Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1348 E. 2022/1559 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1348
KARAR NO : 2022/1559

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/12/2015 (Dava) – 07/05/2019 (Karar)
NUMARASI : 2015/1476 Esas – 2019/524 Karar
DAVA : Maddi Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan)
BİRLEŞEN 2016/1266 ESAS SAYILI DOSYADA:
DAVA : Maddi Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2016
BAM KARAR TARİHİ : 19/10/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 19/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/05/2019 tarihli 2015/1476 Esas ve 2019/524 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 12.06.2012 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile seyretmekte iken … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile tali yoldan karayoluna çıkması üzerine … plakalı aracın orta kısmından çarptığını, araçların sürüklenerek yol kenarında park halinde duran …’e ait … plaka sayılı araca çarpması sonucu …’in yaralandığını, götürüldüğü hastanede aynı gün içerinde vefat ettiğini, …’in davacılardan …’un eşi, … ve …’in babası olduğunu, vefatı sonucunda davacıların destekten yoksun kaldığını, kaza ile ilgili İzmir 17.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/286 Esas sayılı dosyası ile yargılama yapıldığını, …’in asli kusurlu, …’ın tali kusurlu belirlendiğini, araçların kaza tarihini kapsar şekilde davalı şirketlerden ZMMS sigortası bulunduğunu, bu sebeple de davalılara davanın ikame edildiğini, davalıların, kaza tarihindeki poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla müvekkillerine karşı destekten yoksun kalma tazminatı ödemekle yükümlü olduğunu, davacıların ölenin salt mirasçısı değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarını, davacıların maktul …’in mirasını reddettiklerini, ancak davacıların reddi miras yapmasının eş ve çocuklarının …’ın ölümü sonucunda destekten yoksun kalma tazminatı talep etmelerine engel olmadığını (HGK 2007/4-222 E 2007/222 K sayılı ilamı), davanın belirsiz alacak davası olup, fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuklarını belirterek, … için 1.000,00-TL, … için 1.000,00-TL, … için 1.000,00-TL olmak üzere şimdilik toplam 3.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, talep arttırım dilekçesi ile davalı … Sigorta A.Ş’den talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı miktarlarını; davacı anne … için 178.741,65 TL, davacı … için 16.326,24 TL, diğer davacı … için 20.749,28 TL olarak arttırdığı anlaşılmıştır.
Birleşen davada davacılar vekili, bahse konu kazaya karışan … plakalı aracın davalı şirketçe ZMMS sigortası ile sigortalandığını, bu nedenle davalının zarardan sorumlu bulunduğunu, öncelikle İzmir 5.ATM’nin 2015/1476 sayılı dava dosyası ile bu davanın birleştirilmesini talep ve dava etmiş, talep arttırım dilekçesi ile davalı … Sigorta A.Ş’den talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı miktarlarını; davacı anne … için 44.685,41 TL, davacı … için 4.081,56 TL, diğer davacı … için 5.187,32 TL olarak arttırdığı anlaşılmıştır.
CEVAP:
Davalı … Sigorta AŞ. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın Karayolları Zorunlu Trafik Poliçesi ile müvekkili şirket tarafından sigortalanmış olduğunu, tazminattan müvekkili şirketin poliçe limitleri oranında sorumlu bulunduğunu, ancak öncelikle kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında destekten yoksun kalma tazminatından sorumlu olacağını, destekten yoksun kalma tazminatı hesabının mutlaka hazine siciline kayıtlı uzman bir aktüer tarafından yapılması gerektiğini, ayrıca müvekkili şirketin yasal faiz sorumluluğunun şirkete ihbar tarihinden itibaren başladığını, kaza tarihinden itibaren faiz sorumluluklarının bulunmadığını, hasar dosyasının açıldığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ. vekili cevap dilekçesinde özetle; trafik kazasının 12.06.2012 tarihinde meydana geldiğini ve 12.06.2014 tarihinde zamanaşımı süresinin dolduğunu, dava tarihinin ise 17.12.2015 olmakla, zamanaşımı süresi sonrasında açılmış olması sebebiyle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, kaza tarihini kapsayan poliçe … Sigorta Şirketine ait olduğu için, … Sigorta Şirketine ihbarda bulunulması gerektiğini, kaza tarihi ve saati itibariyle müvekkili şirket nezdinde geçerli bir poliçe bulunamadığını, bu nedenle davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, … plaka sayılı aracın, müvekkili şirket nezdinde 18.10.2012 – 18.10.2013 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik Sigortası) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, kaza tarihi ve saati itibariyle aracın müvekkili şirket nezdinde geçerli bir trafik sigortası poliçesi bulunmadığını beyanla, husumet yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkili şirkete vaki başvurusu üzerine hasar dosyası açıldığını, aktüer raporu alındığını, sigortalı aracın %25 oranındaki kusuru gözetilerek ödeme yapılmak istendiğini, fakat hem hesap bilgisi paylaşılmadığından hem de ibraname davacı tarafça müvekkili şirkete imzalanıp gönderilmediğinden ödeme yapılamadığını, dolayısıyla bu davanın açılmasına sebebiyet de vermemiş olduğunu, huzurdaki davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili şirket ortaya konulan tutarı ödeme arzusunda iken kuvvetle muhtemel meblağın beğenilmemiş olduğunu ve bu dava ile karşı karşıya kalmış bulunduklarını, müvekkili şirketin hesap edilen 47.236,00-TL’lik tazminat ödemesini hala yapma niyetinde olduğunu, dava sonucunu beklemeden kabul ettiği bu miktar bakımından mesuliyetini ifa etmek istediğini, bu ifanın sağlanmasını teminen mahkemeden ödemenin yapılacağı bir tevdi mahalli tayini talebi zorunluluğu doğduğunu, … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası ile sigortalı olduğunu, davanın reddi talebi esas olmakla; destekten yoksun kalma tazminatı hesaplamasında genel şart hükümlerinin esas alınması gerektiğini, müteveffanın dava konusu kazadaki kusurunun incelenerek, müterafik kusuru olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, davacının sosyal güvenlik kurumundan herhangi bir ödeme alıp almadığının tespitinin gerekeceğini, talep edilen faiz türünün hatalı olduğunu, haksız fiillerden yasal faiz talep edilebileceğinden davacı tarafın ticari faizi talebinin hatalı olduğunu, öncelikle tevdii mahalli tayin taleplerinin kabülünü, sorumluluğunu yerine getirmiş olan müvekkili bakımından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece, “….Tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere; 12/06/2012 günü sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobili ile Seferihisar istikametinden İzmir istikametine seyir halinde iken kaza mahalline geldiği esnada aracının ön kısmıyla; seyir istikametine göre sol tarafından gelerek kavşağa geçiş yapan maktul sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin sağ yan kısmına çarpması sonucu meydana gelen ve asıl ve birleşen dosya davacıları murisi …’in vefatı ile sonuçlanan trafik kazasında, kazanın oluşumunda asıl dosya davalısı … Sigorta AŞ’ ye ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı araç sürücüsü müteveffa …’in %80 oranında asli kusurlu olduğu, birleşen dosya davalısı … Sigorta AŞ mye sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın sürücüsü dava dışı …’ın %20 oranında tali kusurlu olduğu, davacıların murisi …’in vefatı nedeni ile desteğinden yoksun kalan asıl ve birleşen dosya davacısı muris eşi …’in 223.427,06-TL, asıl ve birleşen dosya davacısı muris kızı …’in 20.407,80-TL, asıl ve birleşen dosya davacısı muris oğlu …’in 25.936,61-TL zararının oluştuğu, kaza tarihi itibarı ile ZMSS poliçesi kapsamı ve limiti dahilinde davacılara murislerinin vefatı nedeni ile ödenebilecek olan poliçe teminat limitinin toplam 225.000,00-TL olduğu, davacılar 2 ayrı teminattan poliçe limitini aşar şekilde zararın tazminini talep edemeyeceklerinden, oluşan zararlarının garameten paylaşım esasına göre poliçe limiti 225.000,00-TL’ den karşılanması gerektiği kanaatine varılarak, mahkemece davacıların destekten yoksun kalmaları sebebi ile oluşan zarar miktarının, poliçe limiti 225.000,00-TL ile çarpıp toplam zarara bölünmesi sureti ile teminat kapsamında karşılanması gereken her bir davacının zarar miktarının tespitine müteakip, davacıların işbu zararlarının kazaya karışan araçların sürücülerinin kusur oranına göre, kusurlu araçların sigortacısı davalı şirketlerden tahsili grektiği görülmekle, davacıların teminat kapsamında garameten ödenmesi gereken miktar, her bir davacı yönünden sigortalı araç sürücülerinin kusur oranına göre yapılan hesaplama sonucu; davacı …’in garameten paylaşım sonucu davalı … Sigorta AŞ’ den 149.077,56-TL, … Sigorta AŞ’ den 37.269,39-TL, davacı …’in … Sigorta AŞ’ den 13.616,72-TL, … Sigorta AŞ’ den 3.404,18-TL, davacı …’in … Sigorta AŞ’ den 17.305,72-TL, … Sigorta AŞ’ den 4.326,43-TL maddi zararının tazminini talep edebileceği kanaatine varılmakla, davacıların asıl ve birleşen dava dosyasında davalılar … Sigorta AŞ ve … Sigorta AŞ aleyhine açmış oldukları davalarının kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olup, her ne kadar davacılar tarafından asıl dava dosyasında, davalı … Sigorta AŞ aleyhine dava açılmış ise de , kaza tarihi itibarı ile kazaya karışan kusurlu araçların sigortacısının davalı … Sigorta AŞ olmadığı anlaşılmakla, işbu davalı yönündeki davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmekle, sonuç olarak; ASIL DAVA DOSYASINDA; DAVALI … SİGORTA AŞ ALEYHİNE AÇILAN DAVANIN HUSUMET (PASİF) YOKLUĞUNDAN REDDİNE, DAVALI … SİGORTA AŞ ALEYHİNE AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; 149.077,56-TL maddi tazminatın 17/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ’ den alınarak davacı …’e verilmesine, 13.616,72-TL maddi tazminatın 17/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ’den alınarak davacı …’e verilmesine, 17.305,72-TL maddi tazminatın 17/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ’ den alınarak davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, BİRLEŞEN 2016/1266 ESAS SAYILI DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; 37.269,39-TL maddi tazminatın 21/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ’den alınarak davacı …’e verilmesine, 3.404,18-TL maddi tazminatın 21/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ’den alınarak davacı …’e verilmesine, 4.326,43-TL maddi tazminatın 21/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ’den alınarak davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine…..” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davacılar vekili tarafından, “….Kararın usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerektiğini, birden fazla aracın karıştığı trafik kazasında davalı sigorta şirketlerinin sorumluluk miktarlarının her bir poliçe için ayrı ayrı poliçe teminat limiti kadar iken, hangi sigortanın ZMMS poliçesinden zararın karşılandığı anlaşılamamakla birlikte kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitini (225.000-TL) geçmeyecek şekilde davalıların kusuru oranında garame paylaşım yapmasının hatalı olduğunu,
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 96.maddesi uyarınca, zarar görenlerin birden fazla olması ve tazminat alacakları toplamı, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise sigorta tutarının, tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutularak tazminat alacaklarının bulunması gerektiğini,
tek aracın karıştığı trafik kazası sonucu zarar görenlerin birden fazla olması ve zararın poliçe limitini aştığı durumlarda zarar görenlerin garameten paylaştırma esasına göre tazminat isteyebileceğini, ilgili Yargıtay kararını sunduklarını (Yargıtay 17. HD’nin 2014/5262 Esas-2015/12506 Karar sayılı kararı), somut olayda her bir sigortacının poliçedeki sınırı aşmamak üzere tam tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, sigorta şirketlerinin limiti aşmamak üzere sigorta tazminatının tamamını ödemek zorunda olduğunu, somut olayda ilk derece mahkemesi kararında birden fazla aracın karıştığı kazada davacıların destek zararının tek poliçe limitini aşmayacak kadar hesaplanmasının hatalı olmakla birlikte, zararın hangi sigorta şirketinin trafik poliçesinden karşılandığının dahi anlaşılamadığını, Yargıtay’ın konuyla alakalı kararını sunduklarını (Yargıtay 11. HD’nin 2004/5401 Esas – 2005/2488 Karar sayılı kararı), somut olayda kişi başı ölüm ve sakatlanma teminat limitinin 225.000,00-TL kaza başı ölüm ve sakatlanma teminatının ise 1.125.000-TL olduğunu, dolayısıyla bir kişinin ölümü veya yaralanması halinde destekten yoksun kalma veya cismani zararlarda sigorta şirketlerinin ödeyeceği üst limitin, kişi başı belirlenen limit kadar olduğunu, ilk derece mahkemesince alınan 28.05.2019 tarihli bilirkişi ek raporda da belirtildiği üzere davalı sigorta şirketlerinin sorumlu olduğu tazminat miktarlarının … Sigorta AŞ yönünden davacı …’in 44.685,41-TL, davacı …’in 5.187,32-TL, davacı …’in 4.081,56 TL olmak üzere toplam 53.954,29-TL’den sorumluluğunun bulunduğunu (225.000 TL poliçe limiti içinde kaldığı), … Sigorta AŞ yönünden davacı …’in 178.741,65 TL, davacı …’in 20.749,28 TL, davacı …’in 16.326,24 TL olmak üzere toplam 215.817,17 TL’den sorumluluğu bulunduğunu (225.000,00-TL poliçe teminat limiti içinde kaldığını)….” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından, ”….Yapılan yargılamanın eksik ve hatalı olduğunu, bilirkişi incelemesinin hatalı olduğunu, ayrıca raporun aktüerya bilirkişisi tarafından hazırlanmadığını, hazine siciline kayıtlı aktüerya hesaplanmasında uzman kişiler tarafından yapılması gerektiğini, SGK ve uluslararası normlara göre hesaplamayı bilmeyen mahkeme bilirkişisinin hatalı rapor verdiğini, destekten yoksun kalma tazminatı hesabında iratların peşin değerinin hesaplanması gerektiğini, sağ olan kişinin muhtemel yaşam süresinin komütasyon tabloları yardımı ile dikkate alınarak peşin irat formülleri kullanılması gerektiğini, müvekkili şirket tarafından aktüerya uzmanı tarafından hazırlattırılan raporda kullanılan formülün beynelmînel olup, uluslararası literatürlerde yerini aldığını, ülkemizde SGK tarafından gelirlerin peşin sermaye değerinde ise işbu formül kullanıldığını, ancak mahkeme tarafından belirlenen aktüerya konusunda uzman olmayan bilirkişi aktüaryel hesaplama yapmadığını, sadece dört işlem matematik hesabı yaptığını, bilirkişinin fazla hesaplama yaptığını, gerçek değerin üç katına yakın fark ortaya çıktığını….” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Asıl ve birleşen davalar, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı asıl/birleşen dava davacılar vekili ile asıl dava davalısı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; kusur konusunun istinafa getirilmediği ve kesinleştiği görülmektedir.
Davalı sigorta şirketi vekili istinafında, aktüer bilirkişinin sıfatına ve raporuna yönelik itirazda bulunmuş olmakla; aktüer sıfatına sahip bir bilirkişi tarafından aktüer raporunun (sonrasında sigorta bilirkişisinin de katılımıyla heyet raporunun) düzenlenmiş olduğu, bilirkişi heyeti tarafından PMF 1931 tablosuna göre rapor düzenlenmiş ise de, TRH 2010 yaşam tablosuna göre bu durumun daha kısa yaşam süreleri belirlemesi bakımından davalı taraf yararına olup aleyhe bozma yasağı kapsamında görüldüğü, ancak davalı vekilinin “….destekten yoksun kalma tazminatı hesabında iratların peşin değerinin hesaplanması gerektiği, sağ olan kişinin muhtemel yaşam süresinin komütasyon tabloları yardımı ile dikkate alınarak peşin irat formülleri kullanılması gerektiği..” yönünde, alınan ilk rapora ilişkin olarak da bu itirazlarını yöneltmiş olmasına rağmen, sonradan alınan bilirkişi heyet raporunda bu itirazların karşılanmamış olması yerinde olmamış, mahkemece davalı taraftan bu husustaki itiraz nedenleri ve dayanakları ayrıntılı olarak açıklattırılarak ardından, itirazları karşılayacak şekilde ek rapor alınması için kararın kaldırılması gerekmiştir.
Asıl/birleşen davacılar vekilinin istinaf itirazı incelendiğinde; dosya kapsamına göre itirazının yerinde olduğu, zira somut uyuşmazlıkta herbir sigorta şirketi kendi sigorta poliçesi limiti ile ayrı ayrı sorumlu olup, garameten paylaştırma durumu sigorta şirketlerinin teminatını aşan çoklu taleplerde geçerli olduğundan, mahkemece re’sen ve üstelik denetime de elverişsiz şekilde hesaplama yapılıp bu şekilde tazminat tutarlarının belirlenmesi doğru olmamıştır. Mahkemece alınan aktüer raporunda da ifade edildiği üzere, eldeki davada davalı sigorta şirketleri taleple bağlılık kuralı gereğince sigortalısının kusuru oranında sorumlu olup, buna göre tazminatın % 20’sinden … Sigorta A.Ş ve % 80’inden ise … Sigorta A.Ş sorumlu olacaktır. Davalı sigorta şirketlerinin kaza tarihi itibariyle poliçe limitleri ayrı ayrı 225.000-TL olup alınan raporda kusur oranlarına göre hükmedilmesi gereken tutarların poliçe limitlerini geçmemesine rağmen, mahkemece re’sen ve denetime de elverişsiz bir biçimde nasıl hesaplandığı açıklanmaksızın yapılan garameten paylaştırma doğru olmadığından, tüm açıklanan nedenlerle mahkemece, davalı taraf itirazlarını da karşılar şekilde yeniden aktüer raporu alınıp sonucuna ve poliçe limitlerinin ayrı ayrı dikkate alınması gerekliliğine göre bir karar verilmek üzere kararın kaldırılması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; asıl/birleşen dava davacılar vekili ile asıl dava davalısı … Sigorta AŞ. vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl/birleşen dava davacılar vekili ile asıl dava davalısı … Sigorta AŞ. vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜNE; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1476 Esas – 2019/524 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA;
a-Asıl ve birleşen dava davacıları tarafından yatırılan 169,50-TL istinaf karar harcının istek halinde davacılara iadesine,
b-Asıl dava davalısı … Sigorta AŞ. tarafından yatırılan 3.029,55-TL istinaf karar harcının istek halinde bu davalıya iadesine,
4-İstinaf aşamasında asıl/birleşen dava davacıları ile asıl dava davalısı … Sigorta AŞ. tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın kaldırılması sebep ve şekline göre diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 19/10/2022