Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/2036 E. 2022/2101 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2036
KARAR NO : 2022/2101

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/02/2022 (Dava) – 15/04/2022 (Karar)
NUMARASI : 2022/234 Esas – 2022/308 Karar
DAVA : Rücuen Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 29/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/04/2022 tarihli 2022/234 Esas ve 2022/308 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, 29/10/2020 günü … plakalı araç ile kazaya karıştığını, bu kaza neticesinde araçta hasar meydana geldiğini, kaza sonrası trafik ekiplerince tutulan tutanakta … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, diğer araç sürücüsünde bir kusurun bulunmadığının belirtildiğini, kazadan sonra … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle 31.093,68 TL, değer kaybı için ise 20.881,91 TL ödeme yapıldığını, davalı ile akdedilen sigorta poliçesinin limitinin 41.000 TL olduğunu, poliçe limiti sona erdiğinden müvekkili şirketin ödeme yükümlülüğünün sona erdiğini bildirerek, müvekkili şirketin borcu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı 10.975,59 TL tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin merkezinin İstanbul Üsküdar ilçesinde bulunduğunu, mahkemenin yetkili olmadığını, yetki itirazlarının olduğunu, dava dilekçesini kabul etmediklerini, dosyada yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri bulunduğunu, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “….. Davanın konusu davalıya yapılan fazla ödemenin davacıya iadesi olup zarar doğurucu eylemin davalı şirketin şubesi tarafından yapıldığı düşünülemez. Şube, yalnızca sigorta poliçesini imzalamış olup davalının şubesinin sigorta poliçesini imzalamış olması somut dava yönünden zararlandırıcı eylem değildir. Açıklanan nedenlerle eldeki davada genel yetki kuralı geçerli olacağından ve davalının yetki itirazının da usulüne uygun olarak yapılmış olduğu…” gerekçesiyle “…Mahkemenin yetkisizliğine, HMK 20/1 maddesinde belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava, davacı şirket tarafından zorunlu mali sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın, 29/10/2020 günü … plakalı araç ile karıştığı kaza neticesinde araçta meydana gelen hasar için ödenen toplam bedelin, davalı ile akdedilen sigorta poliçesinin limitinin üstünde olması nedeniyle, poliçe limiti ve davacı şirketin ödeme yükümlülüğünün sona erdiğini, davacı şirketin borcu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı 10.975,59 TL tazminatın davalıdan alınarak davacı şirkete ödenmesini talep ettiklerini ancak davada hukuka aykırı şekilde yetkisizlik kararı verildiğini, anılan kararın eksik inceleme ile verilmiş olduğunu, usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı ile davacı arasında akdedilen sigorta poliçesinde sigortalı davalıya ait adresin …. / Aydın olduğunu, Davalı Şirketin resmi web sitesinde de adresi … Mahallesi … Sk. No:… …./AYDIN olarak yer aldığını ayrıca davalı şirketin internette bulunan telefon numaralarının da Aydın’ın alan kodu ile yazıldığını, davalı sigortalı, sigorta poliçesinde adresinin … Aydın olduğunu beyan ettiğini ve sonrasında adres değişikliği bildiriminde de bulunmadığını, davacının dava açarken yetki konusunda seçimlik haklarını kullanmasının hukuka uygun olduğunu, davalının hem poliçedeki hem de internet sitesindeki adresi ise Nazilli Aydın adresi olmakla davacı taraf seçimlik hakkını kullanarak davayı Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığını, davalının bir adresinin de Nazilli olduğunu belirterek, davalı ile dava önceki zorunlu dava şartı arabuluculuk kapsamında tarafların yaptığı sulh görüşmelerinin de Nazilli Arabuluculuk Bürosu uhdesinde Nazillide yapıldığını, davalının bu aşamada yetkiye itiraz etmediğini beyanla, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı sigorta şirketince sigortalısı bulunan davalıya sigorta poliçesi uyarınca yapılan fazla ödemenin istirdatı istemine ilişkindir.
Mahkemece; yetkisizliğe, dosyanın talep halinde yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
6100 sayılı HMK.’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”, Yine aynı Yasa’nın 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır Ancak, HMK.’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup, haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp, bir seçimlik yetkidir. Diğer taraftan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7.maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilmiştir. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman şeçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, davaya konu trafik kazası … ili, … ilçesinde meydana gelmiş olup, davalı şirketin yerleşim yeri poliçede … ili … ilçesi olarak gösterilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde müvekkili şirketin merkez adresinin İstanbul ili Üsküdar ilçesi olduğunu beyan etmiştir.
Bu durumda, mahkemece, davacı sigorta şirketinin poliçeyi düzenleyen acentesinin nerede bulunduğu araştırılarak, poliçede davalının adresinin Aydın/ Nazilli adresi olarak gösterildiği hususu da nazara alınarak, davalının merkez ve şube adreslerinin nerelerde olduğu ticaret sicil kayıtlarından araştırılarak, tarafların yetkiye dair delilleri toplanarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetki itirazının kabulü ile eksik inceleme ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre ise, yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile; Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/04/2022 tarihli 2022/234 Esas ve 2022/308 Karar sayılı hükmünün, HMK’nın 355. ve 353/(1).a.3 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın HMK 353/(1)-a maddesi gereğince MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacıdan alınan istinaf karar harcının iadesine,
4-İstinaf başvurusu aşamasında başvuru sahibi davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai hükümde değerlendirilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan istinaf gider avansının resen HMK’nun 333. Maddesi gereğince yatıran tarafa İADESİNE,
7-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3. bendi gereğince kesin olmak üzere 29.12.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.