Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1991 E. 2022/1901 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1991
KARAR NO : 2022/1901

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/02/2022 Tarihli Ek Karar
NUMARASI : 2021/226 Esas – 2021/1098 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 08/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/02/2022 tarihli 2021/226 Esas ve 2021/1098 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Çorum ilinde yaşayan işçi olduğunu, 2005-2006 yılları gibi kimliğini kaybettiğini, bununla ilgili İzmir Kınık Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/257 soruşturma sayılı dosyasında, müvekkilinin kayıp kimliğine şüpheli fotoğrafı yapıştırılarak kullanılması ile ilgili soruşturma yapıldığını, müvekkilinin bu konu ile alakalı Çorum ili, Emniyet Müdürlüğü Bahçelievler Polis Merkezi Amirliğinde 17/04/2012 tarihli müşteki ifadesinin bulunduğunu, Didim İcra Müdürlüğü’nün 2015/2433 esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, yapılan bu takipte müvekkili adına çıkartılan tebligatların muhtara tebliğ edildiğini müvekkilinin icra takibini iş yerine gelen haciz müzekkeresi ile öğrendiğini, müvekkilinin, takibin 38.500 TL bedelli çek ile ilgili olarak yapıldığını öğrendiğini, ancak çekin müvekkiline ait olmadığını, müvekkili adına sahte imza ile çek düzenlendiğini, icra dosyasında bulunan çekte yer alan imza ve yazıların müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davalı ile ve dava dışı … ile hiç bir ticari ya da beşeri ilişkisinin olmadığını, müvekkilinin çekte ne ciranta ne de keşideci olarak hareket etmediğini, bu nedenlerle; tensiple, takibin tedbiren teminatsız olarak durdurulmasına, aksi kanaatte uygun görülecek bir teminat ile icra dosyasının durdurulmasına, müvekkilinin ikamet adresine bağlı bulunduğu Çorum Osmancık Adliyesi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak müvekkilinin imza ve yazı incelemesinin yaptırılmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin davaya konu çek sebebi ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı alacaklının müvekkili aleyhine başlattığı Didim İcra Müdürlüğü’nün 2015/2433 esas sayılı takibin iptaline, davalı alacaklının takip başlatmada kötü niyetli olduğundan, takip talebinde belirtilen alacağın %20’sinden az olmamak üzere lehlerine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan menfi tespit davasının gerçek dışı olduğunu, davacının bugüne kadar takipten haberdar olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı üzerine kayıtlı bir gayrimenkul veya menkul bulunmaması nedeniyle tahsil kabiliyeti olmayan takibi umursamadığını, davacının maaşlı işe girmesiyle maaşına haciz konulduğunu ve dava açtığını, müvekkilinin davacıyı zarara uğratmak amacıyla hareket etmediğini, davacının isim ve imzasını müvekkilinin yazmadığını, dava dilekçesindeki beyanları kabul etmediklerini savunarak, davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatı şartları oluşmadığından reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, haksız dava nedeniyle %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; “…Didim 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla HMK’ nun 114/1-c maddesinde düzenlenen göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde 2 haftalık yasal süre içerisinde talep olması halinde dosyanın görevli ve yetkili Didim 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, gerekçeli kararın taraflara resen tebliğine, HMK’nun 331/2. maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya görevli mahkemede devam edilmesi hâlinde yargılama giderinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi halinde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden bu durumun tespiti ile yargılama giderlerine ilişkin karar verilmesine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE 22/02/2022 TARİHİNDE VERİLEN EK KARAR: Yerel Mahkemece kararın taraflara 04/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, Mahkeme kararının 19/01/2022 tarihinde kesinleştiğini, yasal süresi içerisinde dosyanın Didim 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine ilişkin talepte bulunulmamasından bahisle; “…davanın açılmamış sayılmasına ve kaydının bu şekilde kapatılmasına, davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına…, ” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı müvekkili adına Aydın Didim 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2021/13 esas sayılı dosya ile menfi tespit davası açıldığını, dava devam ederken Didim 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce Hakimler ve Savcılar Kurulunun 07/07/2021 tarih, 608 sayılı kararı ile Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin kurulduğu gerekçesi ile dosyada görevsizlik kararı verildiğini ve Didim 1. Asliye Hukuk MAhkemesi’nin 2021/13 esas sayılı dosyası 2021/448 karar sayılı kararı ile Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderildiğini, bu mahkemecede dosyada Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olmadığı aksine gönderen mahkeme olan Didim 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ‘nin görevli olduğu belirtilerek 2021/226 esas sayılı dosyada 2021/1098 karar sayılı kararı ile karşı görevsizlik kararı verildiğini, ancak bu karar ile yapılan tüm işlemlerin usulsüz olduğunu, her iki yargı yerinin de kendisini görevsiz saymasından dolayı olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğunu, dosyada olumsuz görev uyuşmazlığı olduğunu ve mahkemenin bu durumu resen çözmesi gerektiğini, hukuk mahkemelerinde resen tebligat uygulamasının bulunmadığını, ancak verilen kararda talep olmamasına rağmen resen tebliğe karar verildiğini, ayrıca karar usulsüzce kesinleştikten sonra dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiğini, Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bu işlem yapılmadan ek karar ile dosyanın kapatıldığını, esas dosyada karar olmadan ek karar ile dosyanın kapatılamayacağını, verilen ek karar ve gerekçeli kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2021/226 esas sayılı dosyada verilen 2021/1098 sayılı kararın ve bu karara bağlı olarak verilen 22/02/2022 tarihli ek kararın tümüyle kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş olup; hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nin 21 ve 22. maddelerinde, “Yetkili mahkemenin bir davaya bakmasına fiili veya hukuki bir engel çıktığı veya iki mahkemenin yargısal sınırları kapsamının belirlenmesinde tereddüt edildiği takdirde, yetkili mahkemenin tayininde, İlk Derece Mahkemeleri için Bölge Adliye Mahkemelerine, Bölge Adliye Mahkemeleri için Yargıtay’a başvurulur.
İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme ilgisine göre Bölge Adliye Mahkemesince veya Yargıtay’ca belirlenir. Bölge Adliye Mahkemesince veya Yargıtay’ca verilen yargı yeri belirleme veya diğer adı merci tayini kararları ile kanun yolu incelemesi sonucunda kesinleşen göreve veya yetkiye ilişkin kararlar, davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; iki mahkemenin aynı dava hakkında ayrı ayrı görevsizlik kararı vermiş olması ve bu görevsizlik kararlarının istinaf edilmeksizin kesinleşmiş olması halinde, iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıkmış olur. Bu durumda uyuşmazlığın giderilmesi için yargı yeri belirleme/ merci tayini yoluna başvurulur. Buradaki görev uyuşmazlığı adli yargıya dahil adliye mahkemeleri arasındadır.
Bir mahkemenin verdiği görevsizlik kararı istinaf edilmeksizin kesinleşmiş ise, bu görevsizlik kararı, dosyanın gönderildiği mahkemeyi bağlamaz. Bu mahkeme de kendisinin görevli olmadığına ve ilk mahkemenin görevli olduğuna karar verebilir. İkinci görevsizlik kararı da istinaf edilmeksizin kesinleşirse, hukuk mahkemeleri yönünden görevli mahkeme merci tayini yolu ile kesin olarak belirlenir. Bu yargı yeri belirlenmesi kararı, davaya daha sonra bakacak olan tüm mahkemeleri bağlar. ( HMK’nun 23. maddesi)
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; eldeki davanın 09/01/2021 tarihinde Didim 1. Asliye Hukuk Mahkemesine açıldığı, anılan mahkeme tarafından 07/09/2021 tarih ve 2021/13 Esas, 2021/448 Karar sayılı ilam ile davanın Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği, kararın taraflara tebliğ edilmeksizin aynı tarihte kesinleştirildiği ve dosyanın Aydın Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği, anılan mahkemece 27/12/2021 tarihinde davanın görülmesinde Didim 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle göreve dair dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine ve kararın kesinleşmesini müteakip iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Didim 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, gerekçeli kararın taraflara resen tebliğine karar verildiği, kararın taraflarca istinaf edilememesi üzerine 19/01/2022 tarihinde kararın kesinleştirildiği, aynı mahkemece 22/02/2022 tarihli ek karar ile usulden red kararının 19/01/2022 tarihinde kesinleşmiş olmasına rağmen yasal süre içinde dosyanın Didim 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine ilişkin talepte bulunulmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, ek kararın davacı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır.
Görevsizlik kararı ile dosya kendisine gönderilen Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi, her kadar Didim 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı ile bağlı değil ise de vermiş olduğu göreve dair dava şartı yokluğundan usulden red kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde dosyanın yargı yeri belirlenmesi amacıyla resen İzmir Bölge Adliyesi Mahkemesine gönderilerek, yargı yeri belirlenmesi için olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf isteminin esasa ilişkin diğer nedenler incelenmeksizin kabulü ile yerel mahkeme ek kararının, HMK nın 353/1-a/4 ve 362/1-c maddeleri uyarınca kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin ilk derece mahkemesinin 22/02/2022 tarihli ek kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-4) maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-4) maddesi gereğince; Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/02/2022 ek karar tarihli 2021/226 Esas ve 2021/1098 sayılı ek kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-)-4) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-4) maddesi gereğince kesin olmak üzere 08/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.