Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1674 E. 2022/1570 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1674
KARAR NO : 2022/1570

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/06/2022 ara karar tarihli
NUMARASI : 2022/771 Esas (derdest dosya)
TALEP : İhtiyati Haciz
BAM KARAR TARİHİ : 19/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/10/2022

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/06/2022 ara karar tarihli ve 2022/771 Esas sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP:
Davacı/ihtiyati haciz isteyen vekili dava ve talep dilekçesinde özetle; … Bankası A.Ş. … Şubesi ile davalı …arasında kredi sözleşmeleri imzalandığını ve davalı firmaya kredi kullandırıldığını, söz konusu kredi ilişkisi nedeniyle bedeli tahsil olduğunda kredi borcundan mahsup edilmek üzere davalı …firması 29/05/2019 tanzim tarihli 25/01/2021 vadeli 2.500.000,00-TL kambiyo senedi keşide etmiş olduğunu, vadesinde kambiyo senedine konu borcunu ödemeyen …firması hakkında Yatağan İcra Müdürlüğü’nün 2021/454 Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlanılmış olduğunu, icra takibinde davalı borçlu firmanın malvarlığı araştırması yapılmış ancak dosya borcunu tahsile elverişli mal bulunamadığını, söz konusu icra dosyasının 10/06/2022 tarihi itibariyle kapak hesabı 1.765.792,48-TL’ye baliğ olduğunu, … Şti. firmasının malvarlığını başka bir kişi üzerine devrederek mal kaçırma çabası içerisine girmesi ve mahkemenizce verilecek kararın infazını imkansız hale getirmesinin pek muhtemel olması nedeniyle öncelikle … Bankası AŞ’nin Yatağan İcra Müdürlüğü’nün 2021/454 Esas sayılı dosyasına konu ve dava tarihi itibariyle 1.765.792,48-TL baliğ olmuş alacağını teminen … Şti. firması adına kayıtlı taşınmazlar, araçlar, menkul malları ve banka hesapları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığını, davacının davasını somut delillerle ispat etmesi gerektiğini savunarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi eklerinin kendisine tebliğ edilmediğini, alacaklıları zarara uğratma kastının bulunmadığını, davacı tarafından ileri sürülen mal kaçırma kastı ile hareket ettiği iddialarını kabul etmediğini, davacının aktif husumet ehliyeti ve hukuki yararının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince 16/06/2022 tarihli ara karar ile; “..Davacı/talep eden vekilinin, iddiaları ve sunmuş olduğu belgeler ve dosya dikkate alındığında, tüzel kişilik perdesinin aralanması ilkesi çerçevesinde, davalı … .Şti. Açıısından 2004 sayılı İİK’nun 257. vd. maddeleri gereğince talep eden yönünden yaklaşık ispat şartının gerçekleşmediği dikkate alınarak yasal koşulları oluşmadığı…” gerekçesiyle 2004 Sayılı İİK’nun 257. vd. maddeleri gereğince davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı/ihtiyati haciz talep eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermesinin usul ve hukuka aykırı olduğunu, ihtiyati haciz için aranan yaklaşık ispat şartlarının bu davada gerçekleştiğini, … Şti. firmasının …firması ile isim benzerliği yaratarak aynı faaliyet alanında kurulmuş ve aynı müşteri çevresinde hizmet veren paravan bir şirket olduğunu, … Şti. Firmasının faaliyetlerine …firmasının ticari işletme merkezi olarak kullandığı eski iş yerinde devam ettiğini, …. Şti. firmasının müdürünün … olarak gözüktüğünü, ancak fiiliyatta …’in kocası olan davalı …tarafından idare edildiğini, haciz tutanağından … Şti.’nin işletme adresinde … yazılı isimliğe rastlandığını, bu durumun …. Şti.’nin paravan şirket olarak kurulduğunun ispatı olduğunu, … Şti. firmasının tek ortağının … yani davalı …’in eşi olduğunu, … Şti. firmasının 10/07/2019 tarihinde kuruluşunun ardından fiiliyattaki yetkilisinin …tarafından üzerine kayıtlı iki adet taşınmazı muvazaalı olarak … Şti.’ye devrettiğini, davalı …’in işlettiği … adli işletme ile … Şti. arasında organik bağ bulunduğunu, tüm delillerin yaklaşık ispat şartını yerine getirdiğini belirterek Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/771 esas sayılı dosyasında 16/06/2022 tarihli ara kararın kaldırılmasına, öncelikle … Şti. firmasının taşınmaz, araç, menkul malları ve banka kayıtları üzerine dava değeri olan 1.765.792,48 TL kadar ihtiyati haciz kararı verilmesine, ihtiyati haciz alacaklısı bulundukları dava konusu Yatağan İcra Müdürlüğü’nün 2021/454 esas sayılı dosyasından takbikine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Mahkemece; ihtiyati haciz talebinin 2004 Sayılı İİK’nun 257. vd. maddeleri gereğince reddine karar verilmiş olup, hüküm ihtiyati haciz talep eden -davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Geçiçi hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. HMK.’nın ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuştur. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada (normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü, hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez.
Ancak, kanun koyucu bazen ya doğrudan kendisi düzenleme yaparak ya da işin niteliği ve olayın özelliği gereği hakime, bu durumu belirterek, ispat olgusunu düşürme imkanı vermiştir. Bu düşürülmüş ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir. Doktrinde bu yön karar verilmesi için tam ispat ölçüsü yerine yaklaşık ispat ölçüsü olarak ifade edilmektedir. Ancak, yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez.
Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan ibarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir.
Tam ispatın arandığı durumlarda bu ölçü tereddütsüz ortaya konmalıdır. Yaklaşık ispat durumunda ise hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki, genelde geçici hukuki korumalara, özel de ihtiyati tedbire ve ihtiyati hacze karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür.
Geçici hukuki korumalarda, bazen karşı tarafın dinlenmemesi, tüm delillerin ayrıntılı bir biçimde incelenmesine yeterli zamanın olmaması gibi sebeplerle yaklaşık ispat yeterli görülmüştür; bu çerçevede, aslında ispat ölçüsü bakımından HMK.’nda bir yenilik getirilmemekle birlikte, “yaklaşık ispat” kavramı kullanılarak doktrinde kabul gören ifade tasarıya alınmış, ayrıca burada hem tam ispatın aranmadığı belirtilmiş hem de basit bir iddianın yeterli olmadığı vurgulanmak istenmiştir.
Somut olayda, incelenen dosya kapsamına göre; ihtiyati haciz isteyen/davacı vekilinin talebinin, tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisine dayandığı, bu aşamada iddiaların yargılamayı gerektirdiği ve yaklaşık ispat olgusunun henüz sağlanmadığı anlaşılmakla, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.’nun 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/06/2022 ara karar tarihli ve 2022/771 Esas sayılı kararına karşı ihtiyati haciz talep eden – davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı başlangıçta alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/10/2022