Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1277 E. 2022/1240 K. 07.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1277
KARAR NO : 2022/1240

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/04/2020 ( Dava ) – 29/04/2022 (Karar )
NUMARASI : 2020/212 Esas – 2022/400 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
BAM KARAR TARİHİ : 07/09/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 07/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/04/2022 tarihli 2020/212 Esas – 2022/400 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31/01/2020 tarihinde meydana gelen yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikleti ile İzmir ili Gazi bulvarı orta şeritte sahil istikametinde seyrederken Necati bey kavşağında sola doğru şerit değiştirdiği esnada motosikletinin sol ön, sol yan ve sol ayna kısımlarıyla, yine aynı istikamette sol şeritte sürücüsü … olduğu … plakalı otobüsün sağ ön kısımlarına çarpışması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, dava belirsiz alacak davası olup, davanın gerçek değeri belirli olduğunda eksik harç ikmal edileceğini, davanın safahatında rapor alındığında davacı müvekkilin maluliyet oranı (kalıcı iş göremezlik) açığa kavuşacağını, … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketinde kaza tarihini kapsar ZMMS poliçesi olduğunu, fazlaya ilişkin tüm dava ve tazminat talep hakları saklı kalmak kaydıyla, yasaca yapılacak tüm indirimlerden sonra; müvekkili için 100 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul mahiyetinde olmamak kaydıyla, müvekkili şirketin yerleşim yeri itibariyle huzurdaki dava yetkisiz mahkemede açıldığını, dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini,huzurdaki başvurunun “belirsiz alacak” nevinde ikame edilmesi usul hukuku kurallarına aykırı olduğunu, davada başvuran tarafından sürekli iş görmezlik/vs… tazminatına ilişkin uyuşmazlık/dava tutarı miktarının belirsiz alacak davası şeklinde açılmayacağını beyanla, ıslah yoluyla arttırmasına muvafakat etmediklerini, müvekkili şirket hakkında açılan davanın dava şartlığı yokluğundan (eksik belge) reddine, Esasa girilmesi halinde davanın esastan reddine, aksinin kabulü halinde ise, sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasına, birlikte kusur durumları gözetilerek varsa bu hususlarda resen indirim yapılmasına, SGK nezdinde alınmış bir ödeme olup olmadığının sorgulanmasına, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesine, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince “…Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile; davacı … için 41.932,74 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti aşılmamak kaydıyla temerrüt tarihi olan (20/02/2020 tarihinden itibaren KTK 97 hükmü mucibince 15 gün ilave ile) 07/03/2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hiçbir şekilde taleplerin ve davanın kabulü anlamına gelmemekle beraber; maluliyet raporunun usule ve ilgili mevzuata uygun olmadığını, itiraza konu karara esas alınan aktüer bilirkişi raporunda hesaplamanın TRH-2010 Hayat Tablosu ve Progressif Rant yöntemine göre yapıldığını, ancak Trafik Sigortası Genel Şartları gereği hesaplamada %1,8 Teknik Faiz Yönteminin kullanılması gerektiğini, müvekkili şirketin geçici iş göremezlik tazminatından sorumluluğu bulunmadığını, davacı ehliyetsiz araç kullandığından müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, dosyada cmk m. 253 kapsamı gereğince uzlaşma olup olmadığının tespit edilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek ilgili gerekçeli kararının bozulmasını, davanın reddine karar verilmesini, talepleri doğrultusunda yeniden yargılama yapılarak inceleme yapılmasını, karar verilene kadar, tehir-i icra kararının verilmesini ve esasa girilmesi halinde davanın esastan reddine ,davanın esastan reddedilmemesi halinde ise temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine istinaf vekalet ve yargılama giderlerinin davacı üzerine yüklenmesini, Kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti, sigortalının kusur oranı ve zarara uğrayanın da müterafik kusuru ile hatır taşıması dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Davacı vekilinin karar tarihinden sonra ödeme yapılmış olması nedeniyle davanın konusuz kaldığını bildirdiği, davalı vekilinin de 10/08/2022 tarihli beyan dilekçesi ve ekinde ibraname sunduğu, tarafların sulh olduğunu bildirdiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, davalının istinaf itirazlarının kabulü ile kararın kaldırılarak, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından ve karar tarihinden yapılan ödeme ile davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davalının istinaf itirazlarının KABULÜ ile; İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/04/2022 tarihli 2020/212 Esas – 2022/400 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
1-Dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 80,70-TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin harç ve 212,34-TL tamamlama harcı toplamı 266,74-TL’den mahsup edilerek 186,04-TLnin talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
3-Tarafların sulh protokolü uyarınca birbirlerinden karşılıklı vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığından, taraflar lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı dava tarihi itibariyle dava açmakta haklı olduğundan zorunlu arabuluculuk kapsamında suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa resen iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
B-İSTİNAF AŞAMASINDA;
1-İstinaf başvurusu sırasında, davalıdan alınan 720,00 istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
2-İstinaf incelemesi esnasında davalı tarafça yapılan istinaf başvuru harcının, hazineye gelir olarak kaydına,
3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07/09/2022