Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1362 E. 2022/1512 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1362
KARAR NO : 2022/1512

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/03/2022 (Talep) – 22/04/2022 ( Ek Karar)
NUMARASI : 2022/62 D.İş Esas – 2022/62 D.İş Karar
TALEP : İhtiyati Haciz
BAM KARAR TARİHİ : 12/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4 Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/04/2022 tarihli, 2022/62 Değişik iş Esas, 2022/62 Değişik iş Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; karşı tarafın müvekkiline olan borcun ödenmesi amacıyla tanzim edilip verilen 01.12.2020 tanzim, 03.01.2021 vade tarihli 300.000-TL ve 01.12.2020 tanzim, 17.01.2021 vade tarihli 295.000-TL bedelli senetlerin vadelerinin gelmesine rağmen karşı tarafın borçlarını ödemediğini bildirerek, karşı taraflardan müvekkilinin alacağının tahsilini temin amacı ile ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR: Mahkemece 11/03/2022 tarihli karar ile alacaklı vekilinin ihtiyati haciz talebinin %15 teminat karşılığında kabulüne karar verilmiştir.
Karşı taraf (borçlu …) vekili itiraz dilekçesinde özetle; ödeme emri ile taraflarına gönderilen bonoların suretinden de anlaşılacağı üzere adına takip yapılan alacaklı …’nın meşru alacaklı olmadığını, senet lehdarı olmadığı gibi senet üzerinde cirosunun da olmadığını, oysa kanun hükmü gereği senet üzerinde senet alacaklısının bulunmasının kambiyo senedi olan bononun zorunlu unsurlarından olduğunu, şu haliyle bu senedin bono niteliğini haiz olmadığını, dolayısıyla böyle bir belgeye istinaden de ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini beyanla ihtiyati hacze itirazının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Karşı taraf (borçlu şirket) vekili itiraz dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin senetlerdeki kefil kısmında kaşe bulunup imza kısmında kaşe ve kaşe üzerine şirket yetkilisi tarafından imzası olması gerekirken imzası bulunmayan müvekkili şirket hakkında verilen ihtiyati haciz kararına itiraz ettiklerini, haksız ihtiyati haczin icrası sebebiyle müvekkillerinin taşınmazları, araçları, banka hesaplarının haczedildiğini, zarara uğradıklarını, bu nedenle alacaklıya karşı açacakları tazminat davasına teminat olması ve İzmir 15. İcra Dairesinin 2022/3467 Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine itiraz etmeleri nedeniyle teminat üzerine tedbir konularak teminatın alacaklıya iade edilmemesine karar verilmesine ve ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN EK KARAR:
Mahkemece; “… borçlu … yönünden; yetkiye ve teminata ilişkin bir itiraz ileri sürülmemiştir. İhtiyati haciz isteğinde bulunan kişinin alacaklı sıfatının bulunması gerekir. İhtiyati hacze konu bonolarda alacaklının TC kimlik numarasının bulunmaması, bonolardan birinde alacaklı isminin “…” olarak, diğerinde ise “…” olarak yazılmış olması, ihtiyati haciz isteğine ilişkin dilekçeye ve vekaletnameye göre ise alacaklı isminin “…” olması karşısında, ihtiyati hacze konu bonolarda alacaklı …’nın alacaklı sıfatını taşıdığı net olarak belirlenemediğinden, borçlu … yönünden haklı görülen itirazın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Diğer borçlu şirket yönünden ise; yetkiye ve teminata ilişkin bir itiraz ileri sürülmemesi, itirazın “senetlerde kaşe ve kaşe üzerine şirket yetkilisi tarafından imzası olması gerektiği” yönünde olduğu, ancak senetlerin düzenlenme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 776/(1)-g maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo niteliğini taşıyabilmesi için “senedi düzenleyenin imzasını” içermesinin zorunlu olduğu, bu maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edildiği, birden fazla imzanın bulunmasının koşul olarak kabul edilmediği, diğer yandan, senetlerin (bonoların) düzenleyen bölümünde kaşesi bulunan şirketin, senetlerden (bonolardan) dolayı sorumlu olabilmesi için düzenleyenin imzasının bulunmasının yeterli olduğu, bu imzanın, düzenleyen şirket unvanı ya da kaşesi üzerine atılmasının gerekmediği, düzenleyenin imzasının, bononun alt kısmında ve metni kapsar biçimde olmasının yeterli olduğu; itiraza konu her iki senet (bono) üzerinde şirketin kaşesinin ve ayrıca açıkta iki imzanın bulunduğu, bu imzaların birinin şirket adına temsilen, diğerinin ise şirket temsilcisinin kendi adına asaleten atıldığının kabulünün gerektiği; bu çerçevede şirketin itirazının yerinde olmadığı…” gerekçesiyle ” şirket yönünden ileri sürülen ihtiyati hacze itirazın reddine, … yönünden ihtiyati hacze itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına…” şeklinde ek karar verilmiştir.
Ek karara karşı, ihtiyati haciz talep eden ve karşı taraf (borçlu şirket) vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
İSTİNAF NEDENLERİ:
İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; senedi karşı tarafın bizzat doldurup akabinde bu gerçek dışı iddiayı ileri sürmesinin yasa ve içtihatlar tarafından da korunmadığını, kötü niyetli yaptığı itirazdaki haksızlığına dair çok sayıda yerleşmiş Yargıtay içtihadı olduğunu, müvekkilinin borçlu tarafından sahibi olduğu 142 büyükbaş hayvandan 70 tanesini çok uygun fiyattan müvekkiline verebileceğini ve kendisi için bayrama kadar da besleyebileceğini belirterek 70 adet büyükbaş hayvan pasaportunun aslını müvekkiline vererek müvekkilinden 595.000-TL elden nakit para alması suretiyle dolandırıldığını, müvekkilinin, kendisine resmi kurumdaki kayıtlı pasaportlar gösterilerek güvence verilen sığırları görmek için çiftliğe götürüldüğünü ve çiftlik gezdirildiğini, çiftlikte davacının kardeşi olarak gösterilen kişinin de tüm bu hususları teyit ettiğini, dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik ile ilgili ve de başkaca müvekkiline karşı işlenmiş suçlar ile ilgili şikayet soruşturmasının devam ettiğini, davacının, müvekkile olan borcunu bildiğini, bu hususta anlattıkları şekilde müvekkiline büyük zarar verdiğini, davacı, lehtar isminde herhangi bir belirsizlik olmadığını, borçlunun senede imza atarken müvekkilinin …ve senet alacaklısı olduğunu bildiğini ve kötü niyetli olarak ihtiyati haciz kararına itiraz ettiğini, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
Karşı taraf (borçlu şirket) vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararı alınan senetler incelendiğinde müvekkili şirketin kefil durumunda, yetkilisi …’ın ise borçlu konumunda olduğunu, şirket yetkilisi …’ın … ve …’ye olan borcundan dolayı senedi düzenleyip imza kısmına asaleten iki imza atarak verdiğini, şirketini kefil yapmadığını, yapmış olsa idi kaşe yada şirket ünvanı üzerine imza atması gerekeceğini, müvekkili şirketin imzası olmadığından dolayı itirazlarının kabulünü talep ettiklerini, kaldı ki ihtiyati haciz kararını alan …’nın senetlerde alacaklı konumunda olmayıp borçlu şirket yetkilisi … yönünden itirazın kabulüne karar verilmiş olup borçlusu olmayan kefil şirket yönünden imzası olmadığı halde itirazın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, bonolardaki asıl borçlu yönünden ihtiyati haciz, borçlu şirket yönünden ise ihtiyati haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece; ihtiyati hacze itirazın kısmen kabul, kısmen reddine dair ek karar verilmiş; ek karar alacaklı ve borçlu şirket vekillerince istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
1-Karşı Taraf (borçlu şirket) vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesinde;
Borçlu şirket vekilinin talebi, ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkindir. Alacaklı iki adet bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz istemiş olup, borçlulardan gerçek kişinin itirazı üzerine mahkemece itirazın gerçek kişi borçlu yönünden kabulüne, borçlu şirket yönünden reddine karar verilmiştir. İhtiyati haciz istemine konu olan bonolarda ödeyecek kişi (asıl borçlu) … olup, bonolar üzerine borçlu limited şirket kaşesinin basıldığı ve kaşelerden birinin yanında aynı kişiye ait iki adet imza bulunduğu görülmektedir. İtiraz eden şirket vekili, şirket kaşesi üzerine şirketi temsilen imza atılmadığını, bu nedenle bono nedeniyle müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürmüştür. Bonolar üzerinde …’ın asıl borçlu olarak ismi yazılı bulunduğundan bonodan kaynaklanan borç nedeniyle sorumluluğu söz konusudur. Bonoların metninde yer alan Limited Şirket ise asıl borçluya (…’a) aval veren durumunda olup, bonolar üzerindeki her iki imza asıl borçlu ile aval veren yönünden atılmış bulunmaktadır. Bu durum karşısında, aval veren borçlu durumunda bulunan ihtiyati hacze itiraz eden şirket vekilinin mahkemece itirazının reddedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, karşı taraf (borçlu şirket) vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmiştir.
2-İhtiyati haciz talep eden/alacaklı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesinde ise;
2004 Sayılı İİK’nun 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz sebepleri sınırlı olarak belirtilmiştir. Buna göre borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, yetkiye ve teminata karşı itiraz edebilecektir. Mahkemede gösterilen sebeplere göre inceleme yaparak itirazın kabul veya reddine karar verecektir.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakılacak olursa; asıl borçlu …’ın itiraz ettiği hususlar İİK’nun 265.maddesinde sınırlı şekilde sayılan itiraz sebeplerinden olmayıp, uyuşmazlığın esasına ilişkin savunma niteliğinde olmakla yargılamanın konusunu oluşturduğundan; mahkemece yapılacak yargılama sonunda değerlendirilecektir. Ayrıca ihtiyati hacze dayanak bonolarda alacaklı isim ve soy isminde harf hataları mevcut olup, bu durumun maddi hatadan kaynaklandığı sonucuna varılmış, alacaklı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; alacaklı vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca kabulü ile yerel mahkemenin borçlu … yönünden verilen ek kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm tesisi ile borçlu … vekilinin ihtiyati hacze itirazının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Karşı taraf (borçlu şirket) vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati haciz talep eden/alacaklı vekilinin istinaf itirazlarının ESASTAN KABULÜNE; İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/04/2022 tarihli 2022/62 Değişik Esas ve 2022/62 Değişik İş Karar sayılı ek kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
a-İhtiyati haciz kararına itiraz eden borçlular vekillerinin ileri sürdüğü itirazların ayrı ayrı REDDİNE,
b-İtiraz eden borçluların itirazı reddedilip ilk derece mahkemesi tarafından verilen 11/03/2022 tarihli ve 2022/62 Değişik Esas ve 2022/62 Değişik İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararı aynen geçerliliğini koruduğundan, yeniden ihtiyati haciz kararı verilmesine yer olmadığına,
c-İhtiyati haciz için başlangıçta alınan harç yeterli olduğundan bakiye harç alınmasına yer olmadığına,
ç-İhtiyati haciz talep eden kendisini vekille temsil ettirdiğinden Dairemiz karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.000,00 TL maktu vekalet ücretinin aleyhine ihtiyati haciz istenilenlerden alınarak ihtiyati haciz talep eden alacaklıya verilmesine,
d-İhtiyati haciz kararını alan alacaklı vekilinin yapmış olduğu 37,50 TL tebligat masrafının ihtiyati haciz kararına itiraz eden borçlulardan alınarak, ihtiyati haciz kararını alan alacaklı tarafa verilmesine,
e-Borçlular tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA;
a-İstinaf başvurusu sırasında karşı taraftan (borçlu şirket) alınan 80,70 TL istinaf karar harcı yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
b-İstinaf başvurusu sırasında borçlu şirket tarafından yatırılan istinaf kanun yolu başvuru harcının hazineye gelir olarak kaydına,
c-İstinaf başvurusu sırasında alacaklıdan alınan 80,70 TL istinaf karar harcının alacaklıya iadesine,
ç-İstinaf başvurusu sırasında alacaklı tarafından yatırılan istinaf kanun yolu başvuru harcının hazineye gelir olarak kaydına,
d-İstinaf incelemesi esnasında alacaklı tarafça yapılan 220,70 TL istinaf başvuru harcı ile 75,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 295,70-TL yargılama giderinin karşı taraf-borçlulardan alınarak alacaklıya verilmesine,
e-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
f-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12/10/2022