevaffanın anne-baba ve kardeşi oldukları, 06.04.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat eden mütevaffa nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemli olarak dava açmış oldukları, davacılar vekili tarafından davalıların malvarlıkları üzerinde ihtiyati haciz konulmasının talep edildiği, mahkemece 29.12.2021 tarihli ara karar ile manevi tazminat bakımından bu talebin reddedilmiş olduğu, dosyanın ilerleyen aşamasına dayanılarak davacılar vekili tarafından mahkemeden manevi tazminat istemleri yönünden davalıların malvarlığına ihtiyati haciz konulmasının yeniden talep edilmiş olduğu, bunun üzerine mahkemenin 23.06.2022 tarihli ara kararı ile talebin kısmen kabulü ile gerçek şahıslar olan sürücü ve işletenin malvarlığı üzerinde ihtiyati haciz konulmasına, tüzel kişiler olan sigorta şirketi ve davalı yüklenici şirket bakımından ise talebin reddine dair karar verildiği, eldeki istinafa konu hususun da; tüzel kişi olan davalılar hakkında da manevi tazminata yönelik talep için ihtiyati haciz kararı verilmesine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Dava dosyasındaki belgelere göre; kaza ile ilgili olarak ceza yargılamasının da devam etmekte olduğunun anlaşıldığı, eldeki dava yönünden mahkemece 11.09.2022 tarihli kusur bilirkişi raporu alınmış olup, bu raporun itiraza uğradığı, buna göre dosya kapsamına ve ceza dosyası kapsamına göre tüm deliller henüz toplanmamış olup bilirkişi raporlarının alınmaya devam olunduğu, dosyanın mevcut durumu itibariyle, davanın vefat nedeniyle tazminat davası oluşu da dikkate alındığında, manevi tazminat talebi bakımından yaklaşık ispat koşulunun sağlanmış olduğu anlaşılmaktadır.
Ancak, davalı sigorta şirketinin kazaya neden olduğu belirtilen aracın ZMM (trafik) sigortacısı olduğu, bu nedenle poliçe uyarınca manevi tazminattan sorumluluğunun bulunmadığı, bu davalı bakımından ihtiyati haciz isteminin reddinde bir isabetsizlik yok ise de, mahkemece red gerekçesi olarak belirtilen gerekçelerin isabetli bulunmadığı, davalı yüklenici şirketin ise; kaza günü emniyet önlemlerini almaksızın yolu kapatması nedeniyle kazanın meydana gelmesinde etken olduğuna yönelik iddialar bakımından yargılamaya devam olunduğu, bu davalı şirketin kusur durumunun alınacak bilirkişi heyet raporları sonrasında yargılama sonucunda netleşecek olduğu, davalı şirket bakımından ticari itibarının zedeleneceğine, ticari hayatlarının sekteye uğrayacağına ya da mal kaçırma tehlikesi olmadığına dair mahkeme gerekçelerinin yerinde olmadığı, muaccel alacak bakımından dosyada yaklaşık ispat durumu değerlendirilerek ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği anlaşılmakla, istinafa konu yerel mahkeme ara kararının kaldırılarak, Dairemizce HMK 353/1-b-2.madde uyarınca davalı … Şirketi bakımından da, 225.000-TL manevi tazminat bedeli üzerinden davacılardan %15 teminat alınmak suretiyle ihtiyati haciz konulması karar verilmesi gerekmiş, davalı sigorta şirketine yönelik istinaf itirazının ise reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; ihtiyati haciz talep eden/davacılar vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati haciz talep eden/davacılar vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile, İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/911 Esas sayılı dosyasından davalı … Şirketi hakkında verilen 23/06/2022 tarihli ara kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
a)Davalı …. AŞ. yönünden manevi tazminata dair İHTİYATİ HACİZ TALEBİNİN KABULÜ ile, talebe konu manevi tazminat bedeli olan 225.000,00-TL’nin %15’i oranında olmak üzere 33.750,00-TL teminatın mahkeme veznesine yatırılması veya 33.750,00-TL bedelli süresiz, koşulsuz ve kayıtsız bir teminat mektubunun mahkemeye sunulması koşuluyla, anılan davalının taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ilgili icra müdürlüğü tarafından dava değeri 225.000,00-TL’yi karşılar mahiyette ihtiyati haciz konulmasına,
b)Talebin … Şirketi yönünden REDDİNE,
c)Talep derdest dosya içerisinde yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
ç)İhtiyati haczin infazı ile ilgili işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-İhtiyati haciz talep eden/davacılar vekilinin sair istinaf itirazlarının REDDİNE,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; ihtiyati haciz talep eden/davacılar tarafından yatırılan 161,40-TL maktu istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine,
4-İhtiyati haciz talep eden/davacılar tarafından yapılan 441,40-TL istinaf kanun yolu başvuru harcı, 176,00-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 617,40-TL toplam istinaf yargılama giderinin karşı taraf/davalı …. AŞ.’den alınarak ihtiyati haciz talep eden/davacılara verilmesine,
5-Taraflarca yatırılıp kullanılmayan gider avansının talep halinde ilgili olduğu tarafa iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 28/12/2022