Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1569 E. 2022/1650 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1569
KARAR NO : 2022/1650

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/08/2022
NUMARASI : 2022/465 Esas – 2022/541 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 02/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/08/2022 tarihli 2022/465 Esas-2022/541 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … adına kayıtlı … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde kaza tarihinde geçerli olmak üzere kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, 24.12.2019 günü, İstanbul … Mah. … sok. No: … önünde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sonucunda sigortalısına ait aracın hasarlanması nedeniyle adı geçen sigortalıya 03.02.2020 tarihinde 17.398,00 TL ödeme yapıldığını, davalı tarafın kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu, sigortalısına ödediği paranın rücuan tahsili için davalı borçlu aleyhine Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğünün 2021/4894 esas sayılı icra takibi başlatıldığını, ancak karşı tarafın haksız ve yersiz itirazın üzerine takibin durdurulduğunu bildirerek sözü edilen icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “…dava konusu trafik kazasının meydana geldiği tarihte ve halen davacı sigorta şirketinin sigortalı …’ın işçi statüsünde olduğu ve tacir sıfatını haiz olmadığı ve davanın sigorta sözleşmesinden değil, davalının kusuru ile gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia edilen haksız fiilden kaynaklandığı, hal böyle olunca iş bu davanın ticari dava niteliğinde bulunmadığı ve bakma görevinin Karşıyaka Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu…” gerekçesiyle göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; her ne kadar HMK ‘nın 114. Maddesi gereği dava şartlarından olan görev konusunda dosya üzerinden karar verilebilir ise de dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek davalıya savunma hakkının tanınması gerektiğini, fakat işbu dosyada taraflarına dava dilekçesi tebliğ edilmemiş olup dosya üzerinden direkt karar verilerek taraflarının savunma hakkının ihlal edildiğini, kaldı ki kendilerinin vereceği cevap dilekçesi ile davanın konusu veyahut davanın türü açısından başkaca bir iddia ortaya atılması ihtimali de bulunabileceğini, kaldı ki Hukuk Mahkemeleri Kanununa göre mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunu, dava şartları ve ilk itirazların ise ön incelemede sonuca bağlanacağını, ön incelemenin ise, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılacağını, bu nedenle hakim tarafından davanın görevsiz mahkemede tespit edilse dahi dilekçelerin teatisi tamamlanmadan görevsizlik kararı vermesinin mümkün olmadığını, kaldı ki işbu duruma rağmen taraflarına savunma hakkı dahi verilmeden dosyada direkt görevsizlik kararı verilmesinin doğru olmadığını, yine işbu dava dosyasında görevli mahkemenin davanın ticari bir dava olması sebebiyle Asliye Ticaret Mahkemeleri olup Asliye Hukuk Mahkemelerinin görev alanına giren bir uyuşmazlık olmadığını beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı kasko sigortacısı şirketin sigortalısına ödediği hasar bedelinin TTK’ nın 1472. maddesi uyarınca davalı haksız fiil sorumlusundan tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Mahkemece; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Uyuşmazlık; elde ki davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi mi, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesi’ mi olduğu hususunda toplanmaktadır.
1-Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
2-Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22/03/1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Somut olayda; davacının … plakalı aracın kaskocusu olduğu, sigortalı aracın hususi araç olarak kayıtlı bulunduğu, davacının sigortalısı …’ ın olayda tacir sıfatının bulunmadığı, sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin haksız fiil ilişkisi olduğu, dolayısıyla davacı sigorta şirketinin sigortalısının halefi olarak açtığı davada, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekir (benzer nitelikte Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 22/03/2017 tarihli ve 2016/8933 esas – 2017/3060 karar sayılı ilamı). O halde, mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesi’ ne görevsizlik kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/08/2022 tarihli 2022/465 Esas-2022/541 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınan 80,70 TL istinaf karar harcı yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-c maddesi gereğince kesin olmak üzere 02/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.