Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/2006 E. 2022/1976 K. 16.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2006
KARAR NO : 2022/1976

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/01/2022 (Dava) – 27/09/2022 (Karar)
NUMARASI : 2022/219 Esas – 2022/829 Karar
DAVA : Limited Şirketin Fesih ve Tasfiyesi
BAM KARAR TARİHİ : 15/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/12/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/09/2022 tarihli 2022/219 Esas ve 2022/829 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Marmaris’te bulunan … Şti. unvanlı davalı şirketin iki ortağından biri olduğunu, 3172-2720 ticaret sicil nosu ile Marmaris Ticaret Sicil Memurluğuna kayıtlı bulunmakta olduğunu, müvekkilinin diğer ortağı …’le yaklaşık on yıldır iletişimi olmadığını, bu süre içinde hiç bir genel kurul toplantısı yapılmadığını ve faaliyette bulunulmadığını, şirket organlarının kurulmasını ve genel kurulun toplanmasının imkansız olduğunu, şirketin 2012 yılından beri faaliyet göstermemekte olduğunu, şirketin kuruluş amacını ve faaliyetlerini gerçekleştirme imkanının kalmadığını, Vergi Dairesinde kaydı resen silinmiş olduğunu, ticaret sicilindeki varlığının, müvekkiline mali ve yasal yükümlülükler yüklemekte olduğunu, müvekkilinin SGK’ya ve vergi dairesine şirket ortaklığına ilişkin borcu bulunmadığını, şirket üzerine kayıtlı menkul-gayrimenkul herhangi bir malvarlığı bulunmadığını, davalı …’nin tasfiyesiz feshine; mümkün olmaması durumunda şirketin feshine ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP:
Davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup, ancak savunma ve delil sunmadığından, münkir kabul ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece; “…..Davacının davalı şirketin ortağı olduğu, davalı … Şti.’nin sadece Ticaret Sicilinde kayden var olması, fiilen faaliyetinin bulunmaması, şirket ortaklarına ve şirket müdürüne ulaşılamaması, tebligat yapılamaması nedeniyle, yargılama faaliyetinin yapılabilmesi için davalı şirkete mahkememizce temsil kayyımı atandığı, mahkememizce atanan kayyım ücretinin ihtara ve kesin süreye rağmen davacı tarafından yatırılmaması nedeniyle temsil kayyımı atanma kararının ortadan kaldırılmasına karar verildiği, davalı şirkete temsil kayyımı atanmadan yargılama yapılması mümkün olmadığı ve davalının pasif dava sıfatının bulunmadığı…” gerekçesiyle “Davanın pasif sıfat yokluğu nedeniyle usulden reddine…”şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu, İlk derece mahkemesince temsil kayyımı atanmasının ek kararla hukuka aykırı şekilde kaldırılmasına karar verilmişse de bu durum davacı tarafça istinaf edildiğini ve İzmir BAM 20. HD. 2022/1312 Esas, 2022/1291 Karar sayılı kararı ile istinafen kaldırıldığını, bu nedenle istinaf incelemesinde hukuka aykırılığı tespit edilen ve kaldırılan ek kararlara dayanılarak verilen işbu istinafa konu kararın da hukuka aykırı olduğunu, İlk derece mahkemesi kararında şirkete tebligat yapılamadığı söylense de tebligatın TK’nun 35. Maddesine göre usul ve hükümlerin uygulanmadığını, İşbu davada temsil kayyımı atanmasına usulen gereklilik bulunmadığını, 01/03/2022 tarihli muhtıranın usul ekonomisine ve hukuka aykırı olduğunu ayrıca muhtıranın gerekçesiyle, nihai kararda açıklanan gerekçenin birbiri ile tutarlı olmadığını, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6102 Sayılı TTK’nın 636. Maddesi uyarınca limited şirketinin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/496 Esas – 2022/497 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, dosya davacısı … tarafından, dosya davalısı … Şirketi aleyhine açılan temsil kayyımı davasında mahkemece asıl karar ile davanı kabulü ile Muğla Barosu avukatlarından … T.C.Kimlik numaralı Av. ….ın Marmaris Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 3172 sırasında kayıtlı … Şti.’ne “Temsil Kayyımı” olarak atanmasına, Muğla Barosu avukatlarından … T.C.Kimlik numaralı Av. …’a 10.000,00 TL ücret takdirine, 10.000,00 TL ücretin … Şti.nden alınarak Muğla Barosu avukatlarından … T.C.Kimlik numaralı Av. …. ‘a ödenmesine” şeklinde karar verildiği, temsil kayyımının talebi üzerine mahkemece verilen birinci ek karar ile talebin kabulüne, temsil kayyımı olarak atanan Muğla Barosu avukatlarından … T.C.Kimlik numaralı Av. …’a takdir edilen 10.000,00-TL’nin davacı … (…) tarafından mahkeme dosyasına depo edilmesi için 2 haftalık kesin süre verilmesine, 2 haftalık kesin süre içerisinde takdir edilen 10.000,00 TL temsil kayyımı ücretinin davacı … (…) tarafından depo edilmemesi halinde verilen temsil kayyımı atanması kararının ortadan kaldırılacağının ihtarına karar verildiği, 2. ek kararı ile “…Mahkemece verilen kesin süreye rağmen, 20/05/2022 tarihli ek karar ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, temsil kayyımı olarak atanan Muğla Barosu avukatlarından (…) T.C.Kimlik numaralı Av. …’a takdir edilen 10.000,00-TL’nin davacı tarafından mahkeme dosyasına depo edilmediği ve temsil kayyımının ücreti yatırılmadığı, Anayasa’nın 18/1 maddesi, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 12/1-d, 164., 165., 166., 169. maddeleri gereğince bila bedel görev yapmasının beklenemeyeceği anlaşıldığından, mahkemenin 25/04/2022 tarih ve 2022/496 Esas ve 2022/497 Karar sayılı kararı ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 426/1-2 Maddesi gereğince Muğla Barosu avukatlarından … T.C.Kimlik numaralı Av. … ‘ın Marmaris Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 3172 sırasında kayıtlı …’ne ‘temsil kayyımı’ olarak atanmasına dair verilen kararın ortadan kaldırılmasına karar vermek gerekmekle, ayrıca atanan Av. … tarafından, mahkemenin 2022/219 Esas sayılı dosyasında, davalı … adına cevap dilekçesi sunduğu ve görev ifa ettiği de anlaşıldığından, bu nedenle Anayasa’nın 18/1 maddesi, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 12/1-d, 164., 165., 166., 169. maddeleri gereğince mahkemenin 2022/219 Esas sayılı dosyasında, davalı … adına cevap dilekçesi sunduğu ve görev ifa etmesi nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gereğince takdiren maktu vekalet ücreti tutarı 5.100,00-TL tutarında kayyım ücretinin ve yapılan yargılama giderinin davacı tarafa yükletilmesine karar vermek gerektiği, sonuç olarak; mahkemenin 25/04/2022 tarih ve 2022/496 Esas ve 2022/497 Karar sayılı kararı ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 426/1-2 Maddesi gereğince Muğla Barosu avukatlarından … T.C.Kimlik numaralı Av. … ‘ın Marmaris Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 3172 sırasında kayıtlı …’ne “Temsil Kayyımı” olarak atanmasına dair verilen kararın ortadan kaldırılmasına…” karar verildiği, kararın davacı tarafça istinaf edilmesi sonucu, Dairemizin 2022/1312 Esas, 2022/1291 Karar sayılı ilamı ilamı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK nın 353/1-a/6 maddesi uyarınca kabulüne karar verildiği ve anılan kararın kaldırılmasına karar verildiği, anılan kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü, davalı şirkete temsil kayyımı atanma kararının ortadan kalkmadığı ve davalı şirketin temsil kayyımı bulunduğu görüldüğünden, eldeki şirketin fesih ve tasfiyesi davasında temsil kayyımına tebligat yapılarak usulüne uygun taraf teşkili sağlanıp, işin esasına girilerek taraf delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi isabetli olmamıştır.
Bu durum karşısında; davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun, kabulü ile istinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/(1)-a-4. maddeleri gereğince kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın HMK’nın 353/(1)-a-4 maddesi uyarınca kararı veren mahkemeye gönderilmesine, kararın kaldırılma sebep ve şekline göre istinaf yoluna başvuran davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına dair aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-4) maddesi gereğince KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-4) maddesi gereğince; Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/09/2022 tarihli 2022/219 Esas ve 2022/829 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-)-4) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Kararın kaldırılması sebep ve şekline göre istinaf yoluna başvuran davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince kesin olmak üzere 15/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.