Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1220 E. 2022/1420 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1220
KARAR NO : 2022/1420

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/07/2021 (Dava) – 24/11/2021 (Karar)
NUMARASI : 2021/439 Esas- 2021/1062 Karar
DAVA : Şirket İhyası
BAM KARAR TARİHİ : 29/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/11/2021 tarihli 2021/439 Esas ve 2021/1062 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; müvekkili Bakanlığın İzmir İl Müdürlüğü tarafından taşeron firma işçisi …’a kıdem tazminatı ödendiğini, ödemeye konu tazminattan sorumlulukları bulunan firmalardan tahsili istemi ile İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/167 esas sayılı dosyasında rücuen alacak davası açıldığını, bu dosyadaki davalı … Şirketi’nin tasfiye sonunda terkin edildiğinin … tarafından bildirildiğini, bunun üzerine mahkeme tarafından ihya davası açmak üzere kendilerine yetki ve bir ay süre verildiğini, ilgili dosyada yargılamanın devamı ve ilamın infaz edilebilmesi için şirketin ihyasının zorunlu olduğunu bildirmiş, tasfiye halinde … Şirketi’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Birleşen İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/543 Esas-2021/653 Karar sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurum tarafından taşeron firma işçisi …’a kıdem tazminatı olarak ödenen miktarın, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ilgili firmalardan mahkemece tespit edilecek sorumlulukları oranında tahsili istemiyle İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/167 Esas sayılı dosyasına kayden rücuen alacak davası açıldığını, iş bu dosyada, …. ‘nin tasfiye sonu terk halinde olduğunun tespit edildiğini, mahkemece ihya davası açmak üzere taraflarına süre ve yetki verildiğini, şirketin ihyası için dava açtıklarını, söz konusu ihya davasının İzmir 7 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/439 Esasına kaydının yapıldığını, ancak ihya davasına ilişkin dosyada tasfiye memuru yada memurları aleyhinede dava açmaları için taraflarına kesin süre verildiğini, açıklanan nedenlerle, dava dışı … ‘nin ihyasına karar verilmesini ve yine aynı şirketin ihyası için… aleyhine açmış oldukları aynı konulu İzmir 7 Asliye Tic. Mah. 2021/439 Esasında görülmekte olan dosya ile davaların birleştirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP :
Asıl dosya davalısı … cevap dilekçesinde; Tasfiye Halinde … Şirketi’nin 31/01/2020 tarihli genel kurulu kararı ile tasfiyeye girdiğini, tasfiye memuru olarak …’ın seçildiğini, 06/10/2020 tarihli genel kurul kararı ile tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeni ile unvan ve işletme kaydının …nca silinmesine karar verildiğini ve 16/10/2020 tarihinde şirketin kapanışının sicile tescili yapılarak unvan ve işletme kaydının sicilden silindiğini, şirketin tasfiyesinin kanuna uygun olarak gerçekleştirilmesi ve sona erdirilmesinden tasfiye memuru sorumlu bulunduğunu, bu nedenle usulüne uygun tamamlanmamış bir tasfiyeden tasfiye memurunun sorumlu olduğunu, bununla birlikte Müdürlüklerinin, davanın türü itibariyle yasal hasım konumunda olup, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, davanın T.T.K.nun 32. maddesine dayalı bir dava olmaması nedeniyle müdürlüğün harç, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Birleşen dosya davalısı tasfiye memuru cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece;”….Davanın Kabulüne, … ‘nün Merkez-… sicil numarasında kayıtlı iken TTK’nun 547. maddesi uyarınca tasfiye sonunda sicil kaydı kapatılan Tasfiye Halinde … Şirketi’nin, İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/167 esas sayılı dosyasında derdest davanın görülebilmesi, sonuçlandırılabilmesi ve verilecek ilamın infazının yapılabilmesi işlemleri için ilgili ek tasfiye işlemleriyle sınırlı olmak kaydıyla Ticaret Sicili’ne tescili ile ihyasına, ek tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için ihyasına karar verilen şirketin terkinden önceki tasfiye memuru olan …’ın ek tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memurunun terkinden önceki tasfiye memuru olması nedeniyle tasfiye memuruna takdiren ücret verilmesine yer olmadığına, kararın Ticaret Siciline tescil ve ilanına…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı birleşen dosya – davalısı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Birleşen dosya – davalısı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece her ne kadar davacının eldeki davayı açmasında hukuki yararı olduğu kabul edilse de, bunun mümkün olmadığını, herşeyden önce tasfiye edilen …’nin üzerine kayıtlı olan taşınır/taşınmaz herhangi bir malvarlığı veyahut alacağı bulunmadığını, dolayısı ile şirket ihya edilse dahi, davacının alacağını tahsil kabiliyeti bulunmadığından hukuki yararı bulunmadığını, ayrıca tasfiye işlemlerinin usulüne uygun olarak yapıldığını, şirketin kapanış verdiğini, dolayısı ile olası yada ileride doğması muhtemel olan bir alacağa yönelik olarak şirketin ihyasına karar verilmesi durumunda, müvekkiline izafe edilebilecek bir kusur bulunmamadığından, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden müvekkilinin sorumlu olmaması gerektiğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, sadece tasfiye işlemlerini yürüttüğünü beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen dava, 6102 Sayılı TTK’nın 547/2. maddesi uyarınca tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm birleşen dosya- davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; Tasfiye Halinde … Şirketi’nin 05/07/2011 tarihinde kurulup, … nezdinde155238 sicil numarası ile tescil edildiği, şirketin iki ortaktan oluştuğu, 31/01/2020 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirketin tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak birleşen davalı …’ın atandığı, tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeniyle 16/10/2020 tarihinde şirketin kapanışının sicile tescili yapılarak şirketin ticaret sicilinden terkin edildiği, iş bu dosya davacısı tarafından Tasfiye Halindeki … Şirketi aleyhine 08/06/2020 tarihinde İzmir 2. Asliye Mahkemesinin 2020/167 esas sayılı dosyası ile rücuen alacak davası açıldığı, anılan dava dosyasında davalı şirketin ticaret sicilinden dava tarihinden önce terkin edilmiş olması nedeniyle 11/06/2021 tarihli ara kararı ile davacıya iş bu ihya davasını açmak üzere süre verildiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 547. maddesi, ek tasfiye başlığı altında; “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir” düzenlemesini getirmiştir. TTK hükümleri uyarınca ortaklar kurulunun tasfiye kararı alması, atanan tasfiye memurları tarafından yapılan işlemler sonucu tasfiye sonu bilançosu açıklanarak sicilden şirketin terkin edilmesine yönelik davalarda, husumet … memurluğu ile son tasfiye memurlarına yöneltilir. Bu tip davalarda … memurluğu yasal hasım olup, aleyhine yargılama giderine hükmedilemez. Her halükarda TTK’nın 547/2. maddesine göre şirketin ihyasına karar verilirse ek tasfiye memuru atanır. Karar tescil ve ilan edilir. Şirket ihyası, hangi konuda talepte bulunulmuşsa o olayla sınırlı olmak üzere yapılır. Yapılacak işlem kalmadıktan sonra şirket tekrar terkin edilir. Bu nedenle infazda tereddüt oluşturmamak için hüküm fıkrasında hangi konuda ihya kararı verildiğinin açıkça belirtilmesi gerekir.
TTK. 547/2 maddesi uyarınca ek tasfiye işlemleri için şirketin ihyası koşullarının oluşması, birleşen davalı tasfiye memurunun açılan davaları bilebilecek konumda olması ve tasfiye sırasında tasfiyenin gereği gibi yapılmamasından sorumlu olması karşısında, ilk derece mahkemesince birleşen davalı tasfiye memuruna yargılama giderlerinin yükletilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Somut olayda; davacının eldeki davayı açmasında hukuki yararı bulunduğu, dava dilekçesinde davalı olarak yasal hasım … ile birleşen dava da son tasfiye memurunun gösterildiği, mahkemece ek tasfiye işlemlerinin yapılması amacıyla son tasfiye memurunun ek tasfiye memuru olarak atandığı, anlaşıldığından, birleşen davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 547/2. maddesinde, mahkemece, ihya isteminin kabulüne karar verilmesi halinde, ek tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarının yahut da yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanıp, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesi hükme bağlanmıştır. Anılan hüküm uyarınca kararın infazı için tasfiye memuru atanması ve ihya kararının ticaret siciline tescili ve ilanı zorunludur. Bu itibarla, mahkemece, ek tasfiye memuru atanmasına karar verilmesine rağmen kararın tescil ve ilanına karar verilmemesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca asıl ve birleşen dava bağımsız davalar olduğundan, her bir dava yönünden hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Bu nedenlerle; birleşen dosya – davalısının istinaf isteminin kısmen kabulü ile yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından dairemizce davanın esası hakkında HMK’nun 353/1-b-2 madde gereğince karar verilmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Birleşen dosya – davalısı … vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜNE; İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/11/2021 tarihli ve 2021/439 Esas- 2021/1062 Karar sayılı ilamının HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
1)Asıl ve birleşen davanın KABULÜ ile, … ‘nün Merkez-… sicil numarasında kayıtlı iken TTK’nun 547. maddesi uyarınca tasfiye sonunda sicil kaydı kapatılan Tasfiye Halinde …’nin, İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/167 esas sayılı sayılı dosyası ve bu dosyada verilecek kararın infazı ile sınırlı olarak İHYASINA, kararın Ticaret Sicil Müdürlüğünce TESCİL VE İLAN EDİLMESİNE,
2)Birleşen dosya-davalısı tasfiye memuru …’ın şirkete ek tasfiye memuru atanmasına, tasfiye memurunun tasfiye edilen şirketin /eski tasfiye memuru olduğu anlaşıldığından ücret takdirine yer olmadığına, kararın Ticaret Sicil Müdürlüğünce TESCİL VE İLAN EDİLMESİNE,
3)Asıl dava yönünden davacı harçtan muaf olduğundan, davalı … de yasal hasım olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
4)Birleşen dava yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken birleşen dosya için 59,30-TL karar ve ilam harcı ile 59,30-TL başvurma harcından oluşan toplam 118,60-TL harcın davalı tasfiye memuru …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5)Asıl dava yönünden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davanın mahiyeti gereğince üzerinde bırakılmasına,
6)Asıl davada davalı … yasal hasım konumunda bulunduğundan aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7)Birleşen dava yönünden davacı taraf yararına takdir edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalı tasfiye memuru …’dan alınarak davacıya verilmesine,
8)Davacı tarafça asıl ve birleşen dosya için yapılan 88,00-TL dört adet tebligat masrafı, 11,00-TL iki adet elektronik tebligat ücreti, 0,60-TL kep ücretinden oluşan toplam 99,60-TL yargılama giderinin davalı tasfiye memuru …’dan alınarak davacıya verilmesine,
9)Davacı tarafından peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
B-İstinaf edenin diğer istinaf itirazlarının yukarıda açıklanan gerekçelerle REDDİNE,
C-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
1)İstinaf başvurusu sırasında birleşen davalıdan alınan istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde birleşen dosya davalısı …’ a iadesine,
2)İstinaf kanun yolu başvuru harcı olarak birleşen dosya davalısından alınan 220,70 TL harcın Hazineye gelir olarak kaydına,
3)İstinaf eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4)İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5)İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6)Kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinden HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay 11. Hukuk Dairesi nezdinde TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/09/2022