Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1881 E. 2023/598 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1881
KARAR NO : 2023/598

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/06/2022
NUMARASI : 2020/676 Esas, 2022/570 Karar
DAVA : Trafik Kazasında Kaynaklanan Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/12/2020
BAM KARAR TARİHİ : 06/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/04/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/06/2022 tarihli 2020/676 Esas 2022/570 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/05/2019 tarihinde plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen bir motosikletin, evlerinin önünde oyun oynayan müvekkillerinin müşterek çocukları …’a çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucunda müvekkilinin ağır yaralandığını, kaza ile ilgili olarak Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/46118 soruşturma, 2019/31363 karar numaralı dosyasıyla soruşturma yürütüldüğünü, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili için 100,00 TL kalıcı işgöremezlik tazminatının başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu dava açılmadan önce müvekkili kuruma başvuru yapılmasının öngörüldüğünü, bu başvuru yapılmadan dava açılmış olduğundan işbu davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı tarafın trafik sigortası genel şartlarında belirtilen evrakların tamamlanmadan yaptığı başvurusunun geçersiz olduğunu, davanın reddinin gerektiğini, kazanın gerçekleştiğini iddia eden davacının iddiasını ispatlaması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla kazaya karışan aracın tespit edilmesinin gerektiğini, kazaya karışan aracın ZMMS sigortası olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın öncelikle usulden reddine, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “… Davanın reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosyada mevcut hükme esas alınan 22/03/2022 tarihli rapor müvekkilinin bedeni zararına ilişkin gerçek durumunu yansıtmadığını, bu raporun yetersiz olup bu haliyle hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, yetersiz ve eksik bilirkişi raporuna dayanarak karar verilmesi hukuken doğru olmadığını, müvekkilinin büyük hak kaybına uğramasına neden olacağını olay tarihi itibariyle davacı …’ın maluliyet oranının, Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliği hükümleri uyarınca tespit edilmesi gerektiğini, mahkemece maluliyet raporunda incelemesi ve değerlendirilmesi yapılmayan eksikliklerin giderilerek dosyada mevcut tüm tedavi evrakları ile Adli Tıp Kurumunca talep olması halinde müvekkilinin güncel muayenesinin yapılması amacıyla tıp fakültesi veya eğitim araştırma hastanesine sevkinin sağlanarak, dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi’ne gönderilerek maluliyet raporu alınması gerektiğini, davacı müvekkilinin 2016 doğumlu ve kaza sonrasında ayak bileklerinde kırıklar meydana geldiğini, yüzünde ise sabit iz kalmaya devam ettiğini, hatta küçük şu anda yaşıtlarına göre bacak boyunun kısa kaldığını ve bu durum aslında hastane raporları ile de tespit edildiğini, küçük şu anda ayak bileğinde meydana gelen yaralanmadan ve kırıktan dolayı yaş ilerledikçe bacak boyundaki kısalığın daha da devam edeceğini ve şu anda dahi koşmada veya fazla yürümede bacaklarına ağrıların saplanmakta olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu uğranılan bedensel zarar iddiasıyla açılan sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacı …’ın sürekli iş göremezliği bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Söz konusu belirlemenin ise, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/15522 Esas – 2022/10922 Karar sayılı ilamı aynı doğrultudadır.)
Eldeki dosyada; kaza sonrasında Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan raporun Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik (ilgili cetvelde özür oranları mevcut olmadığından Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik) hükümleri kapsamına göre hazırlandığı ve davacının kazadan kaynaklı sürekli maluliyetinin bulunmadığı rapor edilmiştir. İşbu rapor 29/05/2019 kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğe göre hazırlanmış ise de raporu hazırlayan heyette Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre bulunması gereken iç hastalıkları uzmanı, kulak burun boğaz uzmanı, genel cerrahi uzmanı, ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı bulunmamaktadır. Anılan rapor bu kapsamda hüküm kurmaya elverişli değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
O halde, ilk derece mahkemesince davacı küçüğün kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları da eklenerek davacıya ait Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen maluliyet raporu da irdelenmek suretiyle, kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre ATK 3. İhtisas Kurulundan rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Gerekçeli karar başlığında davacı olarak sadece küçük …’ın adının yazılması 6100 sayılı HMK’ nın 297/1-b maddesine aykırılık teşkil etmekte ise de; bu husus sonuca etkili olmadığından, mahallinde her zaman düzeltilebilecek yanlışlık niteliğinde bulunduğundan, kaldırma nedeni yapılmamış ve anılan yöne eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile; İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/06/2022 tarihli 2020/676 Esas – 2022/570 Karar sayılı hükmünün HMK’nın 355. ve 353/(1).a.6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın HMK 353/(1)-a maddesi gereğince Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusunun kabulü nedeniyle başvuru sırasında alınan peşin harcın başvuru sahibi davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu aşamasında başvuru sahibi tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai hükümde değerlendirilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider/delil avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. bendi gereğince kesin olmak üzere 06/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.