Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1602 E. 2022/1503 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1602
KARAR NO : 2022/1503

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/09/2019 (Dava) – 21/10/2021 (Karar)
NUMARASI : 2019/212 Esas – 2021/876 Karar
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
BAM KARAR TARİHİ : 12/10/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 12/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/10/2021 tarihli 2019/212 Esas ve 2021/876 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … Mahallesi … Sokak No:… … İZMİR adresinde faaliyet gösteren işyerinin, müvekkilinin herhangi bir kusuru olmaksızın yan taraftaki işyerinde iş saatleri dışında çıkan yangının müvekkiline ait işyerine de sıçraması sonucu 05/09/2019 tarihinde tamamen yandığını, yangın nedeniyle işyerinin bütünüyle kullanılamaz hale geldiğini, ofis bölümünün arşiv odası kısmında muhafaza edilen şirkete ait her türlü belge ve evrakların yangın nedeniyle zayi olduğundan zayi belgesi verilmesini talep etme zorunluluğunun doğduğunu, müvekkilinin elinde yangın anında şirket merkezinde bulunmaması nedeniyle zayi olmaktan kurtulan 2019 yılı yevmiye, kebir ve envanter defterleri bulunmakta olduğunu, defterin mahkemeye sunulacağını, ayrıca bilgisayar programının ana serverinin şirket merkezi dışında tutulduğundan bilgisayar kullanılamaz hale gelmiş olsa dahi hala programa ana server üzerinden erişim sağlanabildiğini, ancak, bahsi geçen bilgisayar programında tutulan evrak ve belgelerin resmi kurumlar nezdinde herhangi bir geçerliliğinin bulunmadığını, 2016, 2017, 2018, 2019 yıllarına ait irsaliye, fatura, irsaliyeli fatura, tahsilat makbuzları, vergiye esas belgeler, evrak ve her türlü belgenin yangın nedeniyle zayi olduğunun tespiti ile zayi belgesinin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece, “…Somut olay değerlendirildiğinde, davacının TTK’nın 82. maddesinde saklamakla yükümlü olduğu belirtilen işletme defteri, gelir gider faturaları, tahsilat ve tediye fişlerinin davacı şirketin herhangi bir kusuru bulunmaksızın zayi edildiğinin anlaşıldığı, bu itibarla söz konusu saklama yükümlülüğü olan belgelere ilişkin zayi belgesi verilmesi talebinin kabulüne karar vermek gerektiği sonucuna ulaşılmakla; DAVANIN KABULÜ İLE, davacıya ait 2016 – 05/09/2019 yılları arasındaki irsaliyeli fatura, sevk irsaliyeleri ve tahsilat makbuzları, 2016 – 05/09/2019 yılları arasındaki alış faturalarının zayi nedeniyle İPTALLERİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davacı vekili tarafından, “….Hükmün tamamlanmasını talep etmişseler de bu taleplerinin reddedildiğini, bu nedenle 21.10.2021 tarihli gerekçeli kararı ve kısa karar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla istinaf etme zorunluluklarının doğduğunu, sunmuş oldukları dilekçelerden görüleceği üzere yangın neticesinde; 2016, 2017, 2018 yıllarına ait tüm yevmiye, kebir ve envanter defterleri ve 2016, 2017, 2018, 2019 yıllarına ait irsaliyeli fatura, sevk irsaliyeleri ve tahsilat makbuzları, 2016, 2017, 2018, 2019 yıllarına ait alış faturalarının yangın nedeniyle zayi olduğunun tespiti ile ilgili evrakların zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, işbu taleplerinin kabul edildiğini ve kısa kararda ‘Davacıya ait 2016 ile 2018 yıllarına ait defteri kebir, envanter defteri, yevmiye defteri, 2016-05.09.2019 yılları arasındaki irsaliyeli fatura, sevk irsaliyeleri ve tahsilat makbuzları, 2016-05.09.2019 yılları arasındaki alış faturalarının zayi nedeniyle İPTALLERİNE…’ şeklinde kısa karar yazıldığını, kısa karara rağmen gerekçeli kararda sadece ‘2016, 2017, 2018, 2019 yıllarına ait irsaliyeli fatura, sevk irsaliyeleri ve tahsilat makbuzları’ ile ‘2016, 2017, 2018, 2019 yıllarına ait alış faturalarının’ zayi olduğunun tespit edildiğini, fakat talepleri arasında olan ‘2016, 2017,2018 yıllarına ait tüm yevmiye, kebir ve envanter defterleri’ açısından sehven hüküm kurulmadığını düşündüklerini, işbu nedenle, kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki oluştuğunu, istinaf konusu işbu çelişkinin giderilmesi ve ‘2016, 2017,2018 yıllarına ait tüm yevmiye, kebir ve envanter defterleri’ yönünden ek karar kurulması talebiyle istinaf başvurusunda bulunma zorunluluklarının doğduğunu, çelişkilerin giderilerek yeniden hüküm kurulmasını….” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, işyerindeki yangın nedeniyle zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin istinaf istemi, kısa kararda yazıldığı halde gerekçeli kararda yazılmayan defterler bakımından oluşan çelişkinin giderilmesi ve talepleri gibi bu defterler hakkında da kısa karardaki gibi kabul hükmü kurulmasına ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacı şirkete ait işyerinin yanındaki bir işyerinde 05.09.2019 tarihinde çıkan yangının davacı işyerine de sıçraması nedeniyle tüm işyerinin yandığı, işyerindeki ofis bölümündeki ticari defter ve belgelerin de yandığı iddia edilerek işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Dosyada mevcut yangın raporu ve kolluk tahkikat tutanağı, İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/164 Değ.İş sayılı dosyasından alınan tespit raporu ve soruşturma ifadeleri de yangını ve davacı taraf iddialarını doğrulamaktadır. Mahkemece, zayi belgesi verilen defterlerle ilgili noterlerden ve fatura ve irsaliyelerle ilgili olarak ise basım yapan matbaalarından araştırma yapılıp, vergi dairesinden davacı hakkında herhangi bir soruşturma bulunmadığı bilgisini içeren yazının da dosyaya alındığı, buna göre tüm dosya kapsamına göre davanın kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, dava kabul edilmekle birlikte, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı için davacı tarafça istinaf isteminde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Hasımsız olarak açılan eldeki davanın niteliğine ve kısa kararda açıkça yazılıp hükümde unutulduğu anlaşılan kısma göre, esasen HMK 305/A maddesi uyarınca mahkemesince hükmün tamamlanması somut uyuşmazlık bakımından mümkün olmakla birlikte, bu talebin reddedilmiş olduğu görülmekle, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Dairemizce HMK 353/1-b-2.madde uyarınca kararın kaldırılıp, kısa karardaki haliyle yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/212 Esas – 2021/876 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
a-Davanın KABULÜ ile davacıya ait 2016 ile 2018 yıllarına ait defteri kebir, envanter defteri, yevmiye defteri, 2016 – 05/09/2019 yılları arasındaki irsaliyeli fatura, sevk irsaliyeleri ve tahsilat makbuzları, 2016 – 05/09/2019 yılları arasındaki alış faturalarının zayi nedeniyle İPTALLERİNE,
b-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi gereğince alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davanın mahiyeti gereği üzerinde bırakılmasına,
d-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; davacıdan alınan 80,70-TL istinaf karar harcının istek halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf incelemesi esnasında davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin davanın mahiyeti gereği üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın davacıya tebliği, kesinleştirme, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12/10/2022