Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/2020 E. 2022/1958 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2020
KARAR NO : 2022/1958

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/04/2021 (Dava) – 25/10/2022 (Karar )
NUMARASI : 2021/252 Esas – 2022/810 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 15/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/12/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/10/2022 tarihli 2021/252 Esas ve 2022/810 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından, müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu 20. İcra Dairesi’nin 2018/25174 E. Sayılı dosyasında, 75.000 TL bedelli çek üzerinden icra takibi başlatıldığını, ayrıca, takibe konu çekin karşılıksız olduğu iddiası ile İstanbul Anadolu 2. İcra Ceza Mahkemesi’nin 2018/614 E. sayılı dosyasında şikayet yapıldığını, müvekkilinin, davalı tarafa; icra takibi yapıldıktan sonra 2018 ve 2019 yılları içerisinde farklı zamanlarda toplamda 28.974,25 TL ödeme yaptığını ancak yapılan ödemelerin icra dosyasına ve icra ceza dosyasına bildirilmediğini beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla İş bu menfi tespit davasının kabulü ile müvekkil tarafından, İstanbul Anadolu 20. İcra Dairesi’nin 2018/25174 E. Sayılı dosya borcuna istinaden yapılan, toplamda 28.974,25 TL bedelin alacaklı davalıya ödendiğinin banka dekontları doğrultusunda sabit olması sebebiyle; müvekkilin davalıya şimdilik 28.974,24 TL borçlu olmadığının tespitine, bu bedele dekontlardaki ödeme tarihlerinden itibaren %19,5 oranından az olmamak üzere ticari avans faizi işletilmesine, İİK m.72/5 uyarınca, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve hükmedilen tazminatın davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacıdan olan alacağına istinaden o dönemde vekalet ilişkisi mevcut olan Avukat … tarafından İstanbul Anadolu 20. İcra Dairesi’nin 2018/25174 E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığını, takip dosyasının kesinleştiğini, akabinde borçlu davacı aleyhine ikame edilen Beyşehir İcra Ceza Mahkemesinin 2018/278 E. 2019/340 K. sayılı dosyası ile davacının karşılıksız çıkan çek bedelinden banka yükümlülük bedeli düşülmesi ile birlikte 73.400,00 TL bedel üzerinden mahkumiyetine karar verildiğini, davacının başlatılan icra takibinden sonra müvekkiline birtakım ödemelerde bulunduğunu ancak bu ödemelerin icra dosyasına ve Beyşehir İcra Ceza Mahkemesinde görülen karşılıksız çek düzenleme suçuna ilişkin dava dosyasına bildirilmediği iddia edilmiş ise de; davaya konu edilen ve bildirimi gerçekleştirilmemiş ödemelerin yapıldığı dönemde, ilgili icra takip dosyası ve icra ceza dava dosyalarında müvekkili vekili sıfatını haiz kişinin Av. … olduğunu, İstanbul Anadolu 20. İcra Dairesinin 2018/25174 E. Sayılı dosyası ile başlatılan takibe konu borca istinaden borçlu/ davacı tarafından yapılan ödemelerden 28.09.2018 tarihli ödeme haricinde müvekkilin bilgisi bulunmadığını, müvekkili şirket ile taraflarının vekalet ilişkisinin 21.03.2021 tarihinde başladığını, işbu davaya dair dava dilekçesinin tebliği itibariyle öğrenilen takip tarihi sonrası davacı/ borçlu tarafından yapılan harici ödemelerin 22.04.2021 tarihinde taraflarınca icra dosyasına bildirildiğini, haksız dava ve taleplerin davanın konusuz kalması nedeni ile reddini talep ettiklerini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece , ”…davacı borçlu tarafından dava açıldıktan sonra takibe konu edilen alacağa ilişkin, ödeme dekontların mahkememize ibraz edildiği, alacaklı davalı vekilinin icra dairesine vermiş olduğu 21/04/2021 tarihli dilekçe ile 28.09.2018 tarihinde 19.916,00.-TL, 02.11.2018 tarihinde 4.000,00.-TL, 21.02.2019 tarihinde 1.452,75.-TL, 24.03.2021 tarihinde 7.500,00.-TL olmak üzere tahsil harçları hariç olmak üzere toplam 32.868,75.-TL nin tahsil edildiğinin bildirildiği, yine 24/04/2021 tarihli dilekçe ile 28/09/2018 tarihinde 19.916,00 TL , 08/10/2018 tarihinde 5.000,00 TL ve 02/11/2018 tarihinde 4.952,00 TL ve 05/04/2021 tarihinde 8.000,00 TL nin haricen tahsil edildiğinin bildirildiği, dolayısıyla davacının dava dilekçesindeki talebinden fazla miktarda haricen tahsil yapıldığının davalı tarafça icra dosyasına bildirilmiş olduğu, davacının talebinin de zaten icra dosyasına bildirilmeyen haricen tahsilatlara ilişkin olduğu anlaşıldığından davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına, davacının kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine, davacı dava açmakta haklı olduğundan, haricen tahsilat yapılmasına rağmen icra dosyasına davalı tarafça dava tarihine kadar bildirimde bulunulmamış olduğundan…” gerekçesiyle; ”…Davanın konusuz kalması nedeni ile KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, davacının kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı …’den olan alacağına istinaden o dönemde vekalet ilişkisi mevcut olan avukat … tarafından İstanbul Anadolu 20.İcra Dairesinin 2018/25174 E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü takip başlattığını, işbu takip dosyasının kesinleştiğini, akabinde borçlu … aleyhine ikame edilen Beyşehir İcra Ceza Mahkemesinin 2018/278 E.-2019/340 K. sayılı dosyası ile …in karşılıksız çıkan çek bedelinden banka yükümlülük bedeli düşülmesi ile birlikte 73.400,00 TL bedel üzerinden mahkumiyetine karar verildiğini, davacının müvekkili şirket tarafından icra takibi yapıldığı, İstanbul Anadolu 20. İcra Dairesinin 2018/25174 E. Sayılı dosyası ile başlatılan takibe konu borca istinaden borçlu/ davacı tarafından yapılan ödemelerden huzurdaki davanın açılmasından önce müvekkilinin bilgisi bulunmadığını, vekil olan taraflarına bildirilmesi ile de Müvekkili şirket ve eski vekil Av. … ile yapılan görüşme ve bilgilendirmeler sonucunda, 22.04.2021 tarihinde dava dilekçesinde bahsi edilen tüm ödemelerin icra dosyasına bildirildiğini, müvekkili şirketin, dava açılmasından evvel haberi olmadığı ve eski vekil tarafından tahsil edildiği halde, şirket hesaplarına da aktarılmayan borç ödemesini huzurdaki dava ile öğrendiğini ve iyi niyetli bir şekilde, müvekkili şirketin, dava konusundan haberdar olması ve eski vekil Av. … ya da gerekli talimatın verilmesi akabinde eski vekil tarafından da icra dosyasına bildirimlerin yapıldığını, işbu davaya dair dava dilekçesinin tebliği itibariyle öğrenilen takip tarihi sonrası davacı/ borçlu tarafından yapılan harici ödemeler, 16.04.2022 tarihinde eski vekilin beyanı ve 22.04.2021 tarihinde tarafımızca icra dosyasına bildirilmiş olup, Yerel Mahkeme kararında olduğu gibi davanın konusuz kaldığını, müvekkili şirketin, yapılan ödemelerden haberi olmamasına rağmen, dava ile ilgili bilgi sahibi olur olmaz, eski vekiline ve taraflarına gerekli yönlendirmeleri yaparak, tahsilatların bildirilmesini sağladığını, konusuz kalan davada hakkında vekalet ücretine hükmedilmesi ise hakkaniyetle bağdaşmayacağından Yerel Mahkeme kararının bu yönden bozulması gerektiğini belirterek ilamının kaldırılarak, tarafları aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibinden sonra açılan kambiyo senedine dayalı menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, karar verildiği kararın davalı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının da kabulünde olduğu üzere davacının yapmış olduğu ödemelerin uzunca süre icra dosyasına bildirmediği, bu şekilde davalının eldeki davanın açılmasına sebebiyet verdiği, baştaki haklılık durumuna göre davacının dava açmakta haklı olduğu, davalının savunmalarında davacı tarafından yapılan ödemelerin vekilince uzunca süre takip dosyasına bildirilmemesinden sorumlu olmadığını, ödeme tarihlerinde kendisine vekalet eden vekilinin ihmalinden kaynaklandığını ileri sürmüş ise de, davalı tarafından belirtilen hususunun davalı ile ödeme tarihlerinde davalı vekili olarak vekaleti bulunan vekilin kendi iç meseleleri olduğu, bu hususun davalı tarafından vekiline karşı her zaman ileri sürülebileceği, davacının dava açmakta haklı olduğu, mahkemece davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/10/2022 tarihli 2021/252 Esas ve 2022/810 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken maktu istinaf karar harcı peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/12/2022