Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1376 E. 2022/1237 K. 07.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1376
KARAR NO : 2022/1237

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/06/2022 tarihli ara karar
NUMARASI : 2022/557 Esas (Derdest Dosya)
DAVA : Şirketin İhyasi
BAM KARAR TARİHİ : 07/09/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 07/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/557 Esas sayılı ve 30/06/2022 ara karar tarili dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … müdürlüğü tarafından resen terk edildiği için hakkında resmi merciler nezdinde hiçbir işlem takibi ve başvuru yapılamayan …. Kooperatifine ait … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … Parselde kayıtlı taşınmaza ait tapu kaydına anayasal mülkiyet hakkının korunması için teminat aranmaksızın ihtiyati tedbir koyulmasına, halen kooperatifin mülkiyetinde bulunan … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, …. Parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde müşterek menfaat ve amacı gerçekleştirebilmek için sicilden resen terkin edilen malik … Kooperatifinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “…davanın şirketin ihyası davası olduğu, taşınmazın davanın konusu olmadığı, davanın kabul edilmesi ihtimali halinde dahi mahkemece verilecek kararın ihyaya ilişkin olabileceği, tedbir talep edilen taşınmaza yönelik açılmış bir dava olmadığı, açıklanan gerekçe ile ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı..” gerekçesiyle; ”…Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ihyası talep edilen kooperatife ait … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … Parsele kayıtlı taşınmazın tapu kaydından da görüleceği üzere oldukça geniş bir yüzölçüme sahip olduğunu, ancak malik kooperatif sicilden resen terkin edildiği için başta tapu olmak üzere resmi merciler nezdinde hiçbir işlem takip edilemediğini, başvuru yapılamadığını, oysaki mülkiyet hakkının, kendisine sadece anayasada değil, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde de yer bulduğunu, uluslararası düzeyde korunan bir hak olduğunu, hal böyle iken resen yapılan terk işlemi nedeniyle müvekkillerinin kooperatif nezdindeki taşınmaza ilişkin mülkiyet hakkının şuan için takip edilemez ve korunamaz durumda olduğunu, tapu kaydındaki güncel takyidat kısmında incelendiğinde son derece cüzi hisseye sahip diğer paylı malik/ler tarafından söke sulh hukuk mahkemesi 2022/141 esas sayılı izale-i şuyu davası açıldığına dair şerh düşüldüğünün görüldüğünü, bilindiği gibi ortaklığın giderilmesi için açılan bu davalardaki amacın müşterek mülkiyete konu malın satılmak suretiyle bedelinin paylaşımını sağlamak olduğunu, vaki kooperatif üyesi / yetkilisi olan müvekkillerin büyük fedakarlıklar sonucu edindikleri birikimlerini konut edinme umudu ile bir araya getirdiğini, ancak gelinen noktada sahibi oldukları taşınmazın satılma süreciyle başbaşa kaldıklarını, sicilden yapılan resen terk işlemi nedeniyle hiçbir kurum nezdinde kooperatif adına bir işlem takip edilemediği için bu durumdan ancak işbu ihya davası kapsamında celp edilen tapu kayıtları ile öğrenilebildiğini, yerel mahkemenin taşınmaz mülkiyetine dayalı hukuki menfaat durumunu dava konusunun soyut değerlendirildiğini ve HMK.m.389 hükmündeki “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi” şartına tamamen aykırı bir karar verdiğini, vaki taşınmazın satılması halinde bir yapı kooperatifi olan …. Konut Yapı Kooperatifinin kuruluş amacının da ortadan kalkacağını, vaki kooperatifin üyesi / yetkilisi olan müvekkillerinin sadece kendi hissine karşılık gelen 15 dönüm arsa üzerindeki mülkiyet hakkını açılan ortaklığın giderilmesi davasında takip dahi edememekte olup hakkını hiçbir şekilde savunamaz hale geldiğini, sürecin devamında satış ihalesine kooperatif üzerinden son derece avantajlı bir durumda (994/1000 hisse üzerinden) katılabilecek iken bu hakkı kullanamaz durumda olduğunu, bundan daha da vahiminin ise satış halinde hisseye düşecek nakdi tutardan da mahrum kalınacak olması olduğunu, bu nedenle de anayasal mülkiyet hakkının korunması için taşınmazın başta üçüncü kişilere devrini önlemek olmak üzere tapu kaydına ihtiyati tedbir şerhi koyulmasının kaçınılmaz olduğunu belirterek hatalı yoruma dayalı yerel mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair 30.06.2022 tarih, 11 nolu Ara Kararının İstinaf Yolu ile kaldırılarak, İhyası talep edilen kooperatife ait taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için … İli, …. İlçesi, …. Mahallesi … ada … parsele ait tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, şirketin ihyası davasında tedbir talebine ilişkindir.
Mahkemece; ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olup, karar davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; … Müdürlüğü’ nün …. sicil nosunda kayıtlı bulunan dava konusu … Yapı Kooperatifi’ nin 26/09/2013 tarihinde resen ticaret sicilden terkin edildiği ve terkin kararının 07/10/2013 tarihli TSG’ de yayınlandığı, ancak … İli, … İlçesi, … Mahallesi … ada … parselde kayıtlı taşınmazın 994/1000 hissesinin kooperatif adına kayıtlı bulunduğu ve davacılar tarafından tasfiye amacıyla kooperatifin ihyasının talep edildiği ve aynı zamanda taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasının istenildiği anlaşılmaktadır.
HMK’ nun 389. Maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’ nun 390/3 bendi ile ispat koşulları düzenlenmiş olup buna göre tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
Bu açıklamalara göre somut olay incelendiğinde; davanın şirketin ihyası davası olduğu, taşınmazın davanın konusu olmadığı, davanın kabul edilmesi ihtimali halinde dahi mahkemece verilecek kararın ihyaya ilişkin olabileceği, tedbir talep edilen taşınmaza yönelik açılmış bir dava olmadığı, dolayısıyla ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmakla ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacılar vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/557 Esas sayılı 30/06/2022 tarihli ara kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/09/2022