Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1730 E. 2022/1734 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1730
KARAR NO : 2022/1734

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/04/2022 (Dava) – 12/09/2022 (Karar)
NUMARASI : 2022/404 Esas – 2022/515 Karar
DAVA : Mülkiyet Tespiti ve Tescil
BAM KARAR TARİHİ : 10/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/09/2022 tarihli 2022/404 Esas ve 2022/515 Karar
sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin … Kooperatifinin kuruluşunda üye olarak girdiğini, mesleği sebebiyle kendi adına 60 m2 kooperatif hisseli iş yerini kura çekerek kağıt üzerinde 60 m2 iş yerini satın aldığını, kooperatifin belirli mesleklere belirli m2 ler tanıdığını, davalı … traktör tamircisi ve güneş enerjisi imalatçısı olması sebebiyle 120 m2’lik iş yeri kurada çektiğini, tarafların ihtiyaç durumlarını dile getirerek ve aralarında haricen anlaşarak dükkanları karşılıklı 60 m2 iş yeri ile 120 m2 iş yerini bedellerini karşılıklı ödeyerek takas ettiklerini, o tarihten itibaren davacı müvekkilinin takas yolu ile aldığı 120 m2 yeri yaptırdığını ve kullanmaya başladığını, halen kooperatifin üzerine kayıtlı olduğunu, bahsi geçen iş yerinin davalı taraf kura zamanı teslim ettiğini, müvekkilinin …’e vermiş olduğu 60 m2’lik iş yerini de … zilyetliğinde ve mal sahibi olarak yıllardır 3 ayrı kişiye 3 ayrı dönemde kiraya vermiş olduğunu ve halen onun kirasını almaya devam ettiğini, bu takas sırasında bedele mahsup olarak …. 125’lik vitesli motorsiklet teslimi yapıldığını, senetli ödemelerin söz konusu olduğunu, 2008 yılından iş bankasından senet ödemesi yapılarak bedeli tamamen ödediğini, kooperatife de davaya konu iş yeri için tüm ödemeler müvekkili tarafından yapıldığını, davalarının kabulü ile … iİi, … İlçesi, … blok no …. iş yerinin kendi adına olduğunun tespiti ve tesciline, yargılama sırasında tapu çıkarılır ise de müvekkilinin adına tapuya kayıt ve tescilinin yapılmasına, …. blok no … iş yerinin kendi adına olduğuna dair tespit ve tescil uygun görülmez ise taşınmazın rayiç bedelleri tespit edilerek dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte günümüz değerine güncellenerek ve değiştirilerek davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
CEVAP :
Davalı … Koop. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın husumet yönünden davanın reddine karar verilmesini, dava dilekçesinden de anlaşılacağı üzere, dava konusu ihtilaf davacı ile diğer davalı arısında olduğunu, davacı ile davalı Koop. arasında herhangi bir anlaşmazlık konusu bulunmadığını, diğer taraflar arasında yapıldığı ileri sürülen anlaşma ve alışverişlerden Kooperatif’e yansıyan hiçbir şey bulunmamadığını, Koop.’e iletilen bir ihbarname yada yazı bulunmadığını, talep sonucu tapunun iptalini ihtiva ettiğinden ve her iki davalı …’a bulunduğundan görev ve yetki yönünden de itirazda bulunduklarını beyan etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu edilen taşınmazın değerinin bir milyon TL’nin oldukça üzerinde olduğunu, tapu iptal ve tescil yönünde açılan davaların nisbi harca tabi olduğunu, dolayısıyla davacın yanın harca esas değer olarak 10.000 TL belirlemesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle, davanın görülme şartı olarak öncelikle taşınmazın rayiç bedelinin öğrenilmesi ve buna göre belirlenecek nisbi harcın yatırılması ve bu yöndeki eksikliğin giderilmesi gerektiğini, dava asliye ticaret mahkemesinde ikame edilmiş ise de tarafların tacir olmadıklarını davanın asliye hukuk mahkemesinde ikame edilmesi gerektiğini, davada davacının beyanları dışında herhangi bir delil bulanmadığını, bu davanın tamamen kötü niyetle açıldığını, davaya konu iş yerinin davacının da belirttiği üzere davacı tarafından kullanıldığını, müvekkilinin yıllar evvel yakın arkadaşlık ilişkileri olması sebebiyle yazılı kira sözleşmesi yapma gereği duymadan taşınmazını davacıya kiraya verdiğini, davacının halen bu iş yerini kullandığını, müvekkilinin kiracısı olması sebebiyle davacı aleyhine Bozdoğan İcra Müdürlüğü 2022/42 Esas sayılı dosya ile kira alacağı için örnek 13 takip başlatmış ise de davacı tarafın bu takibe de haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini , itirazın iptali için açılan davanın halen derdest olduğunu, taşınmaz satış sözleşmelerinin geçerli olması için resmi şekilde düzenlenmesi gerektiğini, aynı şekilde taşınmaz satışı vaadi sözleşmesinin de resmi şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmayacağını, davacının tanık dinletmesine muvakafat etmediklerini, davacı tarafın, müvekkiline ait davaya konu taşınmazın kiracısı olduğunu ve burayı halen kullandığını, nitekim hem bu dosyada hem de delil olarak dayandığımız tahliye davasında bu taşınmazı kullandığını da açıkça ikrar ettiğini, dava dilekçesinde belirttilen senetlerle işbu davanın ilgisinin bulunmadığını, davacının bu senetlerin de davaya konu taşınmazla bir ilgisi olduğu iddiasındaysa, bunun da yazılı belgeyle ispatlanması gerektiğini, gene davacının müvekkilinin bedelini vererek, faturasını da alarak aldığı motosikletle bu taşınmazların alakasının bulunmadığını, davacı bunun da taşınmazla bir ilgisi olduğu iddiasındaysa, bunun da yazılı belgeyle ispatlanmasının gerektiğini, davacı tarafından aleyhimize ikame edilen haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın ve tüm taleplerinin reddine, dava yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, ”…Davacı vekilinin 22/07/2022 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiği, feragat beyanının davaya son veren taraf işlemlerinden olması ve karşı tarafın kabulüne bağlı olmaması, yine davalı tarafın kabul beyanından önce, davayı sona erdiren bir davacı taraf işlemi olması nazara alınarak HMK’nun 307. maddesi gereğince feragat nedeni ile davacının davasının reddine, davalı …’in davayı kabul etmesi nazara alındığında dava açılmasına davacının sebebiyet vermediği anlaşılmakta ise de; davacı vekilinin vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmemesi…”gerekçesiyle; ”…Davanın feragat nedeniyle REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı kooperatif vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının davasından feragat ettiğini, diğer davalı tarafın da aynı tarihte davayı kabul ettiğini, Mahkemenin ” davanın açılmasına davalı …’in sebep olduğu, davacının sebep olmadığı anlaşılmakla davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” karar verdiğini, davalı kooperatifin davanın açılmasına sebep olmadığının açık olduğunu, öte yandan kooperatifin hasım gösterilmesinin de yerinde olmadığını, davalı kooperatif’in davayı kabul yönünde de bir beyanı bulunmadığını, davalı kooperatif yararına vekalet ücreti takdir edilmemiş olmasının açıkça yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının, davalı kooperatif yönünden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ilişkin kısmının kaldırılmasını, lehlerine vekalet ücreti takdirine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; kooperatif üyeliğinden kaynaklanan taşınmazın mülkiyetinin tespiti ve tescil davasına ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece; davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olup, karar davalı kooperatif vekilince istinaf edilmiştir.
Davacı asil 22/07/2022 tarihli dilekçesi ile; karşı taraf ile uzlaştıklarından dolayı davadan feragat ettiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını beyan etmiştir.
Davalı …’in 22/07/2022 tarihli dilekçesi ile; davayı kabul ettiğini bildirdiği anlaşılmıştır.
Davalı kooperatif ile diğer davalı …’in dava arkadaşlığının bulunmadığı, davalı …’in davayı kabul beyanının diğer davalı kooperatifi bağlamayacağı, dosya kapsamına göre davalı kooperatifin vekalet ücreti talep etmediği yönünde herhangi bir beyanının da bulunmadığı, davacı asilin feragat beyanı nedeniyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar mahkemece verilen kararın hüküm kısmının 6 nolu bendinde, “…Dava açılmasına davalı …’in sebep olduğu, davacının sebep olmadığı anlaşılmakla davalılar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, yine davacı tarafın talebi olmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,…” şeklinde karar verilmiş ise de, davalı kooperatif lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması usul ve yasaya aykırı bulunmakla, davalı kooperatif vekilinin istinaf itirazının kabulü ile kararın belirtilen hususa ilişkin olarak kaldırılması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı kooperatif vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı kooperatif vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/09/2022 tarihli 2022/404 Esas ve 2022/515 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
a-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
b-Alınması gereken harç tam olarak alındığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
ç-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
d-Karar kesinleştiğinde taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbir şerhinin kaldırılması için ilgili tapu müdürlüğüne müzekkere yazılmasına,
e-Davalı … kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı kooperatife verilmesine,
f-Dava açılmasına davalı …’in sebep olduğu, davacının sebep olmadığı anlaşılmakla, davalı … yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, yine davacı tarafın talebi olmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; istinaf başvurusu sırasında davalı kooperatiften alınan istinaf karar harcının talep halinde davalı kooperatife iadesine,
3-İstinaf incelemesi esnasında davalı kooperatif tarafından yapılan 220,70-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalı kooperatife verilmesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın, temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.10/11/2022