Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1762 E. 2022/1686 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1762
KARAR NO : 2022/1686

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MANİSA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/03/2022 (Talep) – 13/09/2022 (Ek Karar)
NUMARASI : 2022/82 D. İş Esas – 2022/83 D.İş Karar
TALEP : İhtiyati Haciz
BAM KARAR TARİHİ : 09/11/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 09/11/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/82 D. İş Esas ve 2022/83 D.İş Karar sayılı dosyasından verilen 13/09/2022 tarihli ek kararın incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP:
İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesinde özetle; Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 23.02.2022 – K-2022/36689 sayılı kararı gereğince müvekkili lehine 55.560-TL asıl alacak, 1.919,65-TL yargılama gideri, 8.120,30-TL ilam vekalet ücreti olmak üzere toplam 66.349,95-‬TL tazminata hükmedildiğini, davalı borçlu sigorta şirketi tarafından henüz ödenmediğini, bu nedenle sigorta şirketi hakkında verilen ilam sebebiyle borca yeter tutarda, taşınır ve taşınmaz malları ile 3.şahıslardaki ve bankalardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını istemek zorunluluğu doğduğunu, ihtiyati haciz talep etme koşulları oluştuğunu belirterek, borca yetecek miktar olan 66.349,95-TL tutarında borçlunun taşınır ve taşınmaz mallarına ve üçüncü şahıslardaki ve bankalardaki hak ve alacaklarına haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEMENİN İHTİYATİ HACİZ KARARI:
Mahkemece, “…..Alacaklı tarafından sunulan; Sigorta Tahkim Komisyonunun 23/02/2022 tarih K-2022/36689 sayılı kararı gereğince müvekkili lehine 56.310,00 TL değer kaybı bedelinin 07/10/2021 tarihinde itibaren işleyecek faiziyle birlikte, 1.919,65 TL yargılama giderinin ve 8.120,30 TL ilam vekalet ücreti olmak üzere toplam 66.349,95 TL bedelin … Sigorta Anonim Şirketi’nden alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verildiği, … Sigorta Şirketi’nin toplamda 66.349,95 TL borcunun bulunduğu, borcun temerrüde düştüğü, borçlunun borcu ödemediği ve alacağın rehinli olmadığı, açıklanan nedenlerle; İİK’nun 257. maddesi gereğince ihtiyati haciz isteyenin talebi yerinde görüldüğünden Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 23/02/2022 tarih K-2022/36689 nolu kararında geçen toplam 66.349,95 TL borca yetecek miktarda, borçlunun borcuna karşılık tüm menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak, TALEBİN KABULÜ İLE, haciz işleminden dolayı borçlunun ve üçüncü şahısların uğramaları muhtemel zarar ve ziyanlara karşılık olmak üzere; ilama dayalı alacak nedeniyle teminatsız olarak, İİK’ nın 257/1 maddesi gereğince borçlunun 66.349,95 TL borcuna karşılık tüm menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA” şeklinde karar verilmiştir.
İHTİYATİ HACİZ KARARINA İTİRAZ:
Karşı taraf/borçlu vekilince itiraz dilekçesinde özetle; “…02/03/2022 tarihli ihtiyati haciz kararının, davacı tarafından Salihli 1. İcra Müdürlüğünün 2022/2345 sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu ve uygulandığını, müvekkili şirketin taşınmaz ve araçlarına haciz işlemi uygulandığını, haciz tutanakları kendilerine tebliğ edilmediğinden haciz işleminden dosyayı UYAP sisteminden kontrol etmeleri ile haberdar olduklarını, vadesi gelmiş bir borçtan söz edilemeyeceğinden müvekkili şirket aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesinin hukuken kabulünün mümkün olmadığını, mahkemece sigorta tahkim komisyonu dosyasında verilen ilam esas alınarak ihtiyati haczin şartlarının oluştuğundan bahisle müvekkili şirket aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmişse de, işbu ilama müvekkili şirketçe itiraz edildiğini, hüküm kesinleşmemişken vadesi gelmiş bir borçtan söz edilemeyeceğinden ihtiyati haciz kararının kabulünün mümkün olmadığını, kaldı ki, işbu anılan ilama ilişkin sigorta tahkim komisyonu nezdindeki itirazları neticesinde kararın kaldırılarak davanın esastan reddine dair karar verildiğini, sonuç olarak sigorta tahkim komisyonu itiraz hakem heyeti nezdinde 2022.i.11361 esas sayılı dosyada 18/05/2022 tarih ve 2022/İHK-23562 sayılı karar ile başvuran …’ın tazminat taleplerinin esastan reddine karar verildiğini, ayrıca dava konusu talebin vadesi gelmiş bir borçtan ibaret olmadığı açık olmakla birlikte vadesi gelmemiş borçlar kapsamında hangi hallerde ihtiyati haciz istenebileceğinin açıkça kanunda belirtildiğini, müvekkili şirketin ise aktif bir sigorta şirketi olmakla, Türkiye’nin düzenli ve faal bir şekilde poliçe kesen sigorta şirketleri arasında yer aldığını, yerleşik bir adresi mevcut olup müvekkili şirket aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin devlet denetimine tabi ve Türkiye genelinde faaliyet gösteren bir sigorta şirketi olması, taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizleme, kaçırma ve hileli işlemlerde bulunma ihtimalinin devlet denetiminden ötürü olmaması nedeniyle ihtiyati haciz kararı verilmesinin hatalı olduğunu, işbu hususun dilekçeleri ekinde sunulan Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E. 2016/3412- K. 2019/4897 T. 17/04/2019 kararında da açıkça yer aldığını, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini….” talep etmiştir.
MAHKEMENİN İTİRAZIN KABULÜNE DAİR EK KARARI:
Mahkemece; “….5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12.maddesinde, ‘…Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz talebinde bulunmak için bu madde uyarınca belirlenen başvuru ücretinin Komisyona yatırılması şarttır. İtiraz üzerine hakem kararının icrası durur.’ hükmüne yer verildiği, yasal düzenlemeler dikkate alınarak somut itiraz incelendiğinde; genel kanun niteliğinde olan 2004 sayılı İİK 257 vd. maddeleri gereği ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için; yukarıda açıklanan özel kanun niteliğinde olan ve öncelikle uygulanması gereken 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12 maddesi uyarınca itiraz edilmeyerek kesinleşmiş hakem kararının mevcut olmasının gerektiği, yasal düzenlemeye göre itiraz edilmesi halinde hakem kararının icrasının duracağı, bu durumda İİK’ nın 257/1 maddesi uyarınca muaccel hale gelmiş bir alacağın varlığından bahsedilemeyeceği, dosya kapsamı incelendiğinde, Sigorta Tahkim Komisyonunun kararına karşı itiraz edildiği, bu nedenle alacağın muaccel hale geldiğinin tespit edilemediği, sonuç olarak İİK’ nın 257 ve devamı maddelerindeki ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla, borçlu vekilinin itirazının kabulüne karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla; İHTİYATİ HACZE YAPILAN İTİRAZIN KABULÜNE, mahkemenin 2022/82 D.İş-2022/83 Karar nolu 02/03/2022 tarihli ihtiyati haciz kararının KALDIRILMASINA” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
İhtiyati haciz talep eden/alacaklı vekili tarafından, “…İİK’nın 257/1. maddesi gereğince, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını, alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceğinin belirtildiğini, buna göre, mahkemece verilen itiraza konu ihtiyati haciz kararında yasaya aykırılık bulunmadığını, tazminatın sigorta şirketi tarafından ödenip ödenmeyeceği bilinmediğinden ihtiyati haciz istendiğini, zira karar gereğince alacaklarının müvekkilinin menfaati gereğince garanti altına alınmak istendiğini, itiraz eden şirketin borcu ödemediğini ve herhangi bir borcu karşılayacak teminat da (para-teminat mektubu) göstermediğini, dolayısıyla ihtiyati haciz istem tarihi itibariyle istemlerinin yerinde olduğunu, ayrıca sundukları emsal istinaf kararında da görüleceği üzere verilen ilk karardaki ihtiyati haciz kararının yasaya ve kanunlara uygun olduğunu, ek kararın kaldırılmasını talep ettiklerini…” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, sigorta tahkim komisyonu kararına dayalı olarak ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Mahkemece; yukarıda yazılı gerekçelerle ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın kabulüne dair ek karar verildiği, bu ek karara karşı ihtiyati haciz talep eden/alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12.maddesi, “…Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz talebinde bulunmak için bu madde uyarınca belirlenen başvuru ücretinin Komisyona yatırılması şarttır. İtiraz üzerine hakem kararının icrası durur.” hükmüne amirdir.
Bu durumda, davacının Sigorta Tahkim Komisyonu kararından kaynaklı alacağının tahsili için, genel kanun niteliğinde olan 2004 sayılı İKK 257 vd. hükümleri gereği ihtiyati haciz talep edilerek infaz edilebilmesi, yukarıda açıklanan özel kanun niteliğinde olan ve öncelikle uygulanması gereken 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. maddesi gereği mümkün bulunmamaktadır. Nitekim, somut uyuşmazlıkta sigorta şirketi tarafından uyuşmazlık hakem heyeti kararına itiraz edildiği, itiraz hakem heyetinin 18.05.2022 tarihli kararı ile de itirazın kabul edilerek, “davanın esastan reddine” dair kanun yolu açık olarak karar verildiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz verilmesi şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından, yerel mahkemece verilen ek kararda usul ve esas yönünden hukuka aykırı bir yön görülmemiş, ihtiyati haciz talep eden/alacaklı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; ihtiyati haciz talep eden/alacaklı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İhtiyati haciz talep eden/alacaklı vekilinin Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/82 Değişik İş – 2022/83 Değişik İş Karar sayılı dosyasından verilen 13.09.2022 tarihli ek kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati haciz talep eden/alacaklı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/11/2022