Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1310 E. 2022/1216 K. 12.08.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1310
KARAR NO : 2022/1216

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/04/2022 (Dava) – 26/05/2022 (Karar)
NUMARASI : 2022/593 Esas – 2022/589 Karar
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
BAM KARAR TARİHİ : 12/08/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 12/08/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/05/2022 tarihli, 2022/593 Esas ve 2022/589 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
DAVA :
Davacı dava dilekçesinde özetle; tarafına ait … mah. … Cad. No: … adresindeki …. Eczanesi isimli işyerine ait, 2012 yılı işletme defteri ve o yılın muhtasar beyannamelerini ikamet ettiği …. köyündeki evinin önünden park halinde kapıları kilitli olan arabasından kapalı görünmez bir çanta içinde muhafazalı olduğu halde 14 Nisan 2022 tarihlerinde arabasından kimliği belirsiz kişiler tarafından çalındığını, hırsızlık nedeniyle 2012 yılı işletme defterinin muhtasar beyannameleri Zayi olduğundan 2012 yılına ait işletme defteri, tüm defter, muhtasar beyannamelerinin zayi olduğuna dair tarafına zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Dava hasımsız açılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece;”… Her ne kadar davacı tarafından işletmesine ait 2012 yılına ait işletme defteri ile tüm belgelerin zayi olduğuna karar verilmesi talep edilmiş ise de; mahkememizce yapılan yazışmalarda davacı hakkında Muğla Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından davacı çalışanlarından … ile ilgili olarak verilen 2011/12, 2012/09, 2013/04-09, 2014/02-07-10-12, 2015/02-06-11, 2016/03-08-12, 2017/04-07-11, 2018/01-03-04-06 dönemlerine ait düzeltme belgesi verdiği bu nedenle sonradan kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinin işleme alınabilmesi için kurum tarafından inceleme başlatıldığı ve defterlerin ibrazı için davacıya tebligat gönderildiği, tebligatın 07.04.2022 tarihinde davacıya tebliğ edildiğinin bildirildiği, davacı tarafından 2012 yılına ait defterin arabasından çalındığının bildirildiği ancak SGK tarafından davacının kayıtları üzerinde 2012 yılı dışındaki bir kısım dönemler içinde inceleme başlatılmış olmasına göre olağan olanın davacının incelemeye tabi tüm defter ve kayıtlarının bir arada olması olduğu, davacının 2012 yılına ait defterlerinin arabasından çalınması ile ilgili olarak bulunamayacağını düşünerek kimseden davacı ve şikayetçi olmadığını, defterlerin SGK tarafından incelenmek üzere istenmesi sebebi ile defterler üzerinde çalıştığını, diğer defterler üzerindeki çalışmalarını tamamladığını ancak dava konusu defter üzerindeki çalışmalarını eczanede yapması sebebi ile eczaneden alıp ertesi gün SGK il Müdürlüğüne götürmek üzere eve getirdiğini belirttiği defterlerin ait olduğu yıllar dikkate alındığında davacının defterler üzerinde çalışma yapılmasını gerektirecek bir durum bulunmadığı, davacının işletmesine ait incelemeye esas bir kısım defter ve belgelerini arabasında bırakarak özenle saklama yükümlülüğünü ihlal ettiği, defterlerin çalındığına dair de davacının kendi iddiası dışında bir delil bulunmadığı dolayısıyla davacının defterlerin saklanmasında kendi kusur ve ihmali bulunduğu…” gerekçesiyle ”davanın reddine …”şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davacı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; aracında bulunan çanta içerisindeki defterin çalınmasında kendisinin sorumluluğunun bulunmadığını, hırsızlığı yapan kişinin, araç içerisindeki çantada değerli bir şey olduğunu düşündüğünü ve hırsızlığı gerçekleştirdiğini, herkesin başına gelebilecek böyle bir olayda, beyanı dışında bir delil bulunmadığının ileri sürüldüğünü, bir delil olsa, hırsızın kim olduğunun tespit edileceğini, defterlerin ait olduğu yıllar dikkate alındığında, üzerinde çalışmayı gerektirecek bir durumun olmadığına ilişkin görüşe katılmanın mümkün olmadığını, SGK tarafından tarafına ne sorulduğu, ne istendiğinin bilinmediğinin açık olarak ortaya çıktığını, ilk derece mahkemesince dava konusu edilen defterlerin, diğer defterlerle bir arada bulunmamasının da, davanın reddine gerekçe gösterildiğini, oysa diğer defterlerle ilgili inceleme yaptığı için hepsinin … Mahallesindeki evinde olduğunu, son olarak incelemekte olduğu 2012 yılına ait defterin ise yanında olduğunu, bu defterle ilgili incelemeyi de gerçekleştirdiği için, 14.04.2022 günü bu defteri de alarak, … Mahallesinde bulunan evine gittiğini, amacının ertesi günü yani 15.04.2022 günü, evde bulunan defterleri de alarak, Muğla’ya SGK’a gitmek olduğunu, nasıl olsa Muğla’ya götüreceğim düşüncesi ile, 2012 yılına ait defterin bulunduğu çantayı aracında bıraktığını, çantanın çalınma ihtimalini kimsenin düşünmeyeceğini, benzer bir durumla herkesin karşılaşabileceğini beyanla istinaf taleplerinin kabulü ile kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6102 sayılı TTK m. 82/7 hükmüne uyarınca zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup; hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
6102 sayılı TTK m. 82/7 hükmüne göre, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır.
Söz konusu hükümde “yangın, su baskını, veya yer sarsıntısı gibi bir afet sebebiyle” defter ve belgelerin ziyaa uğramasından söz edildiği dikkate alınarak, sınırlayıcı bir düzenleme yapılmadığı kabul edilmelidir. Bu nedenle hükümdeki “gibi” sözcüğünden de anlaşılacağı üzere, tacirin elinde olmayan benzer olaylar da maddenin kapsamında düşünülmüştür. Bu nedenle tacirin, söz konusu hükümdeki defter ve belgelerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında, elinde olmayan bir nedenle meydana gelmiş olması zorunludur (Yargıtay HGK’nın 25/09/1985, E. 1984/11-12, K. 1985/728 tarih ve sayılı kararı). Bundan ayrı olarak, ticari defter ve belgelerin kaybedilmiş olduğu iddiasının, samimi ve inandırıcı bulunması da lâzımdır (Arkan, Sabih: Ticarî İşletme Hukuku, 24. Basıdan Tıpkı Basım, Ankara 2018, s. 382).
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden, davacı adına Muğla ili … ilçesinde … Eczanesi isimli işyerinin 07/01/2014 tarihinde Muğla Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde tescil edildiği, davacının eczanenin tek yetkilisi bulunduğu, bu haliyle davacının gerçek kişi statüsünde olduğu, 18/04/2022 tarihli Jandarma tarafından tutulan ve davacı ile imza altına alınan tutanağa göre 18/04/2022 tarihinde davacının … plakalı aracın kapısının kimliği belirsiz kişi veya kişilerce açılarak 2012 yılına ait muhtasar beyannameleri bulunan çantanın çalındığını, bu olay sebebiyle kimseden şikayetçi ve davacı olmadığını, davacı hakkında Muğla Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından davacının … adlı işyeri çalışanının sehven bildirmediği 2011/12, 2012/9, 2013/04-09, 2014/02-07-10-12, 2015/02-06-11, 2016/03-08-12, 2017/04-07-11 ve 2018/01-03-04-06 dönemlerine ait düzeltme belgesi verdiği, bu nedenle sonradan kuruma verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgelerinin işleme alınabilmesi için Kurum tarafından inceleme başlatıldığı, davacıya 01/04/2022 tarihli ve 43055076 sayılı yazı ile yukarıda belirtilen dönemlere ait işyeri kayıt ve belgelerinin inceleneceğine dair tebligat gönderildiği, tebligatın davacıya 07/04/2022 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacı tarafça, evinin önünde park halindeki aracında bulunan çantadan hırsızlık olayı nedeniyle davacıya ait 2012 yılına ait işletme defterinin zayi olduğu iddiasıyla eldeki davanın açıldığı, hırsızlık olayı tacirin kendisine kusur izafe edilemeyecek olan ve irade dışında meydana gelen bir olay ise de, tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerektiği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 11/06/2014 tarihli ve 2014/6248 E., 2014/11141 K. sayılı kararında da ifade edildiği üzere, tacirin defter ve belgelerini şirket merkezinde bulundurması ve koruması için gerekli tedbirleri alması gerektiği, davacının ticari merkezi dışında bir adreste bıraktığı araçta taşınabilir çanta içerisinde eczaneye ait defter ve belegeleri saklamasının özenli bir davranış olmadığı, bu nedenlerle tacirin basiretli davranmadığı, söz konusu defter ve belgelerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermediği, bu nedenle metnine yukarıda yer verilen 6102 sayılı TTK m. 82/7 hükmünde düzenlenen koşulların gerçekleşmediği anlaşılmakla, mahkemece talebin bu gerekçeyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, 6100 sayılı HMK m. 355 hükmü uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmamasına nazaran davacının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/05/2022 tarihli 2022/593 Esas ve 2022/589 Karar sayılı kararına karşı davacının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-a)İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilamı harcı peşin alındığından bakile harç alınmasına yer olmadığına,
b)İstinaf başvuru harcı olarak davacıdan alınan 220,70 TL nin hazineye gelir olarak kaydına,
3-Davacı tarafça istinaf yargılaması sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Dava hasımsız olduğundan ve istinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olmak üzere 12/08/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.