Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1400 E. 2022/1348 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1400
KARAR NO : 2022/1348

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/05/2022
NUMARASI : 2022/314 Esas – 2022/374 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 21/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/09/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/05/2022 tarihli 2022/314 Esas-2022/374 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, dava dışı … ile 03.12.2021 tarihinde ”Malzeme Alım Sözleşmesi” imzaladığını, Bu sözleşmeye göre dava dışı … kg fiyatı 10.782,00 TL olan 300.500 Kilogram 8mm İnşaat Demiri, 220.000 Kilogram 10mm İnşaat Demiri, 180.000 Kilogram 12mm İnşaat Demiri, 200.000 Kilogram 14mm İnşaat Demiri, 215.000 Kilogram 16mm İnşaat Demiri, tedarik ederek, 03.12.2021 tarihinden itibaren iki hafta içerisinde eksiksiz ve kusursuz bir şekilde müvekkili şirkete teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkili şirketin buna karşılık toplam 12.027.321-TL ödeme yapmayı kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkilinin ödeme taahhüdüne binaen dava dışı … adına 03.12.2021 düzenleme, 03.01.2022 vade tarihli takibe konu bono keşide edildiğini ancak dava dışı … tarafından süresi içerisinde sözleşme konusu edim yerine getirilmemiş olmasına karşın, müvekkili tarafından keşide edilerek kendisine verilen bono ciro ederek, davalı yana verildiğini, davalı yanca, söz konusu bonoya dayalı olarak, Kuşadası İcra Müdürlüğü’nün 2022/20 Esas sayılı dosyası ile müvekkil aleyhinde icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin hem davalıya hemde dava dışı …’a borcunun bulunmadığını belirterek Kuşadası İcra Müdürlüğü’nün 2022/20 Esas sayılı icra takibinin iptaline, müvekkilinin söz konusu icra takibine konu borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin malzeme alım sözleşmesi hakkında bir bilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin işbu bononun altında yatan ticari ilişkiyi bilmesinin de söz konusu olmadığını, dava dışı … takip konusu bonoyu ciro ederek, müvekkiline ödeme olarak verdiğini belirterek davacı yanca iyi niyetli 3. kişi konumunda bulunan müvekkili aleyhine açılmış işbu haksız ve kötü niyetli davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…davalının tacir kaydının bulunmadığı, potansiyel mükellef olduğu ve 1. Sınıf tacir olmadığı, davaya bakmaya Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı…” gerekçesiyle Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK 20/1 maddesinde belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili Aydın Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; icra takibine konu edilen kambiyo senedinin, müvekkil ile dava dışı … arasında yapılan 03.12.2021 tarihinde yapılan Mal Alım Sözleşmesine istinaden düzenlendiğini, dava dışı …’ın müvekkil ile aralarında olan Mal Alım Sözleşmesinde üzerine düşen edimi yerine getirmediğini, ayrıca müvekkili tarafından düzenlenen 03.12.2021 düzenleme, 03.01.2022 vade tarihli kambiyo senedini ciro ederek davalıya verdiğini, dava dışı olan …’ın, sözleşmede üzerine düşen edimi yerine getirmediğinden müvekkili tarafından düzenlenen ve ciro edilerek davalıya verilen senetten kaynaklı herhangi bir borcunun olmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin düzenlemiş olduğu senedin karşılığını alamadığını, bu nedenle müvekkilince açılan davada müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile Kuşadası icra Müdürlüğünün 2022/20 esas sayılı icra takibinin iptali gerektiğini, ancak Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada mahkemenin görevsiz olduğuna karar verildiğini, bilindiği üzere kambiyo senedinin, Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiş olduğunu, kambiyo senetlerine ilişkin uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin Türk Ticaret Kanunu uyarınca Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle görev kuralı kanun tarafından düzenlenmiş olduğundan, mahkemenin bu durumu göz ardı ederek davalının tacir kaydının olmaması nedeniyle görevsizlik kararı vermesinin yerinde olmadığını, Yargıtay kararları ve Türk Ticaret Kanunu ilgili maddelerine göre, uyuşmazlığın temelinin kambiyo senedi olması halinde, işbu senedin teminat senedi olmaması durumunda, görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğunun belirtildiğini, Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/314 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde 2022/374 karar sayılı kararı ile verilen görevsizlik kararının net olarak ortaya konan nedenlerle hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/314 Esas, 2022/374 karar sayılı kararı ile verilen görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı hususlarının müvekkilinin lehine ortadan kaldırılmasına, dosyanın esasına girmek üzere görevli Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, taraflarından açılan davanın kabulüne, yargılama süresince çıkan yargılama gider harç ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; bonoya dayalı icra takibinden sonra açılan icra takibinin iptali ile davacının borçlu olunmadığının tespiti istemli menfi tespit davasıdır.
Mahkemece; davalının tacir kaydının bulunmadığı, potansiyel mükellef olduğu ve 1. Sınıf tacir olmadığı, davaya bakmaya Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek, dosyanın Aydın Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; dava konusu 03.12.2021 düzenleme, 03.01.2022 vade tarihli bononun keşidecisinin davacı, lehdarının dava dışı … olduğu, davalının ise bonoyu ciro yoluyla lehdardan devralan ciranta sıfatına sahip bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu haliyle taraflar arasında temel ilişki bulunmamaktadır.
TTK’nın 26.06.2012 tarih ve 6335 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 5. maddesinde; asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hâkim tarafından re’sen de dikkate alınmalıdır.
Bono, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda unsurları ile birlikte düzenlendiğinden, aynı Kanun’un 4/1-a maddesi hükmü uyarınca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Bu durumda, dava kambiyo senedinden kaynaklandığından davalının tacir olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. Buna göre; mahkemece taraf delilleri toplanıp esasa girilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde görevsizlik kararı verilmesi isabetli olmamıştır.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacının istinaf başvurusunun esastan kabulüne; kararın HMK nın 353/1-a-3. maddesi uyarınca açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun esastan KABULÜNE; Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/05/2022 tarihli 2022/314 Esas – 2022/374 Karar sayılı kararının HMK’nın 355. ve 353/1-a-3 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
2-HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmak ve davanın esası hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf eden ilgilisine iadesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a-3 ve 362/1-c maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 21/09/2022