Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/201 E. 2022/326 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/201
KARAR NO : 2022/326

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/12/2017 (Dava) – 01/11/2018 (Karar)
NUMARASI : 2017/1354 Esas-2018/1103 Karar
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
BAM KARAR TARİHİ : 23/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/11/2018 tarihli 2017/1354 Esas ve 2018/1103 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28/11/2016 tarihinde, davadışı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ile davadışı …’nun sevk ve idaresindeki elektrikli bisiklete kavşakta çarpması sonucunda yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucunda elektrikli bisiklette yolcu konumunda bulunan müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/24508 soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, yürütülen soruşturma kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre, davalı sigorta şirketine sigortalı olan … plaka sayılı araç sürücüsü …’in asli derecede kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalı sigorta şirketine başvuru yaptıklarını, ancak sağlık raporu gibi henüz iyileşme tamamlanmadan sunulamayacak evraklar istendiğini belirterek, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, 100,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra sunduğu dilekçe ile talebini 1.706,60-TL geçici işgöremezlik, 6.121,36-TL sürekli işgöremezlik olmak üzere toplam 8.027,96-TL’ye çıkardığı anlaşılmıştır.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirkete 27/08/2016-27/08/2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 310.000,00 TL olduğunu, ancak öncelikle davanın gerekli belgelerle müvekkiline başvuru şartı yerine getirilmediğinden usulden reddinin gerektiğini, zira davacı taraftan istenen belgelerin müvekkiline sunulmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında olabileceğini, maluliyete ve kusura dair Adli Tıptan Kurumundan rapor alınmasını, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “…Tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, 28/11/2016 günü davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan, dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile yolun sol tarafına dönüş yaparken, aracının sol ön kısımları ile işbu sırada seyir istikametine göre, yolun sağ tarafından, yolunda ve düz istikamette kavşaktan geçiş yapan, dava dışı sürücü …’nun sevk ve idaresindeki elektrikli bisikletin ön kısımları ile çarpışmaları neticesinde, elektrik bisiklet sürücüsü ile yine aynı bisiklet üzerinde yolcu konumunda bulunan davacı …’nun yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının meydana geldiğini, kazanın oluşumunda, … plaka sayılı araç sürücüsü …’in %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı …’nun ise, kaza anında yolculuk yaptığı elektrikli bisiklet üzerinde, kendi can güvenliği için takmak zorunda olduğu kask, dizlik ve kolluk gibi aparatları takmayarak, kendi yaralanması ile sonuçlanan kazanın oluşumunda %10 oranında mütefarik kusurunun bulunduğu, kaza sebebiyle davacının %1 oranında daimi iş gücü kaybı ve 1,5 ayda geçici iş gücü kaybına uğrayacak şekilde yaralandığı, davacının kusur oranına göre, geçici iş gücü kaybından dolayı tazmini gereken zarar miktarının 1.806,60 TL, daimi iş gücü kaybından dolayı tazmini gereken zarar miktarının 6.221,36 TL olduğu, işbu zararların ZMSS poliçesi limiti ve kapsamı dahilinde kaldığı kanaatine varılmakla, DAVANIN KABULÜ İLE, 1.806,60 TL geçici iş gücü kaybı bedeli ile 6.221,36 TL daimi iş gücü kaybı bedeli olmak üzere toplam 8.027,96 TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine….” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili tarafından, “….Davadan önce müvekkiline usule uygun başvuru yapılmadığı, istenen gerekli evraklar sunulmadan dava açıldığı için davanın KTK 97.madde uyarınca dava şartı yokluğundan reddinin gerektiği, ödeme süresi dolmadan dava açılmasının da başvuru şartının yerine getirilmediği anlamına geleceği, davacının başvuru şartını yerine getirmemiş olduğu, geçici işgöremezlik tazminatının poliçe kapsamında olmayıp SGK’nın sorumluluğunda olduğu, davacının ıslah ettiği kısım için dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğu, ancak ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülebileceği….” gerekçeleriyle mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasına dayalı geçici ve sürekli işgücü kaybından dolayı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; yapılan yargılama sonucunda yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinde; davacı küçük … yönünden velayeten anne … tarafından vekile verilen vekaletnameyle dava açılarak maddi tazminat talebinde bulunulduğu görülmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 335. maddesinde ergin olmayan çocuğun, ana ve babasının velayeti altında olduğu hüküm altına alınmıştır. Uyap’tan çıkarılan nüfus kaydında davacı …’ın anne ve babasının evli ve sağ oldukları görülmekle, velayet hakkının anne ve baba tarafından birlikte kullanılması gerekmektedir. Bu husus taraf teşkiline ilişkin olup mahkemece de re’sen yargılamanın tüm safhalarında gözetilmelidir. Ancak, yerel mahkemece davanın başından beri bu şekilde, yalnızca anne tarafından verilmiş olmasından dolayı temsil yetkisi vermeyen vekaletnameye dayalı olarak yargılamanın yürütüldüğü, istinaf aşamasında da aynı şekilde temsil yetkisi sağlamayan vekaletname ile yetki verilen vekil aracılığıyla davadan feragat edildiği yönünde beyanda bulunulduğu, açıklanan nedenlerle yeterli bir vekaletnameye dayanmayan vekilin feragat beyanına göre hüküm tesis edilmesinin de mümkün bulunmadığı anlaşılmakla, kararın taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapılıp hüküm verilmiş olması nedeniyle HMK 353/1-a-4. madde uyarınca kaldırılması gerekmiştir. Mahkemece yapılacak iş; somut uyuşmazlıkta velayetin anne ve baba tarafından birlikte kullanılması gerektiği gözetilerek, ergin olmayan davacı …’nun babasının da açılmış bulunan davaya katılımının veya rızasının sağlanarak, sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir (Bu yönde bknz. Yargıtay (kapatılan) 17. HD 2016/8374 E.- 2019/3287 K., 2015/9452 E.-2018/4195 K).
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-a-4. maddesi gereğince kabulü ile mahkeme kararının re’sen kaldırılarak, dosyanın mahkemesine gönderilmesine, sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar verilmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1354 Esas-2018/1103 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-4. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalı tarafından yatırılan 124,00 TL nispi ve 35,90 TL maktu olmak üzere toplam 159,90 TL istinaf karar harcının istek halinde davalıya iadesine,
4-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 23/02/2022