Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1940 E. 2022/1896 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1940
KARAR NO : 2022/1896

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/10/2022 Tarihli Ek Karar
NUMARASI : 2022/321 Esas – 2022/745 Karar
DAVA : Trafik Kazasından Kaynaklanan Kaynaklanan Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 08/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/10/2022 tarihli 2022/321 Esas ve 2022/745 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25/07/2016 tarihinde davalı sürücü …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı araçla seyir halinde iken, o sırada emniyet şeridinde beklemekte olan müvekkiline ait ve müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sol tarafına çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası gerçekleştiğini, davalı … şirketinin … plakalı aracın zorunlu trafik mali sorumluluk sigortacısı, diğer davalı …’in ise … plakalı aracın işleten maliki olduğunu, maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına göre davalı sürücünün söz konusu trafik kazasının meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu, olaydan sonra Almanya’ya dönen müvekkilinin aracındaki hasarın toplam 15.379,64 EURO olarak tespit edildiğini, ekspertiz çalışması karşılığında bilirkişiye 1.394,09 EURO ücret ödendiğini, davalı … şirketine hasar başvurusunda bulunulmasına rağmen müvekkiline ödeme yapılmadığını bildirerek, 15.379,64 EURO tutarındaki hasar bedelinin davalı … şirketi bakımından 17/03/2017 tarihinden itibaren, diğer davalılar bakımından kaza tarihi olan 25/07/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, ekspertiz ücreti olarak ödenen 1.394,09 EURO ‘nun davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP :
Davalı …A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve 29.000-TL limitle sınırlı olduğunu, talep edilen ekspertiz ücretinin fahiş olduğunu bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Diğer davalılara, dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğine rağmen davaya cevap vermedikleri, duruşmalara da katılmadıkları anlaşılmıştır.
Davalılardan …’ün 17/12/2017 tarihinde vefat ettiği, davacı vekilince İzmir 6.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/595 E- 2018/568 K. Sayılı 04/05/2018 tarihli mirasçılık ilamının ibraz edildiği, mirasçılar …, …, … adlarına usulüne uygun tebligat çıkartıldığı ancak duruşmalara katılmadıkları anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 19/03/2019 TARİHLİ KARARI:
Mahkemece “…25/07/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plaka sayılı araç sürücüsünün %100 oranında asli kusurlu olduğu, davacı tarafa ait … plakalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu anlaşıldığından…” gerekçesiyle ” 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 12.725,07 Euro nun davalı … ve … mirasçılarından kaza tarihi olan 25/07/2016 tarihinden, davalı … şirketinden temerrüt tarihi olan 17/03/2017 tarihinden 3095 sayılı yasanın 4A maddesine göre değişken faiz ile fiili ödeme günü Merkez Bankası Efektif Kur karşılığı TL olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davalılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
DAİREMİZİN 07/04/2022 TARİHLİ KARARI:
Dairemizce; “…1-Davaya konu trafik kazası 25/07/2016 tarihinde, davalılardan …’e ait, sürücü …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonun, park halinde bulunan davacıya ait Almanya trafiğine kayıtlı … plakalı araca, çarpması sonucunda, davacıya ait aracın hasarlanması şeklinde gerçekleşmiştir.
Davaya konu kazanın oluşumunda … plakalı aracın % 100 kusurlu olduğu, meydana gelen kazada davacıya ait … aracın tescilli olduğu Almanya koşullarında KDV hariç 12.725,07 Euro hasar bedeli, 1.394,09 Euro ekspertiz ücreti olduğu 12/11/2018 tarihli bilirkişi raporu ile sabit olmuş, taraflarca anılan rapora itiraz edilmediğinden, bu husus artık davacı yararına usuli kazanılmış hak oluşturmuştur.
2-Motorlu Kara Taşıt Araçları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının 1. maddesine göre, sigortacı, zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçe limitinin dışında (üstünde) kalan miktardan başlayıp, ihtiyari mali sorumluluk sigortası teminat limitine kadar sorumludur. Dosya içerisinde davalıya ait aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasına ilişkin poliçe mevcut olmayıp, davalı işleten … tarafından, davalı … şirketinin düzenlediği kasko ve ihtiyari mali sorumluluk poliçesi bulunduğu da iddia edilmektedir. Davalı … şirketi vekilinin cevap dilekçesinden dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın, davalı … şirketince 16/12/2015-16/12/2016 tarihleri arasında zorunlu trafik sigorta poliçesi ile teminat altına alındığı, teminat limitinin kaza tarihi itibariyle 29.000,00 TL olarak belirlendiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece öncelikle aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesinin celbi ile davalı … şirketince dava konusu araca ilişkin kasko ve ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesi düzenlenip düzenlenmediği araştırılmalı, varsa örneği getirtilmeli, teminat limiti belirlenmelidir.
Hal böyle olunca; tespit edilen gerçek zararın öncelikle zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi limiti içinde kalıp kalmadığının belirlenmesi, gerçek zarar, ZMSS limitini aşıyorsa, o zaman ihtiyari mali sorumluluk sigortası poliçesi limitiyle sınırlı olarak davalı … şirketinin sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Davalılardan sigorta şirketince düzenlenen poliçe içeriğine göre, 25/07/2016 tarihinde gerçekleşmiş bulunan kazaya ilişkin olarak davalı … şirketinin 29.000,00-TL poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olduğuna dikkat edilmeksizin, hükmedilen tutarın “Davanın kısmen kabulü ile 12.725,07 Euro nun davalı … ve … mirasçılarından kaza tarihi olan 25/07/2016 tarihinden, davalı … şirketinden temerrüt tarihi olan 17/03/2017 tarihinden 3095 sayılı yasanın 4A maddesine göre değişken faiz ile fiili ödeme günü Merkez Bankası Efektif Kur karşılığı TL olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ” denilmek suretiyle hüküm kurulması yerinde olmamıştır.
Davalı … şirketi, yargılama giderlerinden poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğundan, anılan davalıya yükletilecek harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de sorumlu olduğu tazminat bedeline oranlanarak hüküm altına alınması gerekirken, tamamından diğer davalılarla birlikte sorumlu tutulması doğru olmamıştır.( Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 29.6.2009 tarih ve 2008/5655 Esas – 2009/4729 Karar sayılı ilamı aynı doğrultudadır)
4-Somut olayda, davalı sürücü …’ün eldeki dava açıldıktan sonra 17/12/2017 tarihinde vefat ettiği, mirasçılarının davaya dahil edildiği, mirasçıların Gebze 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/82 Esas, 2018/391Karar sayılı ilamı ile mirası reddettikleri, anılan kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.-Somut olayda, davalı sürücü …’ün eldeki dava açıldıktan sonra 17/12/2017 tarihinde vefat ettiği, mirasçılarının davaya dahil edildiği, mirasçıların Gebze 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/82 Esas, 2018/391Karar sayılı ilamı ile mirası reddettikleri, anılan kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Karayolları Trafik Kanunun 85. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” 85/son maddesi “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” 86/1. Maddesi “işletenin, mücbir sebepten veya zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurundan, zararlı sonucun ileri geldiğini ispat etmesi şartıyla sorumluluktan kurtulacağı” hükümlerini içerdiği, aynı yasanın 88. Maddesinde ise “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” düzenlemesi ile motorlu araçların işletilmesi neticesi üçüncü kişinin zarar görmesi durumunda o aracın işleteni, aracın sürücüsü ve varsa teşebbüs sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, ayrıca birden fazla kişinin zararı tazminat ile yükümlü olması durumunda zarar görene karşı müteselsil sorumlu oldukları belirtilmiştir. Bu haliyle Karayolları Trafik Kanunu, trafik kazaları neticesi doğacak zarar sorumluluğunda müteselsillik esasını benimsemiştir. Yine TBK’nun 61. maddesinde “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” demekle birden çok kişi aynı zarardan aynı sebeple ya da çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olabileceği vurgulanmıştır. Buna göre, araç işletenin sorumluluğunun dayanağı 2918 sayılı KTK.nın 85. maddesi ve sürücünün sorumluluğu ise TBK.nın 49. maddesidir ve aralarındaki ilişki, aynı zarardan çeşitli nedenlerden dolayı sorumlu olma halidir. Zarar gören, zarar miktarının tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların tamamından, dilerse yalnız birinden isteyebilecektir.
Somut olayda, davacı hem işleten, hem sürücü hem de zorunlu trafik sigortacıdan, müşterek müteselsil olarak maddi (hasar bedeli) tazminat talebinde bulunduğundan, mahkemece davalı mütevveffa sürücü …’ün mirasçıları mirası reddettiklerinden, dahili davalı mirasçılar yönünden davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…” gerekçesiyle “…davalıların istinaf başvurusunun kısmen kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine…” şeklinde karar verilmiş, dosya ilk derece mahkemesine gönderilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 23/09/2022 TARİHLİ KARARI
Mahkemece; “…davalı … şirketinden davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı ile kaza tarihi itibariyle kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan aracın ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesinin olup olmadığı sorulmuş ve davalı … tarafından 28/04/2022 ve 25/06/2022 tarihinde verilen cevaplara göre davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı, kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan … plakalı aracın davalı … nezdinde 16/12/2015-16/12/2016 tarihleri arasında zmms, 23/06/2016-23/06/2017 tarihleri arasında ise imms poliçesinin olduğu, kaza tarihi itibariyle zmms poliçesinin maddi hasarlarda teminat limitinin 31.000,00 TL, imms teminat limitinin ise 100.000,00 TL olduğu, buna göre davalı sigortanın kaza tarihi itibariyle maddi hasarlarda sigortalı aracı 131.000,00 TL’ye kadar teminat altına aldığı, davalılarca istinaf bozma ilamı öncesi alınan bilirkişi raporuna itiraz edilmediğinden söz konusu rapordaki kusur ve hasar bedeline ilişkin tespitin davacı yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğu, meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu ve davacının maddi zararının 12.725,07 Euro olduğu, davacının aracının yabancı plakalı olduğu, aracın Türkiye’de tamir ettirilmesi zorunluluğunun bulunmadığı, davacının bu konuda seçimlik hakka sahip olduğu, 6098 sayılı TBK’nun 99. maddesi ve HGK’nun 10.12.2003 gün ve 2003/4-754 Esas ve 2003/749 Karar sayılı ilamı uyarınca, zarar, zarar gören açısından hangi para birimine göre doğmuşsa, o para biriminin tazminat olarak talep edilmesinin amaca uygunluk yönünden kabulü gerektiği, seçimlik hakkını ikamet ettiği ülkede tamir ettirme yönünde kullanan davacının aracın Almanya’da tamir edilmesi halindeki tamir bedelini yabancı paranın fiili ödeme günündeki TL karşılığı olarak talep edilebileceği, aracın onarımı yapılsın yada yapılmasın, onarıma dair fatura olsun ya da olmasın haksız fiil faili ile onun eyleminden sorumlu olan diğer kişilerin hasar bedelini KDV dahil ödemek zorunda olduğu, ancak mahkememizce alınan bilirkişi raporunda onarım bedelinin kdv hariç olarak hesaplandığı, davacının bu rapora itirazda bulunmadığı, ayrıca mahkememizce istinaf bozma ilamı öncesinde kdv hariç olarak tazminat talebinin hükme bağlandığı, davacının bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmadığı, bu nedenle davacının tazminat talebinin kdv hariç olarak hüküm altına alınması gerektiği, davalılarca bilirkişi raporunda belirlenen zararın fahiş olduğu savunulmuş ve Türkiye rayicine göre değerlendirme yapılması talep edilmiş ise de, davalıların söz konusu rapora itirazda bulunmadığı ve yukarıda açıklandığı üzere yerleşik Yargıtay uygulamasına göre davacının yabancı plakalı araca ilişkin ikamet ettiği ülke rayicine göre talepte bulunabileceği, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun gerekçeli olduğu, meydana gelen hasarın niteliği, dava konusu aracın özellikleri ve davacı tarafından sunulan belgeler ile diğer dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun olduğu, davalı …’in söz konusu aracın işleteni, diğer davalı sigortanın ise aracın zmms ve imms sigortacısı olarak meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davalı … yönünden temerrüdün davacının davalı … şirketine başvurusundan itibaren 8. iş gününün sonu olan 17/03/2017 tarihinde gerçekleştiği, davalı …’in ise 6098 sayılı TBK’nun 117. maddesi uyarınca haksız fiil tarihi olan kaza tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmakla davalılar … ve … Sigorta A.Ş yönünden davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Benzer yöndeki kararlar için bkz.Yargıtay 17. H.D’nin 08.09.2014 tarih 2013/12151E, 2014/11264K ve 25.11.2013 tarih 2013/15553E, 2013/16482K sayılı kararları).
Her ne kadar davacı tarafından müteveffa davalı sürücü …’e husumet yöneltilmiş ve bu kişinin ölümü ile mirasçıları davaya dahil edilmek suretiyle diğer davalılar ile birlikte mirasçıların da sorumlu olduğu iddia edilmiş ise de Gebze 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 19/04/2018 tarih ve 2018/82 esas ve 2019/391 karar sayılı ilamı ile dahili davalılar …, … ve …’ün mirası reddettiği, adı geçenlerin bu nedenle müteveffanın sebebiyet verdiği kazadan ötürü hukuki sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla adı geçenler yönünden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Mahkememizce hüküm altına alınan tazminat tutarının davalı sigortanın zmms ve imms teminat limitleri kapsamında kaldığı dikkate alınarak yargılama giderlerinden davalı … ve davalı … aynı şekilde sorumlu tutulmuştur.
6102 sayılı TTK’nın sigorta sözleşmelerine ilişkin genel hükümlerin düzenlendiği kısmında yer alan 1426/1. maddesinde “sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır” düzenlemesi yapılmıştır. Davacı tarafından davalı sigortanın yaptırmış olduğu ekspertizin hasar ve bedel yönünden kaza ve serbest piyasa rayiçlerine uygun olup olmadığının değerlendirilmesi bakımından yaptırılan özel eksper incelemesi için ödenen (ve belgesi sunulu ve Almanya piyasa rayiçlerine göre makul olan) ekspertiz ücreti anılan kanun hükmü kapsamında değerlendirilmiş ve 6100 sayılı HMK’nun 323.maddesi uyarınca yargılama gideri olarak hüküm altına alınmıştır…” gerekçesiyle “…1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 12.725,07 Euro maddi tazminatın davalı … yönünden 25/07/2016 tarihinden itibaren, diğer davalı …A.Ş yönünden ise 17/03/2017 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesine göre işleyecek faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki T.C Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (davalı …A.Ş kaza tarihi olan 2016 yılı zmms ve imms poliçe teminat limiti toplamı olan 131.000,00 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, Davalı … mirasçıları yönünden davanın REDDİNE…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davalı … şirketi vekili ile davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalılar …, … ve … vekili 13/10/2022 tarihli dilekçesinde özetle; mahkeme gerekçeli kararı ile müteveffa … mirasçıları olan müvekkilleri dahili davalılar hakkında davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen adı geçenler lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek HMK 305/A gereğince ek kararla vekalet ücretine hükmedilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE 13/10/2022 TARİHİNDE VERİLEN EK KARAR:
Mahkemece; “…davalılar …, … ve …’ün yargılamada kendilerini vekille temsil ettirdiği ancak mahkememizin 23/09/2022 tarih ve 2022/321 Esas, 2022/745 Karar sayılı gerekçeli kararında sehven adı geçen davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmediği anlaşılmakla…” gerekçesiyle “1- Davalılar vekilinin hükmün tamamlanması talebinin KABULÜ ile, mahkememizin 23/09/2022 tarih ve 2022/321 Esas, 2022/745 karar sayılı hükmünün “9-Davalılar …, … ve … kendilerini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3/2 ve 13/1-4. maddeleri uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar …, … ve …’e ÖDENMESİNE,” şeklinde TAMAMLANMASINA…” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; vekâlet ücretinin, davada haklı çıkan tarafın davasını vekille takip etmesi durumunda, diğer yargılama giderlerinin dışında, lehine hükmedilen bir tutar olduğunu, dava veya takiplerde, taraflardan birisi dava ya da takibinde haklı çıktığında, karşı tarafa yargılama giderlerinin yüklenmesi gerektiğini, Avukatlık ücretinin de yargılama gideri olduğunu, kendisini avukat ile temsil ettiren kişi yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğini, bu davada davanın açılmasına sebebiyet veren kendilerinin olmadığını ve dava ikame edilip yargılama gerçekleştirilip vefat eden davalının mirasçılarının davaya dahil edilmeden, mirasın reddi durumunun taraflarınca bilmesinin mümkün olmadığını, davalı olarak bulunan mirasçılar yönünden herhangi bir haklılık durumunun söz konusu olamayacağını, kendisini vekille temsil ettirdiklerinden bahisle vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, müteselsil sorumluluk ilişkisi mevcut davalılar uyarınca reddedilen yönden, davalılar adına tek vekalet ücretine mahkum edilmesi gerektiği gözetilmeden, müvekkili aleyhine birden fazla karşı vekalet ücretine mahkum edilmesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, istinaf kanun yoluna başvurularının kabulü ile talepleri doğrultusunda karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı … şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının eksik ve hatalı bilirkişi incelemesi sonucunda kurulduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalısının kusur oranı ile sınırlı olduğunu, kaza tarihinden, poliçe limitinin araç başına 31.000 TL olduğunu, yerel mahkemece poliçe teminat limitleri gözetilmeksizin müvekkili şirket aleyhine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, istinaf başvurusuna konu kararın taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğunu, İstinaf başvurusuna konu kararda İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından davaya konu hasar bedelinin … plakalı aracın İMMS poliçesi teminat limitinden ödenmesine karar verilmesinin taleple bağlılık ilesi gereğince hukuka ve usul kurallarına açıkça aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla istinaf başvurusuna konu kararda İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olmaksızın talepten fazlasına veya başka bir şeye karar verdiğini, kusur raporu tanzim edilmediğini, dolayısıyla bilirkişi raporunun eksik inceleme ürünü olduğunu ve müvekkili şirket’in zorunlu mali mesuliyet sigortasından doğan sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olduğunu, bilirkişi raporunda hesaplamaya esas alınan ve sigortalı araç sürücüne izafe edilen %100 kusur oranının kabulünün mümkün olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; müvekkili şirketin, karayolları trafik kanunu’nun 91. maddesi ve zorunlu mali mesuliyet sigortası (zmms) uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğunu, kusur oranının yetkili merci tarafından tespit edilmediğini, bu hususu kabul etmediklerini, kusur oranlarının tespiti için hem Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden hem de Karayolları Genel Müdürlüğü fen heyeti’nden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmasının gerektiğini, yetkili merci tarafından tayin edilmeyen hatalı kusur oranının kabulünün mümkün olmadığını, sigortalı araç sürücüsünün başvuru konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından sigortalı araç sürücüsü aleyhine atfedilen %100 kusur oranını kabul etmediklerini, ilk derece mahkemesi tarafından yargılamanın devamı sırasında alınan bilirkişi raporunun, davacı tarafın yurtdışından aldırmış olduğu eksper raporuna dayandığını, söz konu eksper raporunu ve bu raporun esas alınmak suretiyle tanzim edilen bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, bilirkişi raporunun hasar bedeli tespiti açısından hatalı tespitler içerdiğini, somut uyuşmazlığın hukuki açıdan değerlendirilmesi açısından dosyanın sigorta hukuku bilirkişisine tevdi edilerek yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiğini, kesinlikle kabul anlamına gelmemek üzere, bilirkişi tarafından belirlenen hasar bedel tutarının son derece fahiş olduğunu, istinaf başvrurusuna konu karara esas alınan bilirkişi raporunda aracın model yılı tedarik ve servis iskontoların uygulanmadığını, 2016 parça fiyatları üzerinden iskontosuz bir şekilde hesaplanma yapılmasının haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, müvekkili şirket aleyhine hüküm kurulacak olması halinde orijinal parça iskontosunun uygulandığı yeni bir hesaplama doğrultusunda hüküm kurulmasını gerektiğini, müvekkili şirketin KDV’den sorumluluğunun bulunmadığını, davacının aracına verilen zararı gidermek için gerekli onarım, parça ve işçilik hizmetinin de KDV’ye tabi olduğunu, bu nedenle, mağdur tarafından KDV’nin ödendiğinin yahut ödeneceğinin kanıtlanması gerektiğini, bu ispatın da, ancak fatura ibrazı ile mümkün olduğunu, fatura ibraz edilmeden aracın onarıldığının, KDV ödendiğinin anlaşılmadığını, bu nedenle KDV hariç hesaplama yapılması gerektiğini, başvuru sahibince sunulan fatura bulunmadığını, istinaf başvrurusuna konu karara esas alınan bilirkişi raporunda belirtilen ekspertiz ücertine ilişkin olarak müvekkili şirket’in poliçe teminatları kapsamında ekspertiz ücretine ilişkin herhangi bir teminatı bulunmadığını ve herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle beraber, davanın haklı olduğu varsayılsa dahi, müvekkili şirket’in faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu, yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve davalılardan sigorta şirketi vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
1-Davalılardan sigorta şirketi vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesinde;
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, davalı … şirketinin davacıya ait yabancı plakalı araçta meydana gelen hasar bedelinden hem zorunlu trafik hemde ihtiyari mali mesuliyet poliçesine sorumlu olmasına, zorunlu trafik poliçecisi sıfatıyla sorumluluğunun 31.000 TL ye kadar, ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçecisi sıfatıyla sorumluluğunun zorunlu trafik sigortasını aşan kısımdan başlamak üzere 100.000,00 TL ile sınırlı olmasına, HMK nın 357/1 maddesi uyarınca ilk derece yargılama aşamasında ileri sürülmeyen hususların, istinaf aşamasında ileri sürülmesinin mümkün olmamasına göre davalı … şirketi vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiş ve esastan reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesinde;
Somut olayda; davalı sürücü … eldeki dava açıldıktan sonra 17/12/2017 tarihinde vefat etmiş, mirasçıları yargılama esnasında davaya dahil edilmiş, davalılar davaya dahil edildikten sonra duruşmalara iştirak etmedikleri gibi cevap dilekçesi sunmamışlardır. Gebze 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/82 Esas, 2018/391 Karar sayılı ilamı ile mirası reddetmişler, anılan karar kesinleşmiş ve mirası reddettiklerini de mahkemeye bildirmemişlerdir.
Davanın açıldığı tarihte davacı vekili, doğru olarak kusuruyla dava konusu trafik kazasına sebebiyet veren sürücü davalı … aleyhine iş bu davayı açmış, yargılama sırasında sürücü hayatını kaybetmiştir. Davalı … mirasçılarının mirası reddetmeleri yargılama sırasında gerçekleştiğinden, davacı vekilinin davayı açtığı anda bu durumu bilmesi mümkün olamayacağından, her ne kadar davanın açılmasına davalı … mirasçıları sebebiyet vermemişler ise de, davacıdan mirası red nedeniyle ortaya çıkacak yargılama giderlerlerinden olan vekalet ücretine katlanması hayatın olağan akışına ve hakkaniyete göre beklenemeyeceğinden mahkemece yazılı şekilde davalı … mirasçıları lehine vekalet ücreti takdiri usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, yeniden esas hakkında karar verilmesine davalı … şirketi vekilinin ise istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)-Davalı …A.Ş. vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun HMK nın 353/1/b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
B)Davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun HMK nın 353/1/b/2 maddesi uyarınca ESASTAN KABULÜNE; İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/10/2022 tarihli 2022/321 Esas ve 2022/745 Karar sayılı ek kararının HMK’nın 353-1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 12.725,07 Euro maddi tazminatın davalı … yönünden 25/07/2016 tarihinden itibaren, diğer davalı …A.Ş yönünden ise 17/03/2017 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesine göre işleyecek faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki T.C Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (davalı …A.Ş kaza tarihi olan 2016 yılı zmms ve imms poliçe teminat limiti toplamı olan 131.000,00 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Davalı … mirasçıları yönünden davanın REDDİNE,
3-Alınması gerekli 3.972,99 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.223,93 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.749,06 TL karar ve ilam harcının davalılar … Sigorta A.Ş (davalı …A.Ş kaza tarihi olan 2016 yılı zmms ve imms poliçe teminat limiti toplamı olan 131.000,00 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından talep edilen ekspertiz masrafı olan 1.394,09 Euro’nun davanın kısmen kabul kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık durumuna göre1.153,46 Euro’sunun T.C. Merkez Bankası’nın efektif satış kuru üzerinden belirlenecek “TL” karşılığının davalılar … Sigorta A.Ş (davalı …A.Ş kaza tarihi olan 2016 yılı zmms ve imms poliçe teminat limiti toplamı olan 131.000,00 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 1.223,93 TL peşin harç, 400,00 TL bilirkişi ücreti ve 435,00 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 2.090,33 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (59.298,82/71.669,12=0,82) 1.729,53 TL’sinin davalılar … Sigorta A.Ş (davalı …A.Ş kaza tarihi olan 2016 yılı ZMMS ve İMMS poliçe teminat limiti toplamı olan 131.000,00 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. fıkrası uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Sigorta A.Ş (davalı …A.Ş kaza tarihi olan 2016 yılı zmms ve imms poliçe teminat limiti toplamı olan 131.000,00 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
7-Davalı …A.Ş dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. fıkrası uyarınca reddolunan dava değeri üzerinden belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …A.Ş’ye ÖDENMESİNE,
8-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
C-İstinaf İncelemesi Yönünden Harç ve Yargılama Masrafları;
1-a)Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
b-)Davacı tarafından yapılan istinaf başvuru harcı 220,70 TL nin hazineye gelir olarak kaydına,
c)Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının davalılardan sigorta şirketi ile …’den alınarak davacıya verilmesine,
2-a) İstinaf kanun yoluna başvuran davalı … şirketinden alınması gereken 3.972,99 TL istinaf karar ve ilam harcından başlangıçta alınan 2.237,15 TL harcının mahsubu ile bakiye 1.735,84 TL harcın davalı … şirketinden alınarak hazineye gelir olarak kaydına,
b-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı … şirketinden alınan 220,70 TL başvuru harcının Hazineye gelir olarak kaydına,
c-Davalı … şirketi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf eden ilgilisine iadesine,
5-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 08/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.