Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/2008 E. 2022/1930 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2008
KARAR NO : 2022/1930

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/05/2022 (Dava) – 16/05/2022 (Karar)
NUMARASI : 2022/394 Esas – 2022/410 Karar
DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 14/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/12/2022
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/05/2022 tarihli ve 2022/394 Esas – 2022/410 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı banka ile davalı …Şirketi arasında kredi sözleşmeleri düzenlendiğini, davalı …. Şirketinin sözleşmelere müteselsil kefil olarak katıldığını, hesabın kat edilmesine rağmen davalıların konkordato talebi ile açtıkları davada verilen ihtiyati tedbir kararları nedeniyle icra takibine geçilemediğini, yargılama sonunda İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesince davalıların konkordato taleplerinin kabulüne karar verildiğini, alacak bildirimlerini konkordato komiserine sunduklarını, taleplerinin kısmen kabulüne karar verildiğini, bir bölüm alacaklarının kabul edilmediğini, taraflar arasındaki sözleşmede müvekkili bankanın ticari defter ve kayıtlarının kesin delil niteliğinde olacağının kabul edildiğini bildirmiş, ihtiyati tedbir talebi ile birlikte çekişmeli hale gelen davacı banka alacağının İİK’nun 308(b) maddesi hükümleri uyarınca davalı … Şirketinden asaleten olan alacaklarının 569.741,62-TL’lik kısmı ve adı geçen şirketin (… Şirketi) … Şirketine olan kefaletinden kaynaklı alacaklarının 1.241.923,00-TL’lik kısmının, davalı … Şirketinden asaleten olan alacaklarının 1.241.923,00-TL’lik kısmı ve adı geçen şirketin (… Şirketi.) …Şirketine olan kefaletinden kaynaklı alacaklarının 569.741,62-TL’lik kısmının, tasdik edilen konkordato ödeme planı çerçevesinde müteselsilen sorumlu olacak şekilde davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…1-Görevli mahkemenin İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE, 2-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE, 3-HMK’nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine, 4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına, 5-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davacı tarafın ihtiyati tedbir isteminin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemelerin görevlerinin ancak kanunla düzenlendiğini, bu davada konkordato mahkemesinin görevli olacağına dair bir kanun bulunmadığını, çekişmeli alacak davasının, maddi hukuk anlamında alacağın tespitine yönelik açılan bir dava olduğunu ve ihtisas gerektirmediğini, yerel mahkeme kararının usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan İ.İ.K’nun 308(b) maddesi hükmü uyarınca çekişmeli alacağın tespiti ve konkordato hükümleri uyarınca tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; görevsizlik kararı verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; taraflar arasında ticari nitelikli genel kredi sözleşmelerinin düzenlendiği, bu sözleşmede davalı … Şirketinin borçlu, davalı … Şirketinin ise müteselsil borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile taraf oldukları, davalıların konkordato taleplerinin kabulüne karar verilip, davacı tarafın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının bir bölümünün kabul edilip, bir bölümünün reddedilmesi nedeniyle reddedilen bölümün çekişmeli alacak olarak kabul edildiği, bu davanın çekişmeli olarak kabul edilen alacak için İİK’nun 308(b) maddesi hükmü uyarınca açıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda; 30/11/2021 tarihli ve 31675 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 15/12/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verilen Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’nin 25/11/2021 tarih ve 1232 sayılı kararında TTK’nun 4.maddesinin (1) fıkrasının (f) bendinden kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere altı veya daha fazla ve on mahkemeden az asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde altı numaralı Asliye Ticaret Mahkemesinin ihtisas mahkemesi olarak belirlenmesine ve bu nitelikteki davaların belirlenen 6 numaralı mahkeme tarafından görülmesine karar verilmiştir. Dolayısıyla, alacağın genel kredi sözleşmesinden ve bankacılık işleminden kaynaklanmasına göre, mahkemece yukarıda belirtilen HSK kararı uyarınca dosyanın İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine ve mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davacı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/394 Esas – 2022/410 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-c maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/12/2022