Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/198 E. 2022/274 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/198
KARAR NO : 2022/274

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/03/2021 (Dava) – 10/06/2021 (Karar)
NUMARASI : 2021/196 Esas-2021/472 Karar
DAVA : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 17/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/02/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/06/2021 tarihli ve 2021/196 Esas – 2021/472 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/01/2016 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek kaldırımda bulunan ağaca çarparak takla atması sonucu meydana gelen trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından 13/10/2015-13/10/2016 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde ZMMS poliçesi ile sigortalı olması sebebi ile fazlaya dair dava ve talepleri saklı kalmak kaydıyla geçici iş göremezlik ve kalıcı işgöremezlik tazminatının karşılanması sebebi ile Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2016/439 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, yargılama neticesinde müvekkili adına 100,00 TL geçici işgöremezlik tazminatına hükmedildiğini, bakiye 4.010,14 TL için İzmir 27. İcra Müdürlüğü 2019/15059 Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalı yan tarafından borca ve yetkiye itiraz edildiğini, itirazın iptali talebi ile 01.03.2021 tarihinde hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuğa başvurulduğunu, 18.03.2021 tarihinde gerçekleştirilen toplantı neticesinde … Sigorta A.Ş. ile görüşmeler olumsuz sonuçlandığını ve anlaşma sağlanamadığını belirterek, davalı borçlunun İzmir 27. İcra Dairesinin 2019/15059 esas sayılı takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz edip takibin durdurulmasına neden olan borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; rücuen tazminat taleplerinin, tazminatın ödenmesi tarihinden itibaren 2 yıllık süre içinde, sorumlulara yöneltilmesi gerektiğini, bu sebeple davanın esasa girmeksizin zamanaşımı sebebi ile reddi gerektiğini, geçici iş görmezlik tazminatlarının sağlık gideri teminat kapsamında olduğunu, davalı şirketin KTK 98. maddesi gereğince sorumluluğunun bulunmadığını, geçici iş görmezlik tazminatının teminat kapsamı dışında olması sebebi ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini; icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiği, somut olayda, likit bir alacağın varlığından söz edilememesi ve müvekkilin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuruyla sınırlı olması sebebi ile kusur durumunun ve müvekkil sorumluluğunun değerlendirilmesinin yargılamayı gerektirmesi sebebiyle davacı tarafın hukuki dayanağı bulunmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesine, bu sebeple davanın kabulü halinde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, ”…Davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığından REDDİNE…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf talep dilekçesinde özetle; müvekkiline usulüne uygun tebligat yapılıp yapılmadığı kesin ve belgelenebilir nitelikte araştırılmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, buna ek olarak mahkemenin red sebebinin geçersiz olduğunu, nitekim ilgili icra dairesinden itiraz talebi her ne kadar kendilerine 07/03/2020 tarihinde tebliğinin iddia olduğu öncesinde ileri sürülse de, 01/03/2021 tarihinde arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu ve 2021/25296 numaralı dosyanın 18/03/2021 tarihinde anlaşamama ile sonlandığını, hemen akabinde ise aynı gün dava açtıklarını, arabulucukluk sürecinin zamanaşımı süresini kesen bir unsur olduğunu, davanın süresi içinde açıldığının kabulünün gerektiğini, adaletin tecellisi ile zarar görenin hak kaybına mahal vermemek adına gerekli tüm incelemelerin yapılması, zararın tespiti adına tam bir inceleme gerçekleştirilmesi gerektiğini belirterek öncelikle tehir-i icra taleplerinin kabulüne, Yerel Mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın kabulüne, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle maddi tazminatın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığından reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; İzmir 27. İcra Müdürlüğünün 2019/15059 E. sayılı dosyasında davacı- alacaklı tarafından davalı aleyhine 19/11/2019 tarihinde yapılan takip nedeniyle; ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 20/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili tarafından 25/11/2019 tarihinde borca ve ferilerine itiraz edildiği, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklı vekiline 07/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Madde 18/A – 15 maddesi uyarınca; arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez. Davacının arabuluculuk sürecini başlatmak üzere başvuru yaptığı 01/03/2021 tarihi ile arabuluculuk son oturum tutanağının düzenlendiği 18/03/2021 tarihleri arasında geçen 18 günlük sürede zamanaşımı süresinin durduğu; eldeki davanın son tutanağın düzenlendiği tarihle aynı tarihte 18/03/2021 tarihinde açıldığı nazara alındığında, borca itiraz dilekçesinin karşı tarafa tebliği tarihi ile davanın açıldığı tarihler arasında arabuluculuk sürecinde işlemeyen zamanaşımı süresi de nazara alındığında, davacı tarafından İİK’nın 67/1 maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolmasından önce dava açılmış olması nedeniyle, davacı vekilinin istinaf itirazının yerinde olduğu; davanın reddine dair mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olmadığı kanaatine varılmıştır.
Belirtilen gerekçeye, dosya kapsamına göre davacı vekilinin istinaf başvurusun kabulü ile mahkemenin esasa girerek yapacağı yargılama sonucuna göre karar vermesi gerektiği anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf talebinin HMK ‘nın 353/1-a-4 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davacı vekilinin yukarıda açıklanan hususlara ilişkin olmak üzere istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN KABULÜ ile; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/06/2021 tarih 2021/196 Esas 2021/472 Karar sayılı hükmünün 6100 sayılı HMK’ nın 353/(1)-a-4 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kaldırılma sebep ve şekline göre davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA,
4-İstinaf yoluna başvuran davacıdan başlangıçta alınan istinaf nispi karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
5-İstinaf başvurusu aşamasında başvuru sahibi davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 353/(1)-a)-4 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17/02/2022