Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1981 E. 2022/1932 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1981
KARAR NO : 2022/1932

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/08/2022 (Ara Karar)
NUMARASI : 2021/446 Esas (Derdest dosya)

BİRLEŞEN İZMİR 4.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2021/496 ESAS SAYILI DOSYASINDA
TALEP : İhtiyati Tedbire İtiraz ve Teminat Miktarının Artırılması İstemli
BAM KARAR TARİHİ : 14/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/12/2022
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/446 Esas sayılı dosyasının yapılan ön incelemesi sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde bildirdiği nedenlerle, İzmir 11.İcra Müdürlüğü’nün 2021/7176 esas ve İzmir 13.İcra Müdürlüğü’nün 2021/7199 esas sayılı dosyaları üzerinden tahsil edilecek paranın alacaklıya ödenmesinin önüne geçilmesi için İ.İ.K.’nun 72 (3) maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 19/07/2021 TARİHLİ ARA KARARI:
İlk derece mahkemesince asıl ve birleşen davalar yönünden; “…1-Davacı tarafın icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki ihtiyati tedbir isteminin İ.İ.K’nun 72(3) maddesi uyarınca KABULÜ ile; isteme ve davaya konu İzmir 11.İcra Müdürlüğü’nün 2021/7176 esas ve İzmir 13.İcra Müdürlüğünün 2021/7199 esas sayılı dosyalarındaki takip konusu alacağın % 15’i tutarındaki davacı tarafça yatırılacak nakit ya da sunulacak kesin ve süresiz nitelikte teminat mektubu niteliğindeki teminat karşılığında dava sonuna kadar; İKK ‘nun 72(3) maddesi uyarınca icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmesinin durdurulmasına…” şeklinde karar verilmiştir.
Karara asıl dava dosyası davalısı … vekili ve birleşen dava dosyası davalısı … vekili tarafından itiraz edildiği, yerel mahkemece itirazların duruşmalı olarak değerlendirildiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 10/08/2022 TARİHLİ ARA KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…1-Asıl dosya davalı … ve birleşen dosya davalı … vekilinin 19/07/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararında takdir edilen teminat bedelinin değişen durum ve koşullar nedeni ile artırılması talebinin REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Asıl ve birleşen dosya davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı/borçlu tarafından icra dosya borcunun tamamı ödenerek dosyadaki tüm hacizlerin kaldırılmasının sağlandığını, borçlu/davacının aynı zamanda %15 teminat yatırmak suretiyle dosyada bulunan alacağın alacaklı olarak tarafımıza ödenmesine de engel olunduğunu, davacı alacaklı tarafından; davaya konu alacak nedeni ile başlatılan icra takibi kapsamında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuş ve dosyada inceleme yapan savcılık tarafından takibe konu edilen kambiyo senetleri üzerinde imza incelemesine gidildiği ve bilirkişi tarafından düzenlenen raporun dosyaya sunulduğunu, sunulan bu raporda senet üzerinde bir tahrifat olmadığı ve senet metninde bulunana imzanın borçlu/davacı …’e ait olduğu konusunun tespit edildiğini, yargılamanın geldiği aşamada dosyaya yeni delil eklenmiş olması, davacı/borçlunun haksızlığının büyük ölçüde ortaya çıkmış olduğu görüldüğünden davanın açılması aşamasında İİK md. 72 kapsamında verilen tedbir kararı için yasanın öngördüğü asgari oran olan % 15 oranının arttrılmasının talep edildiğini, yasal düzenlemede davacı/borçlunun haksız çıkması halinde oluşacak zararların karşılanması bağlamında % 20’den az olmamak üzere ( alt sınır belirlenmiş) tazminata mahkum edileceği yazılmışken, teminat olarak % 15 olan alt sınırın uygulanmış olmasının taraflar arasındaki hukuki eşitlik, usuli eşitlik, adil yargılanma hakkı gibi anayasa tarafından kabul edilmiş ve hem anayasa hem tarafı olunan uluslararası sözleşmeler ile korunmuş olan haklarının ihlali niteliğinde olduğunu, enflasyonist bir ekonomik politika ile müvekkillerinin alacağının satın alma gücü olarak değer kaybettiğini, borçlu borcundan kurtulduğunu, ancak ortadaki teminat oluşacak zararların telafisi için yeterli düzeyde olmaktan çok uzak olduğunu belirterek, yerel mahkemenin 10/08/2022 tarihli ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati tedbire itiraz ve teminat miktarının artırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece; asıl dosya davalısı … ve birleşen dosya davalısı … (…) vekilinin 19/07/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararındaki teminat oranının arttırılması talebinin reddine ilişkin 10/08/2022 tarihli ve 2021/446 esas sayılı ara kararı itiraz edenler asıl ve birleşen dosya davalıları … ve … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalıların istinaf başvurusunun teminata ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır.
28/07/2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 7251 sayılı yasanın 34. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK’nun 341/1.maddesinde ““(1) İlk derece mahkemelerinin aşağıdaki kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir:
a) Nihai kararlar.
b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Yasanın 346/1. maddesi gereğince “İstinaf dilekçesi kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder. Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf kanun yoluna başvurulabilir. (HMK 346/2 fıkrası)
Somut olayda; mahkemece asıl dosya davalı … ve birleşen dosya davalı … (…) vekilinin 19/07/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararında takdir edilen teminat bedelinin değişen durum ve koşullar nedeni ile artırılması talebinin reddine karar verildiği, ancak ortada 6100 sayılı HMK’nın 341/1 maddesi anlamında istinafı kabil bir karar bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf talep eden davalılar vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; niteliği itibariyle kesin olan mahkeme kararlarına karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacağından, asıl dosya davalısı … ve birleşen dosya davalısı … (…) vekilinin istinaf başvurularının usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dosya davalısı … ve birleşen dosya davalısı … (…) vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 346/1 ve 352/1-b maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf karar harcının ve istinaf başvuru harcının mahkemesince istinaf edenlere iadesine,
3-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden taraflar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf eden tarafın istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
5-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
6-Dosyanın mahkemesine iadesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/12/2022