Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1735 E. 2022/1688 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1735
KARAR NO : 2022/1688

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :12/09/2022 tarihli ara karar
NUMARASI : 2022/322 (derdest dosya)
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
TALEP : İhtiyati Haciz
BAM KARAR TARİHİ : 09/11/2022
KARARIYAZIM TARİHİ : 09/11/2022
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/09/2022 ara karar tarihli ve 2022/322 Esas sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP:
İhtiyati haciz talep eden/davacılar vekili ihtiyati haciz talepli dava dilekçesinde özetle; dava konusu 01/09/2020 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle müvekkillerinin eşi ve babası olan …’in ölümü nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduklarını, müvekkillerinin haklarını elde etmelerinin önüne geçmek amacıyla davalılardan … Şti. ile…’ın mal kaçırma riskinin söz konusu olduğunu belirterek bu davalılara ait taşınır, taşınmaz mal ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “… tazminat istemine ilişkin ihtiyati haciz istemi, açıklanan ölçülere göre hakimin takdir edeceği miktara ilişkin olduğundan ihtiyati haczin kabulü için gerekli yasal koşullardan olan belirli veya belirlenebilir bir miktarın mevcut olması koşulunu sağlamadığı, Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/254 E. sayılı dosyasında tespit edilen kusur durumu , talep edilen maddi tazminatın miktarı ve manevi tazminatın hakiminin takdirine göre belirleneceği ve yaklaşık ispat koşulları oluşmadığı…” gerekçesiyle davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati haciz talep eden/davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, manevi tazminatın maddi tazminat gibi objektif ölçülere göre belirlenecek bir tazminat türü olmadığını, davalının kusurunun ceza mahkemesi kararı ile sabit olduğunu, bu nedenle ihtiyati haciz talepleri yönünden yaklaşık ispat koşununun gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerektiğini, davacılardan zarar miktarını net olarak belirlemelerini beklemenin hakkaniyete aykırı olduğunu, aksi durumda, zararın miktarının net olarak belirlenmesinin beklendiği durumda davalıların alacaklıların alacağını elde etmesinin önüne geçmek adına mal kaçırmalarının kuvvetle muhtemel olduğunu, bu durumun müvekkilleri bakımından geri dönülmez hak kayıplarına yol açacağını, ihtiyati haczin kabul şartı olan muacceliyet şartının da sağlandığını, maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin alacaklarının haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle muaccel hale gelmiş olduğundan talepleri doğrultusunda ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, talepleri doğrultusunda davalı … Şirketi’ne ait kazaya karışan … plakalı araç üzerine ve davalılar … Şirketi ve…’a ait diğer taşınır, taşınmaz mal ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Talep, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 12.09.2022 tarihli ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece; talebin reddine karar verilmiş olup, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
İhtiyati haciz, HMK 406/2. maddesinde geçici hukuki koruma olarak kabul edilmiş, ihtiyati haczin şartları ve etkileri ise İİK 257. maddesinde aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
İİK 257. maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına (önceden) geçici olarak el konulmasıdır.
“Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder” şeklindedir. Maddenin birinci fıkrasında vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz talep etme koşulları; ikinci fıkrada ise vadesi gelmemiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilecek haller düzenlenmiştir.
Gerek birinci, gerekse ikinci fıkra hükümleri dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep edebilmek için, öncelikle ortada bir para borcunun bulunması, bir diğer deyişle ihtiyati haciz talep eden kişinin talep konusu borcun alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir.
Maddenin birinci fıkrasına göre; ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması gerekir. Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır. Rehin ile temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacze gerek yoktur.
Fakat rehinli malın kıymetinin rehinli alacağı karşılamayacağı tahmin ediliyorsa, karşılanamayacağı (açık kalacağı) tahmin edilen bölümü için, ihtiyati haciz istenebilir. Yine alacağın rehin ile temin edilmiş olmasına rağmen, istisna olarak, ilk önce rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmak zorunluluğu olmayan hallerde, alacaklı (rehinle temin edilmiş olan alacağı için) ihtiyat haciz isteyebilir(Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El kitabı, Türkmen Kitabevi, İstanbul 2004, s. 883).
Yukarıda belirtilen şartların bulunması halinde, vadesi gelmiş bir borcun alacaklısı başka bir şart aranmaksızın ihtiyati haciz isteme hakkına sahiptir.
Vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı ihtiyati haciz talep edilebilmesi ise; İİK’nun 257. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Söz konusu fıkraya göre, borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa, borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu hallerde ihtiyati haciz talep edilebilecektir.
Yaklaşık ispat, geçici hukuki himayenin alt türü olan ihtiyati tedbir kararlarında olduğu gibi, hâkimin çoğu kez acele karar vermesi gereken haller ile delil gösterilmesinin oldukça zor olduğu ve bu sebeple de kesin ispatın beklenemeyeceği hallerde dikkate alınan ispat ölçüsüdür. Kanunda belirtilmeyen hallerde hâkim tam ispatı arar. Hâkimde oluşan kanaatin ölçüsü ise, ispat ölçüsü kavramı ile ilişkilidir.
T.C. Anayasası’nın 138. maddesinde; hakimlerin, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verecekleri ve HMK’nin 198/1. maddesinde de kanuni istisnalar dışında hâkimin delilleri serbestçe değerlendireceği belirtilmiştir. Söz konusu hukuki düzenlemelerden anlaşılacağı üzere Türk hukukunda ispat ölçüsü açısından kural; hakimin vicdani kanaatini esas alan tam ispat ve istisna ise; bazı geçici hukuki koruma kararlarında olduğu gibi yaklaşık ispattır.
Ayrıca belirtmek gerekir ki salt hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkânsız hâle gelecek olması veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesine ilişkin ihtimal hâllerinde, yaklaşık ispat kuralından vazgeçilmesi; mevcut hukuki düzenlemelere aykırı olacaktır.
Yapılan açıklamalar kapsamında; incelenen dosyadaki yazılara, kararın dayandığı deliller ile kanuna uygun sebeplere göre, dava konusu alacağın niteliği, bu aşamadaki deliller ile trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat alacağının tahsili yönünde açılan davada, trafik kazasında haksız fiilin meydana geldiği tarihte alacağın muaccel olduğu, ceza yargılamasında alınan adli tıp raporunda davalı sürücüsünün tali kusurlu olduğunun tespit edildiği, bu rapor doğrultusunda davalı sürücüsünün cezalandırılmasına karar verildiği ve bu kararın istinaf incelemesi neticesinde onanarak kesinleştiği, yani şimdilik mahkemece ceza dosyasındaki kusurla bağlı olmasa dahi bu aşamada inceleme konusu ile taleple ilgili olarak yaklaşık ispatın mevcut bulunduğu ve ölüm sebebiyle davacılarda oluşacak manevi elemin giderilmesi gerektiği gözetilerek İcra İflas Kanunu’nun 257 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleştiği anlaşılmasına rağmen mahkemece yanılgılı gerekçe ile talebin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, davacıların talepte bulunup harcını ödedikleri tüm maddi tazminat tutarları üzerinden (davalar belirsiz alacak davası olup harçlandırılan tutarlar üzerinden) ve ayrıca takdire tabi bulunan manevi tazminat yönünden ise, yapılacak yargılama sonucuna göre bu tutar değişebilecek olup (yerel mahkeme bakımından miktar bağlayıcı olmamakla birlikte) her bir davacı yönünden takdiren şu aşamada 10.000’er TL üzerinden davalı aleyhine HMK 353/1-b-2. madde uyarınca Dairemizce ihtiyati haciz kararı verilmesine, ihtiyati haciz isteminin teminat karşılığında kabulü yönünde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12.09.2022 tarih ve 2022/322 Karar sayılı ara kararının KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE,
“a-Davacıların ihtiyati haciz talebinin kabulü ile dava değeri olarak gösterilen 40.200,00 TL üzerinden %10 oranında teminat yatırıldığında, davalılar … Şirketi ve…’a ait taşınır ve taşınmazları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına 40.200,00 TL ile sınırlı olmak üzere ihtiyati Haciz Konulmasına,
b-2004 sayılı İİK.’nun 259-(1) maddesi gereğince ihtiyati haciz talep edenler hacizde haksız çıktığı taktirde, borçlunun ve üçüncü şahısların bu yüzden uğrayacakları bütün zararları karşılamak üzere ve 6100 sayılı HMK.’nun 84. vd. maddeleri gereğince dairemizce takdir edilen ihtiyati hacze konu 40.200.00-TL’nin % 10’u olan 4.020,00 TL teminat tutarının ihtiyati haciz isteyen tarafından nakit olarak veya bu meblağı karşılayan kesin ve süresiz banka teminat mektubunun ilk derece mahkeme veznesine sunulduğu veya yatırıldığı takdirde ihtiyati haciz kararının ihtiyati haciz talep edenlere verilmesine,
c-6100 sayılı HMK.’nun 89. maddesi ile Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılık’ları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 217. maddesi gereğince işlem yapıldıktan sonra, icra takibi kesinleşmesi, teminatın iadesi hususunda borçlunun muvafakat etmesi, herhangi bir istihkak iddiasında bulunulmaması veya teminatın iadesine mani bir belge sunulmaması halinde teminatın yatırana iadesine,
d-İhtiyati hacze ilişkin teminat alınması ve devamındaki işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
e-Harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
f-İhtiyati haciz kararı derdest dosyada talep edildiğinden ihtiyati haciz isteyenler lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,”
2-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları ;
a-İstinaf edenler tarafından yatırılan 80,70-TL maktu istinaf karar harcının istek halinde ihtiyati haciz talep eden davacılara iadesine,
b-İstinaf edenler tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin nihai karar ile hüküm altına alınmasına,
c-6100 Sayılı HMK.’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince istinaf edenlere iadesine,
d-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
e-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/11/2022