Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1514 E. 2022/1444 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1514
KARAR NO : 2022/1444

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/07/2022
NUMARASI : 2022/78 D.İş Esas-2022/88 D.İş Karar
TALEP : İhtiyati Haciz
BAM KARAR TARİHİ : 29/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/07/2022 tarihli 2022/78 D.İş Esas ve 2022/88 D.iş Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili banka AOSB Ticari Şubesi ile karşı taraf … A.Ş.arasında 04/04/2017 tarih 1.100.000,00 Euro bedelli, 27/04/2018 tarih 1.100.000,00 Euro bedelli, 08/08/2018 tarih 1.590.000,00 Euro bedelli, 27/06/2019 tarih 2.500.000,00 Euro bedelli, 26/03/2020 tarih 5.000.000,00 Euro bedelli olmak üzere toplam 5 adet genel kredi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmelere diğerleri …., …. ve …. Şti.nin müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imza attıklarını, kredi borcunun zamanında ödenmemesi nedeniyle borçlu ve kefiller aleyhine Karşıyaka 4.Noterliğinin 30/09/2021 tarih 29116 yevmiye nolu muacceliyet ihtarı ve eki hesap özetinin tebliğ edildiğini, buna rağmen ödemenin yapılmadığını, borçluların mal kaçırma hazırlığı içinde olduğunu, her ne kadar …. A.Ş. ve … hakkında konkordato süreci mevcut ise de bu durumun ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmadığını bildirerek, şimdilik 07/01/2022 itibariyle 14.003.023,53 TL nakdi, 25.996.985,00 TL gayri nakdi (1.575.000,00 Euro teminat mektubu bedeli) alacağının tahsilini teminen borçluların menkul gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının borca yeter miktarının teminatsız olarak ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Karşı taraflar vekili itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince ; “…ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne, İİK.nun 257/1 maddesi gereğince 13.910.212,12 TL nakdi banka alacağına yetecek miktarda karşı taraf borçlular … A.Ş., …, … ve … Şti.nin menkul ve gayrimenkul malları ile 3.şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Karşı taraf/borçlular vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; …. bakımından davacının herhangi bir takip yapması ya da vekil edenin mallarına haciz koymasının mümkün olmadığını, İlk derece mahkemesinin ihtiyati haciz kararının, vekil eden …’in konkordato olması sebebiyle hiçbir hukuki yararı bulunmadığını, zira vekil eden … konkordato sürecinde iken, İİK’nın 294’üncü maddesi gereği hiçbir ihtiyati haciz kararı uygulanamayacağını ve takip yapılamayacağını, bununla birlikte … bakımından ihtiyati haciz konulmasında ihtiyati haciz talep edenin herhangi bir hukuki yararı da bulunmadığını, mahkemece de bilindiği üzere konkordato sürecinde, vekil eden konkordato komiserinin görüşleri doğrultusunda işlem yaptığını ve alacaklıların eşitliği ilkesine riayet ederek ticari faaliyetlerine devam ettiğini, konkordatonun asıl amacının alacaklılar ve borçlunun korunması olup, konkordato sürecinde alacaklılar aleyhinde herhangi bir işlem yapılamadığını, ihtiyati haczin esasen alacaklının alacağını, borçlunun mal kaçırma ihtimaline binaen koruması için Kanun Koyucu tarafından getirilmiş bir düzenleme olduğunu, yine ihtiyati haczin alacaklıyı alacağın tahsil kabiliyetinin yitirilmesine karşı da koruduğunu ancak söz konusu somut durumda, … tüm ticari faaliyetlerini ve borçlandırıcı işlemlerini konkordato komiseri gözetiminde yürütmekte olduğundan, ihtiyati haciz kararından alacaklının elde edeceği bir menfaat bulunmadığını, vekil eden … bakımından ise, şu aşamada vekil edene başvurulması mümkün değil iken ihtiyati haciz kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, zira davacı bakımından hiçbir hukuki süreç tamamlanmadan ihtiyati haciz talep edildiğini, TBK’nın 594’üncü maddesine göre kefilin borcunun muaccel olabilmesi için, alacaklı tarafından asıl borçlunun konkordato mehili verildiğini bildirmesi gerektiğini, ancak davacının böyle bir bildirimi bulunmadığını beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati hacze itiraz istemine ilişkindir.
Mahkemece; ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm karşı taraflar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Mahkemenin önceki 10/01/2022 tarihli ve 2022/3 D.İş Esas – 2022/3 D.İş Karar sayılı “…Karşı taraf … A.Ş.ve …. haklarındaki ihtiyati haciz talebinin usul yönünden ayrı ayrı REDDİNE, Karşı taraf … ve … Şti. haklarındaki ihtiyati haciz talebinin KISMEN KABULÜNE, İİK.nun 257/1 maddesi gereğince 13.106.784,72 TL nakdi banka alacağına yetecek miktarda adı geçen karşı taraf borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile 3.şahıslardaki hak ve alacakları üzerine İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, fazlaya ilişkin istemin reddine…” yönündeki kararının ihtiyati haciz talep edenin istinaf başvurusu üzerine Dairemizin 10/05/2022 tarihli ve 2022/714 Esas – 2022/740 Karar sayılı ilamıyla; ” Teminat alacağı niteliğindeki gayrinakdi alacakların depo edilmesi yönünden ihtiyati haciz kararı verilip verilemeyeceğine ilişkin, Yargıtay 11. ve 19. Hukuk Daireleri arasındaki içtihat farklılığı üzerine; Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nda içtihatların birleştirilmesi yoluna gidilmiştir. Buna göre, “İcra ve İflas Kanunu’nun 257’nci maddesinde; ihtiyati haciz şartları sayılmıştır. Bu madde de 17.07.2003 gün ve 4949 sayılı Kanun’un 59’uncu maddesiyle yapılan değişiklikte; madde başlığı “İhtiyati haciz” iken “İhtiyati haciz şartları”; birinci fıkrasında yer alan “borcun” ibaresi, “para borcunun” şeklinde değiştirilmiştir. Bu değişiklik göstermektedir ki; teminat alacakları için İcra ve İflas Kanunu’nun 42’nci maddesi gereğince genel haciz yolu ile ilamsız takip yapılabilir ise de ihtiyati haciz kararı verilemez. Çünkü İcra ve İflas Kanunu’nun 257’nci maddesinde ihtiyati haciz, sadece “para alacakları” için öngörülmüştür. İhtiyati haciz; “icra işlemi” değil, özel geçici hukuki koruma müessesesi olduğundan; ancak, İcra ve İflas Kanunu’nun 257’nci maddesindeki şartlar çerçevesinde karar verilebilir. O hâlde, teminatın “depo edilmesi” için ihtiyati haciz kararı verilemez” (Yargıtay Büyük Genel Kurul, 2016/1 Esas – 2017/6 Karar, Karar Tarihi: 27.12.2017). Anılan Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun içtihadı dikkate alındığında; ilk derece mahkemesinin teminat alacağı niteliğindeki gayrinakdi alacakların depo edilmesi yönünden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği gerekçesiyle borçlulara karşı bu yöndeki talebin reddi doğru görülmüş olup, ihtiyati haciz isteyen/alacaklı vekilinin istinaf talebi bu yönden yerinde bulunmamıştır.
2-Mahkemece karşı taraf- borçlular … A.Ş.ve … hakkında Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/579 E.sayılı dosyasında 24/09/2021 tarihinde “21/09/2021 tarihinden geçerli olmak üzere geçici mühlet kararı verilmesine” ve bu kapsamda adı geçenler hakkında “…hiçbir takip yapılmaması ve evvelce başlamış takiplerin durması, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmaması yönünde ihtiyati tedbir konulmasına” karar verildiği, bilahare 22/12/2021 tarihinde, “…22/12/2021 tarihinden itibaren 1 yıllık kesin mühlet verilmesine, …Mahkemece 24/09/2021 tarihli karar ile tesis edilen tüm ihtiyati tedbirlerin devamına ” karar verildiği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
7101 sayılı Kanunla değişik 2004 sayılı İİK’nın 294. maddesi uyarınca konkordatoyla ilgili verilen mühlet içinde borçlu aleyhine 21.7.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez. İhtiyati haciz, geçici hukuki koruma tedbiri olup takip işlemi olmadığından anılan yasa hükmüne ve verilen tedbir kararı kapsamına göre ihtiyati haciz kararı verilmesine engel bir hal bulunmamaktadır. Mahkemece konkordoto dosyasında verilen tedbir kararının ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmadığı gözetilerek İİK’nın 257. maddesindeki ihtiyati haciz şartlarının bulunup bulunmadığı gözetilerek ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince karşı taraf- borçlular … A.Ş.ve … hakkında ihtiyati haciz talebinin esasıyla ilgili olarak gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verildiğinden, istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması da mümkün değildir.
3-Somut olayda mahkemece; ihtiyati haciz talep edenin talep ettiği ve kabulüne karar verilen nakdi alacak yönünden yapılan incelemede; nakdi alacak açısından talebin 14.003.023,53 TL olduğu, kısmen kabulüne karar verilen tutarın ise 13.106.784,72 TL olduğu, bu tutarın hesap kat ihtarındaki bedel olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre; ihtiyati haciz talep edenin hesap kat ihtarının tebliğ tarihi ile talep tarihi arasındaki dönem için işleyen ve aradaki fark olan 896.238,81 TL yönünden de ihtiyati haciz talep ettiği, mahkemenin ise bu miktar için yaklaşık ispat sağlanamadığından bahisle reddine karar verdiği görülmektedir.
Ancak; karşı taraf borçlulara hesap kat ihtarının tebliğ edildiği ve muacceliyet koşulunun oluştuğu, alacağın para alacağı olduğu, İİK’ nın 257/1 maddesi uyarınca muacceliyet şartının gerçekleştiği ve ihtiyati haciz talep edenin hesap kat ihtarının tebliğ tarihi ile talep tarihi arasındaki dönem için temerrüt faizi talep hakkının doğduğu sabittir. Bu durumda; mahkemece söz konusu bu dönem için için ihtiyati haciz talep edenin bankanın talep edebileceği temerrüt faizi tutarının tespiti için temerrüt faizi hesaplanarak veya gerekli olduğu takdirde hesap raporu aldırılarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken yazılı olduğu şekilde talebin yaklaşık ispat sağlanamadığından bahisle reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. ” gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, dairemizin kaldırma kararına uygun olarak inceleme yapılıp, hüküm kurulmuş olmasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak karşı taraf/borçlular vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Karşı taraf/borçlular vekilinin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/07/2022 tarihli 2022/78 D.İş Esas ve 2022/88 D.İş Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı başlangıçta peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstina edenler tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/09/2022