Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/2062 E. 2022/2029 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2062
KARAR NO : 2022/2029

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/10/2022 (Dava) – 24/10/2022 (Ara Karar)
NUMARASI : 2022/1194 Esas (Derdest Dosya)
DAVA : Kayyım Atanması (Limited Şirket Ortaklığına)
TALEP : İhtiyati tedbir
BAM KARAR TARİHİ : 22/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/10/2022 tarihli ve 2022/1194 Esas sayılı ara kararının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekili dava ve talep dilekçesinde özetle; Bodrum Aile Mahkemesi 2022/793 Esas sayılı dosya ile boşanma aşamasında olan taraflar arasında 12/10/2022 tarihinde Bodrum Aile Mahkemesi 2022/1190 Esas numarası ile mal rejimi tasfiyesi istemli dava açıldığını, tarafların evlilik süreci içerisinde yarı hissesi müvekkilin eşi … tarafından kurulan … edinilmiş mallardan biri olduğunu, Müvekkil ile eşi boşanma sürecine girmiş olduğundan ve edinilmiş mallar tasfiyeye konu olacağından şu aşamadan sonra şirket hisselerinin tamamının müvekkilin eşi …’ın idaresinde olması menfaat çatışmasına sebep olduğunu, …’ın bu hisseleri dilediği gibi idare etmesi, müvekkilinin hakkını engelleyici davranışlarda bulunması ve müvekkilin açmış olduğu dava neticesinde hakkına kavuşmasının büyük ölçüde zorlaşması ve hatta imkasız hale gelmesi nedeniyle, Bodrum Aile Mahkemesi 2022/1190 Esas sayılı dosya üzerinden şirkete kayyum atanması davası açmak üzere tarafına yetki verildiğini, taraflar boşanma aşamasında olduğundan, edinilmiş mal niteliğindeki davalı şirketin tasfiyeye konu olması nedeniyle ve yargılama süreci göz önüne alındığında şu aşamada tedbiren, dava neticesinde ise tasfiye tamamlanana dek şirket hisselerinin davalı şirketin faaliyet alanında uzman kayyum tarafından idare edilmesini talep etme zorunluluğu doğduğunu, ayrıca şirketin mal varlığı üzerinde de her an bir mal kaçırma eylemi gerçekleştirilebileceğinden, eşi üzerinde olan şirketin davaya konu olan %50 lik hissesinin ve şirkete ait taşınmaz, araç, banka hesabı gibi mal varlığının iyi niyetli 3. kişilere devir ve teslimini amacıyla, müvekkilin boşanma aşamasında olması, herhangi bir gelirinin olmaması gibi sebeplerle takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını ve ilgili yerlere müzekkere yazılarak ihtiyati tedbir hususunun şerh düşülmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece ”…6100 sayılı HMK’nın 389/1 ve 390/3 maddesi gereğince ihtiyati tedbir talep eden vekilinin İHTİYATİ TEDBİR TALEPLERİNİN REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirketin paydaşlarından … bir süredir evli olup yakın tarihte boşanmaya karar verdiklerini, bunun üzerine tarafların Bodrum Aile Mahkemesi’nin 2022/793 Esas sayılı dosyası ile esas dava ve karşı dava açtığını, taraflarınca da Bodrum Aile Mahkemesi’nin 2022/1190 Esas sayılı mal rejimi tasfiyesi istemli dava açıldığını, yargılama sürecinde de müvekkilinin de hakkı olan şirket üzerinde hak kaybına uğramaması amacıyla şirketin en azından müvekkilinin payına düşecek olan %25 lik hissesinin kayyım ile yönetilmesi için gerekli davayı açmak üzere taraflarına yetki verilmesinin Bodrum Aile Mahkemesi’nden talep edildiğini, Bodrum Aile Mahkemesi 2022/1190 Esas sayılı dosya üzerinden düzenlenen tensip ile taraflarına yetki verilmiş olup Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1194 Esas sayılı işbu davayı açtıklarını, davalı şirketin müvekkili ile eşinin evliliği içerisinde müvekkilinin de katkıları ile kurulduğunu ve bugünlere gelmiş olup evlilik sürecinde edinilmiş ve mal rejimi tasfiyesine konu olan bir mal varlığı olduğunu, şirketin müvekkilinin eşi …’ın yönetiminde olup, …’ın şirket adına kayıtlı her türlü mal varlığı üzerinde tasarrufta bulunma yetkisini haiz olduğunu, bu nedenledir ki evlilik süreci içerisinde edinilmiş olan şirketin hisselerini her an devretme, şirketin mal varlıklarını muvazaalı bir şekilde satmak suretiyle şirketi boşaltmak gibi eylemlerde bulunma ihtimalinin söz konusu olduğunu, açıkladıkları nedenlerle talepleri doğrultusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekirken heyetçe taleplerinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1194 Esas sayılı dosyada 24/10/2022 tarihli ara kararın hukuka aykırı olması sebebiyle kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kayyım atanması talebine ilişkindir.
Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece 24/10/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olup, ara karar davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekilince istinaf edilmiştir.
Mahkemece 24/10/2022 tarihli ara karar ile”… Açılan davanın kayyım atanması talebine ilişkin olduğu, ihtiyati tedbir konulması talep edilen davalı şirkete ait mal varlığının uyuşmazlık konusu olmaması nedeniyle talebin reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı şirkete yönetim kayyımı atanması talebinin, davalı şirkette organ eksikliği bulunmadığı, şirketin yetkili organlarıyla yönetilmesi asıl olup, 6102 sayılı TTK’nın 630/2 maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK’nın 390/3 maddesi gereğince davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edecek nitelikte delil ibraz etmediği anlaşıldığından davalı şirkete yönetim kayyımı atanması talebinin reddine karar vermek gerekmiştir…” gerekçesi ile,”…6100 sayılı HMK’nın 389/1 ve 390/3 maddesi gereğince ihtiyati tedbir talep eden vekilinin ihtiyati tedbir taleplerinin reddine, … ” şeklinde karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun ihtiyati tedbirin şartları başlığını taşıyan 389/1.maddesinde “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” hükmü düzenlenmiştir. İhtiyati tedbir, davanın davacı lehine sonuçlanması durumunda dava konusu şeyin güvence altına alınmasını temine yarayan geçici bir hukuki korumadır.
Somut olayda; davacının, eşinin ortağı olduğu limited şirkete kayyım tayini istemli ve tedbir talepli dava dilekçesinde; Bodrum Aile Mahkemesi 2022/793 Esas sayılı dosya ile boşanma aşamasında olan taraflar arasında 12/10/2022 tarihinde Bodrum Aile Mahkemesi 2022/1190 Esas numarası ile mal rejimi tasfiyesi istemli dava açıldığını, tarafların evlilik süreci içerisinde yarı hissesi müvekkilin eşi … tarafından kurulan … edinilmiş mallardan biri olduğunu, Müvekkil ile eşi boşanma sürecine girmiş olduğundan ve edinilmiş mallar tasfiyeye konu olacağından şu aşamadan sonra şirket hisselerinin tamamının müvekkilin eşi …’ın idaresinde olması menfaat çatışmasına sebep olduğunu, …’ın bu hisseleri dilediği gibi idare etmesi, müvekkilinin hakkını engelleyici davranışlarda bulunması ve müvekkilin açmış olduğu dava neticesinde hakkına kavuşmasının büyük ölçüde zorlaşması ve hatta imkasız hale gelmesi nedeniyle, Bodrum Aile Mahkemesi 2022/1190 Esas sayılı dosya üzerinden şirkete kayyum atanması davası açmak üzere tarafına yetki verildiğini, taraflar boşanma aşamasında olduğundan, edinilmiş mal niteliğindeki davalı şirketin tasfiyeye konu olması nedeniyle ve yargılama süreci göz önüne alındığında şu aşamada tedbiren, dava neticesinde ise tasfiye tamamlanana dek şirket hisselerinin davalı şirketin faaliyet alanında uzman kayyum tarafından idare edilmesini talep etme zorunluluğu doğduğunu, ayrıca şirketin mal varlığı üzerinde de her an bir mal kaçırma eylemi gerçekleştirilebileceğinden, davacının boşanma aşamasında olduğu eşi üzerinde olan şirketin davaya konu olan %50 lik hissesinin ve şirkete ait taşınmaz, araç, banka hesabı gibi mal varlığının iyi niyetli 3. kişilere devir ve teslimini önlemek amacıyla takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Mal rejiminden kaynaklanan davalarda, tarafların menfaat dengesi ve ihtiyati tedbirin amacı dosya kapsamı ile birlikte değerlendirilerek yasal şartların oluşması halinde, dava edilen alacağın oluşumu ile bağlantılı olan hususlarda ihtiyati tedbir konulması mümkündür.(Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 31/05/2005 tarih 2012/4524-5082 E. K, 23/01/2014 tarih 2013/23852- 2014/979 E. K. sayılı emsal kararları). Ancak, Bodrum Aile Mahkemesinin 2022/1190 Esas sayılı dosyasında derdest mal rejimi tasfiyesi davasında, bu hususta verilen yetkiye istinaden açılan eldeki limited şirkete kayyım atanması talepli davada, davacı vekilinin tedbir talep nedenlerine ve sunduğu delillere göre yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı, şirkette organ boşluğunun bulunmadığı anlaşıldığından, davacının boşanma aşamasında olduğu eşi üzerinde olan şirketin davaya konu olan %50 lik hissesinin ve şirkete ait taşınmaz, araç, banka hesabı gibi mal varlığının iyi niyetli 3. kişilere devir ve teslimini amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin talebi bu aşamada yerinde değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; mahkemenin ara karının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekilinin Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/10/2022 tarihli ve 2022/1194 Esas sayılı ara kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken maktu istinaf karar harcı peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/12/2022