Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1156 E. 2022/1124 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1156
KARAR NO : 2022/1124

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MANİSA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/11/2021 (Dava) – 05/11/2021 (Karar)
NUMARASI : 2021/98 D.İş Esas – 2021/110 D.İş Karar
DAVA : İhtiyati Haciz
BAM KARAR TARİHİ : 05/07/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 05/07/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/11/2021 tarihli 2021/98 D.İş Esas ve 2021/110 D.İş Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından borçlulardan … Şti.’ne tanınan kredi limiti çerçevesinde imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerine dayanılarak kullandırılan nakdi kredilerin geri ödenmemesi nedeni ile borçluların, müvekkili bankaya büyük miktarda borçlu bulunduğunu, müvekkili bankanın borçlulardan, finansal kiralamadan kaynaklanan asıl alacak 82.741,79 EU Masraf bedeli, 20.122,12 TL, kâr mahrumiyeti bedeli 476,19 TL, deposu gereken çek sorumluluk bedeli 5.160,00 TL toplam 939.351,784 TL alacaklı olduğunu, kredi sözleşmesi gereğince gerekmemesine karşın; tahsis edilen ve kullanılan bu kredilerin geri ödenmemesi sebebi ile borçlulara ayrıca bu borcun ödenmesi için Üsküdar 32. Noterliğinin 10/08/2021 tarih ve 8763 yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin keşide edildiğini, buna rağmen bu kredi borçlarının bugüne kadar ödenmediğin ve diğer yükümlülüklerin de yerine getirilmediğini, borçluların piyasaya yüksek miktarda borçlandıklarını, mali müzayaka içerisinde bulunduklarını, ödemelerini tatil ettiklerini ve mallarını kaçırma içerisinde olduklarını beyan ederek, borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece , ”… Kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle karşı taraf borçlulara Üsküdar 32. Noterliğinin 10/08/2021 tarih, 8763 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarat yapıldığı, kredi sözleşmesi ve ihtarname örneklerinin dosyaya sunulduğu, kredi borcunun kat edilmesi ile borcun muacceliyetin gerçekleştiği, vadesi gelen taksitlerin ödenmediği iddiasıyla ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu, talep eden vekilinin talep dilekçesinde belirttiği 476,19 TL’lik kâr mahrumiyeti iddiasının yargılamayı gerektirdiği, yaklaşık ispat kuralının gerçekleşmediği, sözleşmeden doğan alacağın 560.000,00 TL’lik kısmının ipotekle teminat altına alındığı, bu alacak kalemleri bakımından İİK’nun 257 ve devamı maddelerindeki ihtiyati haczin şartlarının oluşmadığı, bu bedellerin toplam alacaktan mahsubundan sonra kalan 378.875,59 TL bakımından ise yaklaşık ispat kuralının gerçekleştiği borçluların finansal kiralama sözleşmesi gereğince muaccel borcunu ödemediği yolunda Mahkememizde kanaat uyandığı, sunulan belgelerle yaklaşık ispat şartının sağlandığı anlaşıldığından…” gerekçesiyle; ”…Talep eden vekilinin ihtiyati haciz talebinin KISMEN KABULÜ ile 378.875,59 TL alacak bakımından % 20 teminat (75.775,11 TL) yatırıldığında borçluların bu miktara yetecek kadar taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; borç döviz cinsinden olup işbu miktar tahsil edilmedikçe müvekkili bankanın daha çok mağdur olmasına sebebiyet verildiğini, söz konusu borçlu aleyhine ipotek tesis edilmiş olmasının ise müvekkili bankanın alacağının tamamının tahsil edileceğini hiçbir surette göstermediğini, zira söz konusu ipotekler üst sınır ipoteği olup miktar olarak da müvekkili bankanın alacağının çok çok altında olduğunu, kefillerin sorumluluğunun türk borçlar kanunu 586/1’de düzenlendiğini, ihtiyati haciz başvurusunda …. Şti.nin Asıl borçlu, …’in ise kefil olarak yer aldığını, bu durumun GKS kapsamında sabit olduğunu, İlk derece mahkemesinin mevzuattaki ihtiyati haciz başvuru maddelerinde yer alan 2004 sayılı yasanın 257 nci maddesindeki “İhtiyati hacze karar verilebilmesi için diğer koşulların yanında alacağın rehinle temin edilmemiş olması zorunludur.” şeklindeki yasa maddesini haksız ve hukuka aykırı olarak hem asıl borçlu hem de kefil … açısından uyguladığını, müteselsil kefaleti düzenleyen TBK 586. Maddesinin “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. “şeklinde olduğunu, kefil …, kendi kefaletlerinin teminatı olarak ipotek vermediğinden, söz konusu borçlu hakkında takip işlemlerine başlanılabileceği gibi bankanın tüm alacağı hakkında ihtiyati haciz talebinde de bulunulabileceğini, bu durum gözetilmeksizin verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, asıl Borçlu … Şti. İle ilgili ihtiyati haciz kararında da belirtildiği üzere iki adet ipotek resmi senedi bulunduğunu, bu iki ipotek belgesinin de asıl borçlu … Şti.’nin borçlarının temini için verildiğini, her ne kadar 18.04.2016 tarih ve 9548 yevmiye numaralı ipotek belgesinde … ipotek veren 3. kişi olsa da yine resmi senedin şartlar başlıklı 1. maddesinde söz konusu teminatın sadece şirketin borçları için verildiğinin yazdığını, bu kapsamda kefilin ipotekli taşınmazın maliki olmasının ipoteğin onun da borçlarını kapsadığı anlamına gelmediğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda düzeltilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacak nedeniyle kredi borçlusu ve müteselsil kefiline karşı bankanın ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, talebin kısmen kabulüne karar verilmiş olup, karar ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dairemizce dava konusu kredilere ilişkin olarak verilmiş ipoteklere ilişkin resmi senetler getirtilerek incelenmiştir.
Somut olayda; talep eden banka ile … Şti.nin arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinde; … Şti.nin asıl borçlu, …’in ise kefil olarak sözleşmeyi imzaladığı; dosyada mevcut 19/04/2016 tarih ve 3109 yevmiye numaralı 250.000,00 TL bedelli ve 18.04.2016 tarih ve 9548 yevmiye numaralı 310.000,00 TL bedelli ipotek senetlerinin incelenmesinde, alacaklı banka lehine tesis edilen ipoteklerin yalnızca asıl borçlu şirketin borçlarını temin için verildiği, her ne kadar kefilin maliki olduğu Manisa Akhisar … Mahallesi … ada … parselde … arsa paylı … Blok1+2 kat 1 nolu mesken dubleks üzerinde 310.000,00 TL bedelli ipotek tesis edilmiş ise de, kefilin ipotekli taşınmazın maliki olmasının ipoteğin onun da borçlarını temin için verildiği anlamına gelmediği,18.04.2016 tarih ve 9548 yevmiye numaralı ipotek belgesinde … ipotek veren olarak görülsede, yine resmi senedin şartlar başlıklı 1. maddesinde söz konusu teminatın sadece asıl borçlu …. Şti.’nin borçlarının temini için verildiği, alacaklı banka lehine …’in kendi kefaletlerinin teminatı olarak ipotek verilmediği, bu nedenle adı geçen borçlu kefil hakkında bankanın tüm alacağı yönünden ihtiyati haciz talebinde de bulunulabileceği anlaşıldığından, mahkemece alacaklı lehine tesis edilen ipoteğin kefili de kapsar şekilde ihtiyati haciz kararı verilmiş olması doğru olmamıştır. Diğer yandan, asıl Borçlu … Şti. ‘nin borçlarını teminat altına almak üzere iki ayrı taşınmaz üzerinde 310.000,00 ve 250.000,00 TL bedelli talep eden banka lehine iki adet ipotek tesis edildiği, bu iki ipotek belgesinin de asıl borçlu … Şti.’nin borçlarının temini için verildiği, dolayısıyla adı geçen kefil yönünden alacağın rehinle temin edilmediği; ilk derece mahkemesinin 2004 sayılı yasanın 257 nci maddesindeki “İhtiyati hacze karar verilebilmesi için diğer koşulların yanında alacağın rehinle temin edilmemiş olması zorunludur.” hükmünü hem asıl borçlu hem de kefil … açısından yanılgılı olarak uyguladığı anlaşılmıştır.
İhtiyati haciz talep edenin kar kaybı yönünden talebinin ise, muaccel bir alacak olmadığı ve bu aşamada bu alacak kalemi yönünden ihtiyati haciz talebinin reddedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmadığı anlaşılmakla bu yönden istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; talep eden vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile, Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/11/2021 tarihli 2021/98 D.İş Esas ve 2021/110 D.İş Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
a-Talep eden vekilinin ihtiyati haciz talebinin KISMEN KABULÜNE; 938.875,59 TL alacak bakımından %20 teminat (187.775,11 TL) yatırıldığında, (borçlu … Şirketinin sorumluluğu 378.875,59-TL ile sınırlı olmak üzere) borçluların bu miktara yetecek kadar taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
b-Alınması gereken harç bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
c-Karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca hesap edilen 1.140,00-TL maktu vekalet ücretinin aleyhine ihtiyati haciz istenenlerden alınarak, ihtiyati haciz isteyene verilmesine,
ç-Teminat alınması ve devamındaki işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-Talep eden vekilinin sair istinaf itirazlarının REDDİNE,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; istinaf başvurusu sırasında talep edenden alınan istinaf karar harcının talep halinde ihtiyati haciz talep edene iadesine,
4-İstinaf incelemesi esnasında talep eden tarafça yapılan 162,10-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 11,00-TL e-tebligat masrafı, 196,60-TL posta masrafı olmak üzere toplam 369,70-TL yargılama giderinin karşı taraflardan müştereken ve müteselsilen alınarak talep edene verilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05/07/2022