Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1426 E. 2022/1481 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1426
KARAR NO : 2022/1481

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/03/2022
NUMARASI : 2021/121 Esas-2022/286 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
BAM KARAR TARİHİ : 06/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/03/2022 tarihli 2021/121 Esas-2022/286 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
ASIL DAVA DOSYASINDA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Şti. lehine 3 adet ticari kredi, bir adet esnek ticari hesap ve business kart kullandırdıklarını, ödemelerin yapılamaması nedeniyle 16.12.2019 tarihinde kat ihtarının kesildiğini ve borçlu aleyhine 24.01.2020 tarihinde İzmir 13. İcra Müdürlüğü’nün 2020/2270 Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibine geçtiklerini, itiraz üzerine İzmir 2. ATM 2020/129 E. sayılı dosyasıyla itirazın iptali davası açtıklarını, davalı şirketin 14.08.2020 tarihinde sicilden terkin edildiğini tespit ettiklerini, icra işlemlerine devam edebilmek için dava açılması amacıyla kendilerine yetki ve süre verildiğini, tasfiye memuruna da husumet yönelttiklerini, Tasfiye memuru …’nun terkinden önce icra dosyasına itiraz ettiğini ve buna rağmen terkinin gerçekleştiğini belirterek, … Şti’nin hem icra hem de İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesindeki dosyası için ihyasına, masrafların tasfiye memuruna yüklenmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; Tasfiye Halinde … Şti’nin (Merkez …) 05.12.20211 tarihinde kurulduğunu, şirketin 31.10.2019 tarihinde genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiğini, tasfiye memuru olarak …’nun seçildiğini, 14.08.20220 tarihli ortaklar kurulu kararı ile sicile kayıt yapılarak işletme kaydının sicilden silindiğini, usulüne uygun tamamlanmamış tasfiyeden tasfiye memurunun sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine, müdürlük aleyhine yargılama gideri yükletilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2021/811 ESAS – 2021/900 KARAR SAYILI DAVA DOSYASINDA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile imzalanan sözleşmeler neticesinde … Şti. lehine üç adet ticari kredi, bir adet esnek ticari hesap ve business kart kullandırdıklarını, bunlara ilişkin ödemelerin yapılmaması nedeniyle 16/12/2019 tarihinde hesabın kat edildiğini, akabinde borçlu şirket hakkında 24/01/2020 tarihinde İzmir 13.İcra Dairesi’nin 2020/2270 esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, borçlu şirketin takibe itirazı nedeniyle İzmir 2.ATM’nin 2020/129 esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, anılan dosyanın henüz ön inceleme duruşması yapılmadan … Şti’nin takip ve dava tarihinden sonra 14/08/2020 tarihinde terkin edildiğinin öğrenildiğini, mahkemece taraf teşkilinin sağlanması için taraflarına ihya davası açmak üzere 2 haftalık süre verildiğini, İzmir 5. ATM’nin 2021/121 esas sayılı dosyası ile ihya davası açıldığını, bu davada …’nun tasfiye memuru olarak gösterildiğini, ancak mahkemece …’nun davalı olarak dava dilekçesinde bulunmadığı belirtilerek bu kişi hakkında ihya davası açılarak dosyalarıyla birleştirilmesi konusunda taraflarına süre verildiğini belirterek, iş bu dosyanın İzmir 5. ATM’ nin 2021/121 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “..Asıl Ve birleşen davada Tasfiye Memuru … aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile;
A-) Asıl ve Birleşen Dava Yönünden; …Sicil Müdürlüğünün Merkez-… numarasında kayıtlı olan davalı Tasfiye Halinde … Şti.’nin ihyasına karar verilmiş olmakla, bu şirketin ihyasına,
6102 sayılı TTK m.547/2 doğrultusunda davacının açmış olduğu İzmir 2. ATM’nin 2020/129 Esas sayılı dosyasında ve İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2020/2270 E. sayılı dosyasında bu dava ve bu uyuşmazlıkla sınırlı olmak üzere ek tasfiye için Ticaret Sicil kaydına tesciline,
Bu işlemin yerine getirilebilmesi için ek tasfiye işlemlerini yapacak olan Tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru …’nun atanmasına,
Kararın bir örneğinin Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine, Ticaret Sicil Müdürlüğüne kaydına ve ticaret sicil gazetesinde ilanına,
Tasfiye işlemi tamamlandıktan sonra TTK m. 545’e göre şirketin sicilden silinmesine, bu konuda Ticaret Sicil Müdürlüğüne tasfiye memurunun başvuru yapmasına,
Davalı … Memurluğu yasal hasım olduğundan yargılama gideri, vekâlet ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulmamasına, ….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ihyası istenen şirket … Sicil Müdürlüğünün Merkez-… numarasına kayıtlı ise de gerekçeli kararda talepleri ve konuyla ilgisi olmayan bir başka sicil numarası yazıldığı ve şirket ünvanı tam olarak gösterilmediğini, yargılama esnasında taraflarına süre verilmeden ve infazının güçlüğü nazara alınmadan tasfiye memuru olarak re’sen …’nun atandığını, bu kişinin hem dayanak icra dosyasının borçlusu hem de itirazın iptali dosyasının davalısı olması nedeniyle tescil işlemlerini yerine getirmekte direneceğini, Yerel Mahkemece taraflarına tasfiye memuru bildirmeleri veya İzmir Serbest Mali Müşavirler Odasından tasfiye memuru istenmesi/tespiti için beyanda bulunmaları üzere süre verilmeden re’sen davalı/borçlu …’nun atanmasının tescilin bu kişi tarafından yapılmayacağından yargılamayı ve icrai işlemleri çıkmaza sürüklediğini beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; şirketin tasfiye memuru tarafından ticaret sicil kaydından silinmesi nedeniyle açılan şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Mahkemece; asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
1-Somut olayda; davacı bankanın, dava konusu Tasfiye Halinde … Şti. lehine 3 adet ticari kredi, bir adet esnek ticari hesap ve business kart kullandırdığı, kredi ödemelerin yapılamaması nedeniyle 16.12.2019 tarihinde kat ihtarının kesildiği ve borçlu şirket aleyhine 24.01.2020 tarihinde İzmir 13. İcra Müdürlüğü’nün 2020/2270 Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibine geçtikleri, itiraz üzerine 17/02/2020 tarihinde İzmir 2. ATM 2020/129 esas sayılı dosyasıyla itirazın iptali davası açtıkları, ancak davalı şirketin 14.08.2020 tarihinde sicilden terkin edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, şirket hakkında derdest icra takibi ve itirazın iptali varken terkin işlemi yapılmış olması nedeniyle, terkin işleminin usulsüz olduğu ve davacının ihya istemekte hukuki yararı bulunduğu açıktır.
2-İlk Derece Mahkemesinin hüküm kısmındaki şirket isminde ve sicil numarasında yapılan maddi hatanın, mahkemenin 10/06/2022 tarihli tashih şerhi ile düzeltildiği anlaşılmakla, bu yönden herhangi bir inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir.
3-Davacı vekilinin istinaf isteminin esasa ilişkin olmayıp, tasfiye memuru ile menfaat çatışması bulunması nedeniyle tasfiye memuru atanmasına yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, mahkemenin son tasfiye memurunu ek tasfiye işlemleri için tasfiye memuru olarak atadığı, davacının tahkikat aşamasında başka bir kişinin tasfiye memuru olarak atanmasını önermediği, menfaat çatışması hususunun tahkikat aşamasında ileri sürülmediği, bu nedenle 6100 sayılı HMK’ nın 357/1 maddesi uyarınca tahkikat aşamasında ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen hususların istinaf aşamasında ileri sürülmesinin ve incelenmesinin mümkün olmadığı, ayrıca davacının karar kesinleştikten sonra dahi tasfiye memurunun görevini yerine getirmemesi ilk derece mahkemesinden her zaman tasfiye memurunun değiştirilmesini talep edebileceği ve bu hususta ilk derece mahkemesince karar verilmesinin mümkün olduğu nazara alındığında davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davacı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/03/2022 tarihli 2021/121 Esas-2022/286 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı başlangıçta peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın, temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 06/10/2022