Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1687 E. 2022/1573 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1687
KARAR NO : 2022/1573

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2021 (Dava) – 02/03/2022 (Karar)
NUMARASI : 2021/638 Esas – 2022/233 Karar

BİRLEŞEN İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2021/720 ESAS – 2021/804 KARAR SAYILI DOSYASI
ASIL-BİRLEŞEN DAVA : Şirketin İhyası

BAM KARAR TARİHİ : 19/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/10/2022

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/03/2022 tarih ve 2021/638 Esas – 2022/233 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Asıl dava dosyasında davacı … Bankası T.A.O. vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … İzmir Şubesi ile … Şirketi arasında kredi genel sözleşmesi ile kredi kullandırıldığını, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2016/4733 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, takip devam ederken boçlu şirketin tasfiyeye girdiğini, işlemlerin tasfiye memuru …’ya karşı yürütüldüğünü, …nün 29.12.2020 tarihli 10234 sayılı ilanı ile borçlu şirketin genel kurul kararıyla şirketin terkin edildiğini belirterek İzmir 2. İcra Dairesi 2016/4733 Esas sayılı takip dosyası borçlusu … Şirketi ihyasına karar verilmesini ve yeniden ticaret siciline kaydının yaptırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dava dosyasında davacı … Bankası T.A.O. vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın …/İzmir Şubesiyle … Şirketi firması arasında imzalanan Kredi Genel Sözleşmesine istinaden borçluya kredi kullandırıldığını fakat borçlu firmanın ödeme taahhüdünü yerine getirmemesi üzerine alacağın tahsili için İzmir 2. İcra Dairesinin 2016/4733 Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe girişildiğini, borçlu firmanın … 29.12.2020 tarih ve 10234 sayılı ilanı ile ticaret sicilinden terkin edildiğini, borçlu firma aleyhine yürütülen İzmir 2. İcra Dairesinin 2016/4733 Esas sayılı takip dosyasına devam edilebilmesi için firmanın yeniden canlandırılmasına ihtiyaç duyulduğunu, konu ile ilgili İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/638 Esas sayılı dosyasında ihya davası açıldığını, İzmir 5. ATM tarafından 01.10.2021 tarihli tensip zaptının 13. maddesi ile tasfiye memuru …’ya karşı dava açılması ve davanın daha önce açılan dava dosyası ile birleştirilmesi için 2 haftalık süre verildiğini, bu sebeple işbu dava dosyasının İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/638 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesini ve İzmir 2. İcra Dairesi 2016/4733 Esas sayılı takip dosyası borçlusu … Şirketi ihyasına karar verilmesini ve yeniden ticaret siciline kaydının yaptırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Asıl dava dosyasında davalı … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olan Merkez-65897 sicil numaralı Tasfiye Halinde … Şirketinin 04.01.1983 tarihinde kurulduğunu ve tescil edildiğini, 01.02.2017 tarihli genel kurulu kararı ile tasfiyeye girdiğini, tasfiye memuru olarak …’nın seçildiğini, 25.12.2020 tarihli genel kurulu kararı ile tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeni ile unvan ve işletme kaydının ticaret sicil memurluğunca silinmesine karar verildiği ve 29.12.2020 tarihinde şirketin kapanışının sicile tescili yapılarak unvan ve işletme kaydının sicilden silindiğinin tespit edildiğini, şirketin tasfiyesinin kanuna uygun olarak gerçekleştirilmesi ve sona erdirilmesinden tasfiye memurunun sorumlu bulunduğunu, sicil müdürlüğünün bu konuda herhangi bir tetkik mükellefiyeti bulunmadığını, müdürlüğün davanın türü itibariyle yasal hasım olduğunu ve davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini, davanın TTK m. 32’ye dayalı bir dava olmadığını, … aleyhine harç, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini beyan etmiştir.
Birleşen dava dosyasında, davalı …’ya dava dilekçesinin 28.12.2021 tarihinde tebliğ edildiği, vekili olarak Av. …’in 19.01.2022 tarihinde vekâletnamesini ibraz ettiği, ancak cevap dilekçesi sunulmadığı belirlenmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “… Davacının asıl ve birleşen davalarının KISMEN KABULÜ ile, …nün Merkez-65897 sicilinde kayıtlı Tasfiye Halinde … Limited ihyasına karar verilmiş olmakla, Bu şirketin ihyasına, 6102 sayılı TTK m.547/2 doğrultusunda davacının açmış olduğu İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2016/4733 Esas sayılı dosyasından dava ve bu uyuşmazlıkla sınırlı olmak üzere ek tasfiye için ticaret sicil kaydına tesciline, Bu işlemin yerine getirilebilmesi için ek tasfiye işlemlerini yapacak olan tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru …’nın atanmasına, Kararın bir örneğinin .ne gönderilmesine, …ne kaydına ve ticaret sicil gazetesinde ilanına, Tasfiye işlemi tamamlandıktan sonra TTK m. 545’e göre şirketin sicilden silinmesine, bu konuda … Müdürlüğüne tasfiye memurunun başvuru yapmasına…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Birleşen dava dosyası davalısı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafça icra takibinin 2016 yılında başlatıldığını, İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2016/4733 esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili …’nın … Şti.’ne tasfiye memuru olarak yasal hükümlere ve tebliğlere uygun bir şekilde şirketin tasfiyesini gerçekleştirerek bu hususu ilan ve tescil ettiğini, yapılan işlemlerin yasaya uygun olduğunu, Ticaret Sicil Gazetesinde tasfiyeye ilişkin ilanlarda alacaklılar davet edilmek suretiyle tasfiye kararı verildiğini, yapılan yargılamada davacı tarafın alacağın devam ettiğini bildirdiğini fakat taşınmazlar üzerindeki 150/c şerhinin kaldırılıp kaldırılmadığı hususunun araştırılmadığını, bu hususun göz ardı edilmesinin eksik inceleme ile karar verilmesine neden olduğunu belirterek İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/638 esas, 2022/233 karar sayılı 21/03/2022 tarihli kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ticaret sicilinden terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan dava dışı şirketin derdest icra takibi nedeniyle yeniden ihyası istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm birleşen dosya davalısı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Bunun için de öncelikle tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekir. Şayet tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. İşte bu gibi durumlarda, menfaati olanlar tarafından, şirket tüzel kişiliğinin ihyası için dava açılabilir.
6102 sayılı TTK’nın 547. maddesi, “ (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünü içermektedir.
Ticaret sicilinden kaydı silinen şirketlerin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunan diğer kişi ve kuruluşların haklı sebeplere dayanarak sicilden silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebilecektir.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 11/02/2020 tarih, 2020/288 esas ve 2020/1181 karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Somut olayda; ihyası istenen … Şti.’nin …ne 04.01.1983 tarihinde kurulduğu, 01.02.2017 tarihli genel kurulu kararı ile tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak …’nın seçildiği, 25.12.2020 tarihli genel kurulu kararı ile tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeni ile unvan ve işletme kaydının ticaret sicil memurluğunca silinmesine karar verildiği ve 29.12.2020 tarihinde şirketin kapanışının sicile tescili yapılarak unvan ve işletme kaydının sicilden silindiğinin 29.12.2020 tarihinde 29317 sayılı sicil gazetesinde ilan edildiği tespit edilmiştir.
Davacının bu şirketin alacaklısı sıfatıyla dava açtığı, şirketin ihyasının istediği, şirket hakkında İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2016/4733 Esas sayılı dosyasıyla takip yapıldığı ve takip devam ederken …nün 29.12.2020 tarihli ilan işlemi ile şirketi sicilden silindiği, mevcut durum itibariyle şirketin ihyasında davacının hukuki yararının bulunduğu ve bu nedenle … Şti.’nin ihyasına karar vermek gerektiği belirlenmekle, ilk derece mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, tasfiye memuru olarak son tasfiye memurunun atanmış olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/03/2022 tarih ve 2021/638 Esas – 2022/233 Karar sayılı kararına karşı birleşen dosya davalısı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı başlangıçta alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın, temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/10/2022