Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1107 E. 2022/1187 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1107
KARAR NO : 2022/1187

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/01/2022 tarihli ara karar
NUMARASI : 2022/26 Esas (Derdest)
DAVA : İtirazın İptali
TALEP : İhtiyati Haciz
BAM KARAR TARİHİ : 07/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/07/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/01/2022 ara karar tarihli ve 2022/26 Esas sayılı (derdest) dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İhtiyati haciz isteyen (davacı) vekili talep/dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirket ile güneş enerjisinden elektrik üretim işi yapmak istediğini, davalı şirket yetkilisi tarafından müvekkiline ortaklık teklif edildiğini, müvekkili tarafından davalı şirketin sistemi kurması için alması gereken güneş panelleri ve diğer giderlerin ödendiğini, davalı şirket ve yetkilisince ortaklık anlaşmasından vazgeçilmesi üzerine müvekkili ile davalı arasında dava konusu sözleşmenin akdedildiğini, sözleşme uyarınca davalı şirket tarafından müvekkiline 31/12/2020 tarihine kadar 4.300.000 USD ödeme yapılması hususunun kararlaştırıldığını, bu tarihe kadar ödeme yapılmazsa bu tarihten sonra ödenmesi gereken bedelin 4.700.000 USD olacağı hususlarında tarafların anlaştıklarını, davalı şirket tarafından 31.12.2020 tarihine kadar bu ödemelerin yapılmadığını, davalı şirket yetkilisi ve şirketçe 27.05.2021 tarihinde 4.700.000 USD ödeme yapılması gerekirken 4.300.000 USD olarak müvekkiline ödeme yapıldığını, akdedilen sözleşme uyarınca 400.000 USD ödemenin yapılmadığını, bu bedel için davalı aleyhine davaya konu İzmir 5. İcra Dairesinin 2021/7803 Esas Sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, davalı tarafça takibe, borca ve faize itiraz edildiğini, davalı tarafça takibe yapılan itirazın iptali istemli iş bu davada alacağın dava sonuna kadar korunması amacı ile öncelikli olarak teminatsız aksi durumda mahkemenin uygun göreceği bir teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece;”… ihtiyati haciz talep eden davacının talebi alacaklının alacağının taraflar arasındaki yapıldığı belirtilen sözleşmeye dayandığı, ancak davacının dilekçesine ekli olarak bir sözleşme ibraz etmediği, bu sözleşmeden dolayı davalının 31.12.2020 tarihine kadar 4.300.000 USD ödemesinin kararlaştırıldığı, bu tarihe kadar ödemediği takdirde borcunun 4.700.000 USD ye çıkacağını beyan ettiği, ancak davalının bu ödemeyi yapıp yapmadığının belirli olmadığı gibi davacının sadece bu iddiaya dayanarak ihtiyati haciz talebinde bulunduğu, yaklaşık ispat kurallarına göre alacağının varlığını veya muaccel olduğunu ispatlayacak herhangi bir delil ibraz etmediği, yine alacağın müeccel olduğuna ilişkin ise borçlunun mallarını kaçırmaya, gizlemeye ya da kaçmaya hazırlandığına ilişkin bir delil de bulunmadığı…” gerekçesiyle “…ihtiyati haciz talebinin reddine…. ” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, ihtiyati haciz isteyen (davacı) vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
İhtiyati haciz isteyen (davacı) vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkeme kararının kendilerine tebliğ edilmediğini, davacı tarafça müvekkili tarafından kendilerine bedel gönderildiğini, bedellerin sözleşmeye göre müvekkiline süresinden sonra ödendiğinin dilekçesinde zımni şekilde belirtildiğini, tarafların tacir olduğunu, müvekkilinin ortaklık sebebi ile davalıya belli bir miktar bedeli ödediğini, davalı tarafça taahhütü uyarınca bedellerin müvekkiline iade edildiği sunulu delillerle sabit olduğunu, bu sebeple davalı tarafın imza itirazının alacağı sürüncemede bırakmak amacı ile yapıldığını, uyuşmazlık konusunun, davalının taahhüt etmiş olduğu ” 31/12/2020 tarihine kadar 4.300.000 USD ödeyeceğimi, 31/12/2020 tarihinde ödenmediği takdirde 31/12/2020 ‘den sonra 4.700.000 USD olarak ödeyeceğimi ” şeklindeki taahhüdü olduğunu, süresi içerisinde müvekkiline ödeme yapılmaması sebebi ile eksik ödenmiş olan 400.000 USD’nin ödenmesi talebiyle eldeki davanın açıldığını, tarafların tacir olduğunu, güneş enerjisi sistemine ortaklık amacı ile müvekkilinin bu bedelleri gönderdiğini, davalının ortaklıktan vazgeçmesi sebebi ile işbu taahhüdü verdiğini, taahhüdün yerine getirilmediğinin dosya kapsamında sunulu deliller ile sabit olduğunu, açılan davada yaklaşık ispat koşulunun oluşmasına rağmen mahkemece ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ve kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Mahkemece; ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, İhtiyati haciz isteyen vekili i tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Bilindiği üzere; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 257.maddesinde ihtiyati haciz şartları düzenlenmiş olup buna göre; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1–Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2–Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa…”
İİK’nin 258.maddesi uyarınca da, alacaklı alacağı ve gerektiğinde haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermek zorundadır.İhtiyati haczin, bir para alacağının ödenmesini güvence altına alan ve borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasını ifade eden tedbir niteliğinde bir kurum olması nedeniyle mahkemece, bu yöndeki istem değerlendirilirken gerçeğe benzerlik karinesi ile hareket edilmelidir.
Eldeki itirazın iptali davasının koşullarına yönelik deliller toplanıp, gerektiğinde ihtiyati haciz talep eden(davacı) yanca sunulan sözleşme üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerekmektedir. İhtiyati haciz talep tarihi itibariyle henüz yaklaşık ispat yönünden tarafların delilleri toplanmamış, bilirkişi incelemesi yapılmamıştır. İİK’nın 257/1 maddesi kapsamında davacının davalıdan vadesi gelmiş muaccel bir alacağı bulunup bulunmadığı hususunda ve İİK’nın 257/2 maddesindeki şartların bulunduğuna soyut iddia dışında dair yaklaşık ispat şartının yerine getirilmediği ve ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı sonucuna ulaşılarak, mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerden ötürü, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz talep eden – davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati haciz talep eden davacı yönünden alınması gereken istinaf karar harcı olan 80,70 TL peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati haciz talep eden davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın kesin olması sebebiyle HMK’nın 359/4. Maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 07/07/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.