Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1905 E. 2022/1948 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1905
KARAR NO : 2022/1948

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2022 (Talep) – 20/09/2022 (Ek Karar)
NUMARASI : 2022/249 D.İş Esas – 2022/250 D.İş Karar
DAVA : İhtiyati Haciz
BAM KARAR TARİHİ : 14/12/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 14/12/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/249 D.İş Esas-2022/250 D.İş Karar sayılı dosyasından verilen 20/09/2022 tarihli ek kararın incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
İhtiyati haciz talep eden/alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle; 05.06.2022 tanzim tarihli 30.06.2022 vade tarihli ve 15.000,00-TL tutarlı bono, 05.06.2022 tanzim tarihli 30.07.2022 vade tarihli ve 15.000,00-TL tutarlı bono, 05.06.2022 tanzim tarihli 30.08.2022 vade tarihli ve 15.000,00-TL tutarlı bono, 05.06.2022 tanzim tarihli 30.09.2022 vade tarihli ve 15.000,00-TL tutarlı bono, 05.06.2022 tanzim tarihli 30.10.2022 vade tarihli ve 15.000,00-TL tutarlı bono, 05.06.2022 tanzim tarihli 30.11.2022 vade tarihli ve 15.000,00-TL tutarlı bono, 05.06.2022 tanzim tarihli 15.12.2022 vade tarihli ve 15.000,00-TL tutarlı bono, 05.06.2022 tanzim tarihli 25.01.2023 vade tarihli ve 15.000,00-TL tutarlı bononun borçlu tarafından müvekkiline vadesinde ödenmediğini, bütün talep ve ihtarlarına rağmen halen de ödenmediğini, bonoların, sıralı şekilde borçludan alındığını, 1 numaralı 05.06.2022 tanzim tarihli 30.06.2022 vade tarihli ve 15.000,00-TL tutarlı bononun, Fethiye 3. Noterliği’nin 04.07.2022 tarihli ödememe protestosu vasıtasıyla protesto ettirilmiş olmasına rağmen borçlu yanca ödenmediğini, vadesi gelmemiş sıralı 7 bono yönünden de borcun muacceliyet kesbetmiş sayılacağını, 30.06.2022 vade tarihli bononun vade günü borçlunun senet üzerinde yer alan adresi olan “… Mah. … Cad. No: …/… …/…” adresine ödemenin akıbetinin sorulması maksadıyla gidildiğinde, işyeri (çiğköfte satış mağazası) olarak kullanılan işbu yerin kapalı vaziyette olduğu ve içerisindeki eşyaların alındığı/boş olduğunun görüldüğünü, başka bir muayyen adresinin de bulunmadığı ve borçlunun adına kayıtlı aracını kaçırmak maksadıyla hileli işlem yapma girişiminde bulunduğu da göz önüne alındığında vadesi gelmemiş senetler yönünden de ihtiyati haciz verilmesi şartları oluştuğunu belirterek, toplamda 120.000-TL yönünden borçlunun taşınır ve taşınmaz mallarına ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEMENİN “İHTİYATİ HACİZ” KARARI:
Mahkemece, “….2004 sayılı İİK’nun 257. vd. maddeleri gereğince talep eden yönünden yaklaşık ispat şartının gerçekleştiği dikkate alınarak, 2004 sayılı İİK.nun 258/2. maddesi gereğince takdiren borçlu dinlenmeden 6100 sayılı HMK.nun 316/1-c maddesi delaletiyle 320/1. maddesi gereğince yapılan inceleme sonucunda alacaklının talebinin kabulüne karar vermek gerekmekle; İHTİYATİ HACİZ İSTEMİNİN KABULÜ İLE, 05.06.2022 tanzim tarihli 30.06.2022 Vade tarihli ve 15.000,00 TL tutarlı Bono, 05.06.2022 tanzim tarihli 30.07.2022 Vade tarihli ve 15.000,00 TL tutarlı Bono, 05.06.2022 tanzim tarihli 30.08.2022 Vade tarihli ve 15.000,00 TL tutarlı Bono, 05.06.2022 tanzim tarihli 30.09.2022 Vade tarihli ve 15.000,00 TL tutarlı Bono, 05.06.2022 tanzim tarihli 30.10.2022 Vade tarihli ve 15.000,00 TL tutarlı Bono, 05.06.2022 tanzim tarihli 30.11.2022 Vade tarihli ve 15.000,00 TL tutarlı Bono, 05.06.2022 tanzim tarihli 15.12.2022 Vade tarihli ve 15.000,00 TL tutarlı Bono, 05.06.2022 tanzim tarihli 25.01.2023 Vade tarihli ve 15.000,00 TL tutarlı bonolardan 05.06.2022 tanzim tarihli 30.06.2022 Vade tarihli ve 15.000,00 TL tutarlı ilk vadesi gelen bononun vadesinde ödenmediği, ayrıca davacı vekilince, davalının adresinin boşaltılmış olduğunun ve kaçma şüphesinin bulunduğu bildirildiğinden, İİK’nun 257. ve devamı maddeleri gereğince, %15 teminatla, karşı taraf borçlunun 120.000,00 TL borcuna yetecek kadar MENKUL, GAYRİMENKULLERİ İLE ÜÇÜNCÜ ŞAHISLARDAKİ HAK VE ALACAKLARI üzerine İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, ihtiyati haciz isteyen tarafından %15’i olan (18.000,00 ) TL nakdi veya bir bankaya ait kati süresiz banka teminat mektubunu mahkeme veznesine yatırıldığı takdirde ihtiyati haciz kararının ihtiyati haciz isteyene verilmesine….” şeklinde karar verilmiştir.
İTİRAZ:
Karşı taraf/borçlu vekili itiraz dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından bahse konu ihtiyati haciz kararının işbu başvuru tarihi itibari ile öğrenildiğini, bonoların bir çoğunun vadesinin gelmediğini, karşı tarafça iddia edildiği gibi müvekkilinin mal kaçırma gibi bir durumunun da söz konusu olmadığını, mahkemece vadesi gelmeyen bonolar yönünden sadece karşı tarafın beyanları dikkate alınarak bir işlem tesis edildiğini, ancak karşı tarafın bu yöndeki iddialarının kati surette gerçeği yansıtmadığını, karşı tarafça Fethiye İcra Müdürlüğü’nün 2022/7093 sayılı takip dosyası ile kambiyo takiplerine özgü haciz yolu ile müvekkili hakkında takibe geçildiğini, takip dosyası istenildiği zamanda görüleceği üzere müvekkilinin mal kaçırma gibi bir durumunun söz konusu olmadığını, vadesi gelmiş bulunan 30.06.2022 vade tarihli bono ve diğer bir kısım bononun ödemesi için karşı taraf ile müvekkili arasında kurmuş bulundukları irtibat uyarınca ödemesinin Eylül ayında olacağı yönünde anlaştıklarını, karşı tarafça da bu durumun kabul edildiğini, taraflar arasındaki bu durumun sözlü şekilde oluştuğunu, müvekkilinin henüz genç ve bu tarz konularda tecrübesiz olan bir kişi olduğunu, karşı tarafın bahse konu dükkanı müvekkiline devretmesini istediğini, müvekkilinin de bu durumu kabul etmediğini, borç dolayısı ile haciz tehdidi ile müvekkilini sıkıştırarak dükkanı devretmesini sağlamayı amaçladıklarını, müvekkilinin samimiyete güvenerek vadesi gelen senet bedelini Eylül ayında ödeyeceği inancı ile ödemediğini, ancak karşı tarafça işbu şekilde bir icra takibine başlandığını öğrendiğinden kaynaklı olarak işbu tarihte ilk senet bedelini de şahsın kendisine ödediğini, müvekkilinin kesinlikle mal kaçırma, dükkanı boşaltma, üzerine kayıtlı bulunan dükkanı kapatma gibi bir durumunun söz konusu olmadığını, nitekim ilgili dükkanın halen aktif olarak çalıştığına dair kayıtları dilekçe ekinde sunduklarını, halen dükkanda satış gerçekleştirmeye, pos cihazını kullanmaya devam ettiğini, yine dükkanına ürün almaya devam ettiğini, ancak banka hesaplarına uygulanan bloke dolayısı ile müvekkilinin pos çekiminden kaynaklı olarak elde ettiği gelire ulaşamadığını, açık surette müvekkilinin zor durumda bırakılmaya çalışıldığını, ihtiyati haciz kararı üzerine müvekkilinin banka hesaplarının bloke edildiğini, yine üzerine kayıtlı bulunan araçlara da haciz konulduğunu, mal kaçırma kastı ile hareket etmiş bulunsa senetlerin vadesi gelmeksizin öncelikli olarak üzerindeki araçların devrini sağlayacağı ve bankada bulunan bedeli çekeceğinin açık olduğunu, karşı tarafın açık surette mahkemeyi yanıltıcı şekilde iddialarda bulunarak haksız bir ihtiyati haciz kararı aldığını beyanla, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, aksi durumda sadece talep tarihi itibari ile vadesi gelen 30.06.2022 vade tarihli senet yönünden kabulü ile diğer vadesi gelmeyen senetler yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEMENİN “İTİRAZIN KISMEN KABULÜ” KARARI:
Mahkemece, “…..Somut olayda; itiraz eden tarafın vadesi gelmemiş borçtan dolayı, sorumlu olması için kanunen muayyen yerleşim yerinin olmaması, ya da mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa yahut bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunması gerektiği, ihtiyati haciz talep eden vekilince bu hususta dosyaya yeterli delil sunulmadığından itiraz eden vekilinin vadesi gelmemiş bonolar için itirazının kısmen kabulüne karar vermek gerektiği, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 265/3. maddesi gereğince, itiraz eden vekilinin İTİRAZININ KISMEN KABULÜNE, mahkemenin 18.07.2022 tarih ve 2022/ 249 D.İş Esas, 2022/ 250 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararında vadesi gelmeyen 05.06.2022 tanzim tarihli 30.09.2022 Vade tarihli ve 15.000,00 TL tutarlı Bono, 05.06.2022 tanzim tarihli 30.10.2022 Vade tarihli ve 15.000,00 TL tutarlı Bono, 05.06.2022 tanzim tarihli 30.11.2022 Vade tarihli ve 15.000,00 TL tutarlı Bono,05.06.2022 tanzim tarihli 15.12.2022 Vade tarihli ve 15.000,00 TL tutarlı Bono, 05.06.2022 tanzim tarihli 25.01.2023 Vade tarihli ve 15.000,00 TL tutarlı Bonolar için konan ihtiyati haczin kaldırılmasına, ek kararın taraflara/vekillerine tebliğine, 6100 sayılı HMK.nun 330. maddesi gereğince itiraz eden kendisini duruşmada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulanan AAÜT’nin 3. ve 13/1. maddeleri gereğince hesaplanan 3.000,00-TL maktu vekalet ücretinin talep eden davacıdan alınarak itiraz eden/karşı tarafa VERİLMESİNE….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
İhtiyati haciz talep eden/alacaklı vekili tarafından, “….İhtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin kararın yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, ihtiyati haczin devamına karar verilmesi gerektiğini, davalı yanın cevap dilekçesi ile söz konusu senetlere ilişkin 2022-Eylül ayında ödenmek üzere muacceliyet sözleşmesi yapıldığını beyan ettiğini, ancak, mahkemenin duruşmanın yapıldığı tarih itibariyle Eylül ayının sonlarına gelinmesine rağmen keza işbu dilekçe tarihi itibariyle Eylül ayının sona ermesinin üzerinden yaklaşık iki haftalık bir süre geçmiş olmasına rağmen henüz müvekkiline tüm bonoların ödemesinin yapılmadığını, ilk derece mahkemesince bu hususun üzerinde durulmaksızın verilen yasaya aykırı kararın kaldırılması gerektiğini, Fethiye İcra Müdürlüğünün 2022/7093 sayılı dosyasında ekte sunulduğu üzere ihtiyati haciz tarihi itibariyle davalının banka hesaplarının dökümünün alındığını, davalının cevap dilekçesi ekinde yer alan pos cihazı çıktılarının alındığı Türkiye … Bankası nezdinde ihtiyati haciz tarihi itibariyle aktif hesabı tespit edilemediğinden bu hesabına yönelik herhangi bir haciz işlemi tatbik edilmediğini, davalı beyanlarının gerçeğe aykırı olduğunun kendilerince ibraz edilen deliller ile de sabit hale geldiğini, davalının işyerine asılan ‘devren kiralık’ ilanının mahkeme ile paylaşıldığını, ilk derece mahkemesince kararın bir gün öncesinde hazırlandığı şeklindeki beyanla işbu delile itibar edilmediğini, ilk derece mahkemesince ihtiyati hacze itiraz üzerine verilen kararın, talepleri doğrultusunda inceleme yapılmaksızın, hazır olan delillere itibar edilmeksizin verilmekle, yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, öte yandan; ekte sunulduğu üzere Fethiye İcra Müdürlüğünün 2022/7093 sayılı dosyasından 17.10.2022 tarihli haciz tutanağı içeriğine bakıldığında anlaşılacağı üzere ihtiyati haciz talep dilekçesinde yer alan talihsiz durumun cereyan ettiğini, davalının borcunu ödemekten kurtulmak maksadıyla işyerini kardeşi …’e devrettiğini, davalının, bu muvazaalı devir işlemi ile alacaklarının zararına eylemde bulunduğunun ispatlandığını ve ihtiyati haciz isteminde haklı olduklarının sabit hale geldiğini, ayrıca itirazın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesine rağmen yargılama giderleri ve vekalet ücretinin müvekkili üzerine yüklendiğini, kararın bu yönüyle de yasaya ve hukuka aykırı olduğunu….” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, bonolara dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Mahkemece; yukarıda yazılı gerekçelerle ihtiyati haciz kararı verildiği, borçlu vekili tarafından yapılan itiraz üzerine verilen ek karar ile itirazın kısmen kabulüne karar verildiği, bu ek karara karşı ihtiyati haciz talep eden/alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; İcra İflas Kanunu’nun 257. maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1–Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2–Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” denilmiş, 258. maddesinde de, alacaklının, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermek zorunda olduğu belirtilmiştir. Burada aranan tam bir ispat olmamakla birlikte, yaklaşık ispat ölçüsünde delillerin sunulması aranmalıdır.
Bu açıklamalar ışığında dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; alacaklı vekili 8 adet bonoya dayalı alacak iddiası kapsamında sunduğu dilekçesinde, bonolardan yalnızca birinin vadesinin geldiğini, ancak borçlunun kaçma ve mal kaçırma ihtimalinin yüksek olduğunu, nitekim işyerinin kapalı ve boş olduğunu ileri sürerek vadesi gelmemiş bonolar bakımından da ihtiyati haciz talep etmiş, mahkemece de ilk karar ile tüm bonolar yönünden karar verilmiş ise de, borçlu vekilinin itirazı üzerine verilen ek karar ile vadesi henüz gelmemiş bonolar yönünden verilen ihtiyati haciz kararının kaldırıldığı, istinaf isteminin de bu bonolara yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Alacaklı vekili her ne kadar borçlunun işyerinin faaliyette olmadığını ileri sürmüşse de, buna dair bir delil sunmadığı, mahkemece bu soyut beyana istinaden verilen ihtiyati haciz kararının, borçlu vekilince işyerinin aktif olarak faaliyette bulunduğuna dair sunulan ve güncel tarihli “gün son raporu, kredi kartı raporu, mal alış faturaları” uyarınca itiraz üzerine kaldırılarak, yalnızca vadesi gelmiş bonolar yönünden ihtiyati haczin devamına dair karar verildiği anlaşılmakla, verilen kararda tüm dosya kapsamına, yargılama sırasında sunulan belgelere göre karar verilmiş olmasına, dosyadaki bir kısım ödeme dekontlarına ve işyeri faaliyetine dair belgelere göre usul ve esas yönünden hukuka aykırı bir yön olmadığı anlaşılmakla, bu yöndeki istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Bununla birlikte, itiraz kısmen kabul kısmen reddedilmiş olduğu halde, yapılan duruşma sonucunda yalnızca borçlu taraf yararına vekalet ücretine hükmedilmesi ise doğru görülmemiştir. Bu nedenle HMK 353/1-b-2.madde uyarınca kararın kaldırılarak ihtiyati haciz talep eden/alacaklı yararına da vekalet ücreti verilmesine dair yeniden karar verilmesi gerekmiştir.
Yargılama giderleri bakımından ise, itirazın kısmen kabul kısmen reddedilmesine ve itiraz eden tarafça yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmış olmasına göre, ihtiyati haciz talep eden/alacaklı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazının reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; ihtiyati haciz talep eden/alacaklı vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati haciz talep eden/alacaklı vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile, Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/249 Değ.İş-2022/250 Değ.İş sayılı dosyasından verilen 20/09/2022 tarihli ek kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
a-2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 265/3 maddesi gereğince İtiraz eden – talep eden vekilinin İTİRAZININ KISMEN KABULÜNE, mahkemenin 18.07.2022 tarih ve 2022/249 D.İş Esas-2022/ 250 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararında vadesi gelmeyen 05.06.2022 tanzim tarihli 30.09.2022 Vade tarihli ve 15.000,00 TL tutarlı Bono, 05.06.2022 tanzim tarihli 30.10.2022 Vade tarihli ve 15.000,00 TL tutarlı Bono, 05.06.2022 tanzim tarihli 30.11.2022 Vade tarihli ve 15.000,00 TL tutarlı Bono,05.06.2022 tanzim tarihli 15.12.2022 Vade tarihli ve 15.000,00 TL tutarlı Bono, 05.06.2022 tanzim tarihli 25.01.2023 Vade tarihli ve 15.000,00 TL tutarlı Bonolar için konan ihtiyati haczin kaldırılmasına, sair itirazının reddine,
b-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 133,00 TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
c-6100 Sayılı HMK’nın 326/1. maddesi gereğince itiraz eden/karşı tarafça yapılan yargılama giderinin itiraz eden/karşı taraf üzerinde bırakılmasına,
d-6100 Sayılı HMK.nun 333. maddesi gereğince ihtiyati haciz talep eden/alacaklıdan peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ihtiyati haciz talep eden/alacaklıya iadesine,
e-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince itiraz eden/borçlu kendisini duruşmada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3. ve 13/1. maddeleri gereğince hesaplanan 3.000,00-TL maktu vekalet ücretinin ihtiyati haciz talep eden/alacaklıdan alınarak itiraz eden/borçlu tarafa verilmesine,
f-6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince ihtiyati haciz talep eden/alacaklı kendisini duruşmada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3. ve 13/1. maddeleri gereğince hesaplanan 3.000,00-TL maktu vekalet ücretinin itiraz eden/borçludan alınarak ihtiyati haciz talep eden/alacaklıya verilmesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-İhtiyati haciz talep eden/alacaklı vekilinin sair istinaf itirazlarının REDDİNE,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; ihtiyati haciz talep eden/alacaklıdan alınan 80,70-TL istinaf karar harcının talep halinde ihtiyati haciz talep eden/alacaklıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi esnasında ihtiyati haciz talep eden/alacaklı tarafından yapılan 220,70-TL istinaf kanun yolu başvuru harcı, 122,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 342,70-TL istinaf yargılama giderinin karşı taraf/borçludan alınarak ihtiyati haciz talep eden/alacaklıya verilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14/12/2022