Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1717 E. 2022/1653 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1717
KARAR NO : 2022/1653

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/04/2022
NUMARASI : 2021/1667 Esas-2022/430 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
BAM KARAR TARİHİ : 02/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/04/2022 tarihli ve 2021/1667 Esas – 2022/430 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı borçlu şirket …. Şti. tarafından müvekkili lehine düzenlenen senet bedelinin ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, tahsil edilmeyen senet için 15/08/2008 tarihinde İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2008/21119 esas (yeni esas 2015/25673 E) sayısı ile takibe konulduğu, ödeme emri 06/06/2009 tarihinde tebliğ edildiği, yasal süresinde itiraz edilmeyerek kesinleştiği, borçlu şirketin davalı… Müdürlüğü tarafından ticaret sicilinden re’sen terkin edildiğinin fark edildiği, müvekkilinin haklı alacağına ulaşamadığını, bu sebeple borçlu şirketin ihyasını, ödeme emrinin borçluya tebliğ ile süresi içinde itiraz edilmemesi sebebi ile kesinleşen ve İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2008/21119 E ( yeni esas 2015/25673 E) sayılı dosyanın derdest olduğu, borçun tahsil edilmemesi sebebi ile borçlu şirketinin ihyasını talep etmesinde hukuki yararlarının bulunduğunu, ihyası gereken dava dışı borçlu şirket … Kırtasiye aleyhine icra takibinin 15/08/2008 tarihinde İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2008/21119 esas (yeni esas 2015/25673 E) dosyanın derdest olduğu, borçlu şirketin tasfiye tarihinin 18/05/2015 olduğu, davalı kurum tarafından 26/05/2015 tarihinde sicil gazetesinde ilan edilen re sen terkin işleminin usul ve yasalara aykırı olduğunu, borçlu firmanın sicilden terkin edilemeyeceğinin, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına, yasal hasım… Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen usul ve yasalara aykırı terkin işlemi sebebi ile borçlu aleyhine yürütülen icra takibinin sekteye uğradığını, ihya davasının açılmasının zaruri olduğu, terkin edilen tüzel kişilik aleyhine derdest dava icra takibi olmaması gerektiğini, … Kırtasiye Terkin işlemlerini usule uygun yapılmadığı, icra takibinin olduğu, tebligatların yapılıp, yapılmadığı ve diğer usuli işlemlerin uygulanıp uygulanmadığının meçhul olduğu, müvekkilinin ihyası istenen … Şti den olan alacağına istinaden derdest İstanbul 5. İcra Müdürlüğü 2008/2119 E ( yeni esas 2015/25673 E) dosyanın sonuçlanması için davanın kabulüne, … Şti’nin ihyasına ve terkin kaydının iptali ile tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “… ../… sicil numarasında kayıtlı ve silinen … ŞİRKETİ’nin 28/01/2015 tarihinde, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesi gereğince re’sen sicilden terkin edildiği, ihyası talep edilen şirketin faal olduğu iddiasının bulunmadığı, halen silinen şirket aleyhine Şişli/İstanbul 5. İcra Müdürlüğü’nün 2015/25673 Esas(eski esas 2008/21119) sayılı dosyasında derdest takip bulunduğu, 6102 sayılı TTK’nın 547. maddesi gereğince; usulüne uygun tasfiye işlemleri yapılmadan Ticaret Sicilinden silinse de, şirketin ihyası ile birlikte tasfiye memuru atanması gerektiği…” gerekçesiyle DAVANIN KABULÜNE,…inin …/… sicil numarasında kayıtlı ve silinen … ŞİRKETİ Şişli/İstanbul 5. İcra Müdürlüğü’nün 2015/25673 Esas(eski esas 2008/21119) sayılı dosyasındaki borcun tasfiyesi ile sınırlı olmak üzere 6102 sayılı TTK’nın 643. ve 547/1. maddesi uyarınca ihyasına ve ticaret siciline yeniden tesciline, ihyasına karar verilen şirketin tasfiye işlemlerini yürütmek üzere … T.C. Kimlik numaralı …’in tasfiye memuru olarak atanmasına, 6102 sayılı TTK’nın 536/1 maddesi gereğince tasfiye memuruna ihyasına karar verilen şirket tasfiye bütçesinden ödenmek üzere 5.000,00 TL ücret takdirine şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağının tahsili için başlatmış olduğu İstanbul 5. İcra Müdürlüğü’nün 2008/21119 E. (yeni esası 2015/25673 E.) dosyasındaki icra takibi, başlı başına ticareti resen terkin işleminin usulüne uygun gerçekleşmediğinin kanıtı olduğunu, bilindiği üzere ticari şirketlerin tüzel kişiliğin sona ermesinin şirketin ticaret sicilinden silinmesiyle gerçekleşeceğini, tasfiye işlemleri eksik kalması ve tamamlanmamış olması halinde şirketin ihyasına karar verilmesinden daha doğal bir durum bulunmadığını, bu nedenle İlk Derece Mahkemesinin gerçekleştirdiği yargılamada müvekkilinin alacağına kavuşabilmesi açısından borçlu …. Şti.’nin (… Kırtasiye) ihyasına karar vermesinin usule, hukuka ve içtihatlara uygun bir karar olduğunu,… Müdürlüğü davalı olarak cevap dilekçesi sunmamışsa da yargılama sırasında borçlu … Kırtasiye’nin… Müdürlüğü’nde bulunan dosyası, mahkeme dosyasının münderecatına sunulmuş ve nitekim evraklar arasında şirket yetkililerine çıkarılan başkaca hiçbir tebligat görülmediğini, keza geçici madde 7/4-a’nın devamındaki açıklamada Türkiye Ticaret Sicil Gazetesindeki ilanın ihtar yerine geçmesi için öncelikle ihtarın gönderilmesi ve ilgilisine ulaşmış olması şartı arandığını, ihtarın gönderildiğinin ispatı sağlanmadığına göre, usulüne uygun terkin işleminden de bahsedilemeyeceğinin kabulü gerektiğini, şirket yetkililerine gerekli ihtarda bulunmayarak müvekkilinin alacağını tahsil imkânını ortadan kaldıran davalı tarafın, davanın açılmasından sorumlu olduğunun aşikâr olduğunu, borçlu şirkete ticaret sicilinden resen terkinin gerçekleşeceğine ilişkin usulüne uygun ihtar gönderilmediği için şirketin tasfiye imkânı ortadan kalktığını ve müvekkili alacağını alamadan şirket haksız bir şekilde resen terkin edildiğini, söz konusu olayda tüm sorumluluğun usulü işlemleri izlemeyen ve kanuna aykırı hareket eden… Müdürlüğü’nün olup bu nedenle İlk Derece Mahkemesi’nin ihya kararının yanı sıra müvekkili lehine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmetmesi gerektiğini beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Davacı vekilinin istinaf istemi, sadece yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik olup, davanın esasına ilişkin bir istinaf başvurusu bulunmamaktadır.
Somut olayda şirketlerin ve kooperatiflern hangi şartlarda ve usullerle sicilden re’sen terkin edileceği 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde düzenlenmiş olup aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi “Ticaret Sicili Müdürlüklerince; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtarın ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/02/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer”, 4/c bendi “bu fıkranın b bendinde belirtilen şirketler dışında kalan kapsam dahilindeki diğer münfesih şirketler ile kooperatiflerden ayrıca, faaliyetlerine devam etme isteğinde bulunmaları halinde münfesih olma nedenini ortadan kaldıran işlemlerin yapılarak ispat edici belgelerin bildirilmesi istenir” aynı maddenin 11. bendi ” … ihtar ve ilana rağmen süresi içinde cevap vermeyen ve tasfiye memurunu bildirmeyen yahut durumunu kanuna uygun hale getirmeyen veya faaliyette bulunduğunu adres ve kanıtları ile birlikte bildirmeyen şirket ve kooperatiflerin ünvanı ticaret sicilinden resen silinir” aynı kanunun 15. bendi “… ticaret sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirketi veya kooperatifin ihyasını isteyebilir” hükümlerine yer verilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; ihyası istenilen şirket ve yetkilileri adına şirketin ticaret sicilde kayıtlı olan … cad. No:… …/… adresine usulüne uygun tebligat çıkarıldığı, tebligatların iade geldiği, bu durumda ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla tebligatın yapılmış sayılması gerektiği, dolayısıyla terkin işleminde davalı ticaret sicil müdürlüğünün kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesinde usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/04/2022 tarihli 2021/1667 Esas-2022/430 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı başlangıçta peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın, temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 02/11/2022