Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1356 E. 2022/1238 K. 07.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1356
KARAR NO : 2022/1238

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/12/2021 (Dava) – 18/05/2022 (Karar)
NUMARASI : 2021/1682 Esas – 2022/566 Karar
DAVA : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 07/09/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 07/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/05/2022 tarihli 2021/1682 Esas – 2022/566 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasını (ZMSS) 200200019723551 numaralı poliçe ile temin ettiği … plakalı araç sürücüsü 23.09.2016 tarihinde yaya …’e çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, kazada dava dışı …’ in vefat ettiğini, kazaya ilişkin Milas Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/6178 soruşturma numaralı dosyası ile soruşturma yapıldığı ve davalı hakkında kamu davası açılmasına karar verildiği, Milas 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/352 Esas ve 2017/122 Karar sayılı dosyası ile kovuşturma yapıldığı, ancak akibetini ne olduğunun müvekkili şirket tarafından bilinmediğini, müteveffanın mirasçıları tarafından müvekkili sigorta şirketine müracaat edilerek zararın tazmininin talep edildiğini, müvekkili şirket aleyhine İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1424 Esas ve 2021/136 Karar sayılı kararı uyarınca hak sahiplerine tazminat ödenmesine karar verildiğini, karar dayanak edilerek müvekkili aleyhine İzmir 12. İcra Müdürlüğü’nün 2021/3740 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1424 Esas ve 2021/136 Karar sayılı dosyasından verilen kararın dayanak edildiğini, İzmir 12. İcra Müdürlüğü’nün 2021/3740 Esas sayılı dosyası için müvekkili ile davalının, zarar görene 32.404,25-TL.sı asıl alacak ve diğer tüm ferileri ile birlikte toplam 53.848,25-TL.sı ödenmesi konusunda sulh olunduğunu ve zarar gören şahıs tarafından davadan feragat edildiğini, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. H.D.’nin 2021/1038 Esas ve 2021/1401 Karar sayılı kararı ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın feragat nedeniyle reddine kesin olarak karar verildiği, müvekkili şirket tarafından stopaj iadesi tutarı olan 1.695,93-TL iade alındığından işbu tutar düşülerek zarar gören şahsa 52.152,32-TL. nin 05.04.2021 tarihinde ödendiğini, sigortalı araç sürücüsünün, kaza anında ehliyetnameye-yeterli ehliyetnameye sahip olmadığını, davalı sigorta sözleşmesine, meri kanunlara ve ZMSS Genel Şartlarına aykırı davranmak suretiyle, ehliyetsiz kişilerin aracı kullanmasından dolayı, sigortalı araç sigortacısı olan davalının müvekkili şirkete karşı sorumlu olduğunu, alacağın tahsili için Milas İcra Müdürlüğü’ nün 2021/2424 Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak borca itiraz edildiğini, arabulucuya müracaat edildiğini anlaşma sağlanamadığını, borçlu tarafından icra dosyasına yapılan yetki itirazının yerinde olmadığını, borçlu tarafından yapılan yetki itirazı üzerine dosyanın Milas İcra Müdürlüğü’ne gönderildiğini ikinci kez yetki itirazında bulunmanın mümkün olmadığını, borçlu tarafından yetkili icra müdürlüğü belirtilmeden yetki itirazı yapıldığını, taraflar arasındaki ihtilafın kaynağının, yolcu naklinde kullanılan ticari araçtan kaynaklanan sigorta sözleşmesine aykırılık olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalı-borçlunun Milas İcra Müdürlüğü’nün 2021/2424 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline ve takibin devamına, borçlunun % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin borcu bulunmadığını, müvekkilinin araç sahibi olduğunu, kazayı … isimli şahsın 23/09/2016 tarihinde gerçekleştirdiğini, sürücünün ehliyetinin bulunmaması durumunu kabul etmediklerini, konuyla ilgili gerekli tahkikatın yapılmasını talep ettiklerini, konuyla ilgili yapılan cezai yargılamada Şoförün ehliyetinin olduğunun ve alkollü olmadığının tespit edildiğini, sigortanın yegane sorumluluğu olan rizikonun üstlenilmesi sonucu rücu hakkının bulunmadığnı, borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte takibe işletilmiş fahiş miktarda faiz oranına da açıkça itiraz ettiklerini, yasal faiz oranının %9 olduğunu %16,75 oranında faiz kalemi işletildiğini, meydana gelen kazada müvekkilinin araç sahibi olduğunu, aracı kullanan şahsın ehliyetinin bulunduğunu, araç sigorta primlerinin düzenli ödenmekte olduğunu, sigorta şirketinin üstlendiği riziko bedelinin müvekkilinden rücu edilmesinin kabulünün mümkün olmadığını, borçlu olunmayan haksız talep edilen meblağın ve işlemiş faize ilişkin itirazın iptali isteminin reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi ile kötüniyetli olarak talepte bulunan davacı aleyhine % 20′ den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “…Davacı tarafından açılan davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; icra takibinde ödeme emrinin gönderilmesinin amacının borçluyu icra takibinden haberdar etmek olduğunu, dava konusu Milas İcra Müdürlüğü’nün 2021/2424 E. Sayılı dosyasında borçlu vekilince icra takibinin haricen öğrenildiğini ve borca itiraz edildiğini, iş bu itirazın taraflarına 08.11.2021 tarihinde e-tebligat ile tebliğ edildiğini, borçlunun itirazı üzerine İ.İ.K. 66. Maddesi uyarınca icra müdürünce icra takibinin durdurulduğunu, bu sebeple borçlunun itirazı geçerli olup yerel mahkeme kararının İ.İ.K’ na aykırı olduğunu, kaldı ki borçlu tarafça itiraz vekili vasıtasıyla yapılmış olup yetkiye, faize, faiz oranına, zaman aşımına ve takibin tüm ferilerine itiraz edildiğini, yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda da borçlunun öğrenme tarihinden itibaren yapmış olduğu itiraz geçerli olup taraflarına itirazın iptali davası açılmasında da hukuki yararları bulunduğunu belirterek öncelikle Yerel Mahkeme tarafından verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini, davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; dava tarihine kadar davalı borçluya Milas İcra Müdürlüğünün 2021/2424 Esas sayılı dosyasından gönderilen ve tebliğ edilen bir ödeme emri bulunmadığından bahisle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; davacı tarafça davalı aleyhine 02.07.2021 tarihinde Denizli 4. İcra Müdürlüğünün 2021/2998 E. Sayılı dosyasında dava dışı …’in sevk ve idaresinde bulunan, davalı …’e ait aracın … isimli şahsa çarpması neticesinde vefat etmesinden dolayı … mirasçısına ödenen tazminatın tahsili istemi ile genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığı davalı tarafa ödeme emrinin tebliğ edilmesi üzerine borçlulardan mahkememiz dosyasındaki davalı vekili tarafından yasal süresi içinde takipte yetkiye ve borca itiraz edildiği davacı alacaklının yetki itirazını kabul ederek yasal süresi içinde talebi üzerine dosyanın mahkememiz dosyasındaki borçlu davalı … yönünden Milas İcra Müdürlüğü’ne gönderilmiş olduğu ve 2021/2424 esas sırasına kaydının yapıldığı, Milas İcra Müdürlüğü dosyasında ödeme emri düzenlenmeden ve davalı-borçluya tebliğ edilmeden borçlu vekilinin 20/08/2021 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunduğu, itiraz dilekçesinin davacı-alacaklı vekiline 13/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve 22/12/2021 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İtirazın iptali davasında, borçluya ödeme emri tebliğ edilmese dahi, alacaklının takibe devam iradesini ortaya koyması ve uyuşmazlığı sürdürmesi halinde borçlunun itiraz hakkının doğduğunun kabulü gerekir. Buna göre; alacaklı olduğunu iddia eden davacının takibin devamına yönelik iradesi mevcut bulunduğundan, ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan itirazın geçerli olduğu, ayrıca Milas İcra Müdürlüğü tarafından 20/08/2021 tarihinde İİK’ nın 66. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verildiği, bu durumda davacı alacaklının takibe devam edebilmek için itirazın iptali davası açmaktan başka yolu bulunmadığı, bu açıklamalara göre itirazın geçerli olduğu kabul edilerek itirazın esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine (usulden reddine) karar verilmesi, doğru görülmemiş kararın kaldırılmasını gerektirmiştir. (Aynı yönde Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 23/02/2022 tarihli 2021/8138 esas – 2022/1423 karar sayılı ilamı).
Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının HMK m.353/1-a-4 uyarınca esası incelenmeksizin usulden kaldırılmasına ve dava dosyasının mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
2-Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/05/2022 tarihli 2021/1682 Esas – 2022/566 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın yeniden yargılama yapılarak karar verilmek üzere kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf kanun yoluna başvuran tarafların yaptıkları istinaf giderlerinin kararın niteliği gereği ilk derece mahkemesinde yeniden yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
7-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359/3. maddesi uyarınca Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 353/1-a-4 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/09/2022