Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1102 E. 2022/1454 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1102
KARAR NO : 2022/1454

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/06/2021 (Dava) – 23/02/2022 (Karar)
NUMARASI : 2021/364 Esas – 2022/195 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
BAM KARAR TARİHİ : 05/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/10/2022
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/02/2022 tarih ve 2021/364 Esas – 2022/195 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1670 Esas 2015/388 K. sayılı 14.04.2015 tarihli kararı ile dava konusu … Kooperatifinin Kuşadası 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/413 esas ve Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/305 esas sayılı dosyaları ile sınırlı olmak kaydıyla ihyasına karar verildiğini, ihyaya karar verilen kooperatifin müvekkili şirketin taraf olduğu Kuşadası 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/413 E. sayılı dava dosyasının müvekkili şirketin maddi menfaatlerini zedeler nitelikte aynı dosyada taraf olan …. Şti ile birlikte yaptığı 21.11.2015 tarihli temlik sözleşmesini sunduğunu, müvekkili şirketin bu dava dosyaları ile sınırlı olarak ihyasına karar verilen … Kooperatifinden İzmir 4. İcra Müdürlüğünün 2012/1909 E. sayılı takibi ile kesinleşen ilama dayalı para alacağının bulunduğunu, bu nedenle dava konusu kooperatifin … Şti ile akdettiği 21.11.2015 tarihli temliknamenin müvekkilinin haklarını zedeler nitelikte olduğunu, 21.11.2015 tarihli temliknamenin İzmir 10. AİHM’nin 2016/518 E. sayılı dosyasında dava konusu yapıldığını, hem … Kooperatifinin hem de …. Şti aleyhine 14.11.2016 tarihinde temlikin iptali istemiyle dava açtıklarını, davalı … Kooperatifinin bu davayla sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilmesi için süre verildiğini ileri sürerek husumetin sağlanması için davalı olarak yer alan … Kooperatifinin 2016/518 E. sayılı dosyasında sınırlı olarak ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olan Merkez-… sıra numarasına kayıtlı … ’nin tescil edildiği, en son genel kurulunun yapılmaması nedeniyle, bu tarihten sonra herhangi bir genel kurul yapılmadığını, 6102 sayılı TTK geçici 7. Maddesi uyarınca “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim Ve Limited Şirketlerle Kooperatiflerin Tasfiyelerine Ve Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğin” m. 5/1-ç fıkrası uyarınca sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantıları yapılamayan anonim şirketler ile kooperatifler hakkında resen silinme şartları gerçekleştiğinden 13.03.2014 tarihinde tescilli adresine ihtarda bulunulduğunu, 24.03.20214 tarihinde 8534 sy sicil gazetesinde yayınlandığını, ihtara yanıt verilmemesi nedeniyle 04.08.2014 tarihinde sicilden silindiğini, bu hususun 08.09.2014 tarihli 8627 sy sicil gazetesinde yayınlandığını, İzmir 2. ATM’nin 14.04.2015 tarihinde 2014/670 E. 2015/388 K. sayılı ilamıyla ihyasına karar verildiğini ve bu durumun 12.06.2015 tarihinde tescil edildiğini, …. Müdürlüğünün usulüne uygun tebliğlere uygun şekilde silinme şartları gerçekleşen şirketi sildiğini ve terkin işlemini yaptığını, 6102 sayılı TTK geçici m. 7/15’e göre silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak ihya istenmesi gerektiği, 04.08.2014 tarihinde silinme olduğundan bu tarihten itibaren 5 yıl geçmesi nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, yine silinme şartları yönünden tebliğ hükümlerinin uygulandığını, ihtarnamelerin keşide edildiğini, buna rağmen şirket yetkililerinin yasal süresi içerisinde müdürlüğe herhangi bir başvuruda bulunmadığı, TTK geçici m. 7/4 bendi gereğince ihtar ve ilanların usulüne uygun yapıldığını, bu maddenin “a” bendine göre tebligatın yapılmış sayıldığını, …. Müdürlüğünün yasal hasım olması nedeniyle aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…6102 sayılı TTK geçici m.7/15 son cümlesine göre ticaret sicilden kaydı silinen şirket ve kooperatif alacaklılarının silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye müracaat ederek şirketin ihyasını isteyebileceği, davacının, şirketin ihyasının istediği, ancak davacının talebinin 6102 sayılı Kanun geçici m. 7/16. fıkra gereğince ticaret sicilinden kaydı silinen şirketin davacının hukuki menfaat sahibi olarak şirketin ihyasının istemesi için silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirket veya şirketin ihyasını istemesi mümkündür. TTK m. geçici m. 7/1 hükmü gereğince 01.07.2015 tarihine kadar en geç bu tarihe kadar silinme koşulları gerçekleşen şirketleri sicilden silmesi gerektiği belirtilmiştir. Yasada yapılan 26.06.2012 tarihli ve 6335 sayılı Kanun m. 38 ile yapılan değişiklikle Yasanın yürürlük tarihinden itibaren geçerli olan sürenin 01.07.2015 tarihine kadar uzatılması ile bu tarihten itibaren dahi davacının dava açma süresini yani hak düşürücü süreyi geçirdiği ve davanın 01.06.2021 tarihinde açıldığı, böylece hak düşürücü sürenin geçtiği belirlenmiştir. Somut olarak dava konusu şirket sicil kaydı 04.08.2014 tarihinde ticaret sicilden silinmiş olup bu karar …Müdürlüğünden gelen cevabı yazı ile belirlendiği üzere 08.09.2014 tarihinde 8627 numaralı Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiştir. Bu tescilin 3. kişilere etkisi ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği tarihin (ilan tamamı aynı nüshada yayınlanmamış ise son kısmın yayınlandığı günü) izleyen iş gününden itibaren hukuki sonuçlarını doğuracaktır. Bu nedenle mahkememizce TTK m. 36 ya göre yapılan ilanın davacı için sonuç doğurabilmesi için ilanın tamamının yayınlandığı ticaret sicil gazetesinden itibaren hak düşürücü süre başlayacaktır. İlanın tamamı 08.09.2014 tarihli 8627 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı belirtilmiştir. Buna göre davacının hak sahibi olarak 6102 sayılı TTK geçici m. 7/15 e göre dava açabilmesi için hak düşürücü süre olan 5 yıllık süre 08.09.2019 tarihinde dolmuştur. Davacı ise 01.06.2021 tarihinde dava açmıştır. Sicilden silinme koşullarında usulsüzlük bulunması halinde dahi bu usulsüzlüğün tespiti için yasada yer alan süre hak düşürücü süre olmakla hak düşürücü sürelerin genel niteliği olarak talep ve dava hakkını da ortadan kaldırdığından (1) artık bu süre geçtikten sonra dava açılması mümkün değildir. Hak düşürücü süre talep hakkını ortadan kaldırıp dava açmaya engel olduğundan yasada yer alan koşulların oluşup oluşmadığı yani 6102 sayılı TTK geçici m.7 ye istinaden çıkarılan …. Müdürlüğünün İhyası istenen şirketin Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim Ve Limited Şirketlerle Kooperatiflerin Tasfiyelerine Ve Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğin 5. maddesinin 1. fıkrasının d bendine uygun olarak tebligat yapılıp yapılmadığı incelenmesi mümkün olmamaktadır….” gerekçesiyle Davacının davasının hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı belirlenmiş olmakla davanın REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin 23.2.2022 tarihli kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1670 Esas ve 2015/388 Karar ve 14.4.2015 tarihli kararı ile … Kooperatifinin, Kuşadası 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013 / 413 Esas ve Kuşadası 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/305 Esas sayılı dava dosyaları ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verildiğini, sınırlı dava dosyası ile ihyasına karar verilen … Kooperatifinin, müvekkil şirketin de taraf olduğu, Kuşadası 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/413 Esas sayılı dava dosyasına, müvekkil şirketin maddi menfaatlerini de zedeler vaziyette, yine aynı dosyada taraf olan …. Şti. ile birlikte akdettiği 21.11.2015 tarihli temlik sözleşmesini sunduğunu, sınırlı dava dosyası ile ihyasına karar verilen … Kooperatifi ile ….Şti’nin akdettiği 21.11.2015 tarihli temlik tasarrufu müvekkilinin haklarını zedeler nitelikte olduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesinin 23.2.2022 tarihli kararının kaldırılmasına ve bozulmasına, İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/518 Esasında kayıtlı davada 27.5.2021 tarihinde ihdas olunan ara karar ve tarafımıza verilen izin ve yetki kapsamında, mezkur davada davalı olarak yer alan … Kooperatifi’nin, davalı olarak husumetin sağlanması için, İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/518 Esasında kayıtlı dava ile de sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamında ticaret sicilinden re’sen terkin olunan kooperatifin ihyası istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmaması sebebiyle reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
TTK’nın geçici 7. maddesinin 2. fıkrası “davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz” düzenlemesini içermekte olup, davacının ihyasını istediği davalı kooperatife karşı 17.02.2003 tarihinde İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/104-2013/481 E. K. Sayılı dosyasında eser sözleşmesi gereğince taşınmaz üzerinde yapılan imalât bedelinin tahsili istemine ilişkin dava açtığı, bu davanın 04.12.2013 tarihinde karara bağlandığı ve temyiz üzerine Yargıtay 15. HD’nin 11.09.2019 tarih ve 2019/73-3441 E.-K. sayılı ilamı ile onandığı, yani ihyası istenen kooperatifin davalı olarak yer aldığı bir davasının varlığına rağmen TTK’nın Geçici 7. maddesine göre 04.08.2014 tarihinde re’sen terkin edildiği, bu durumda terkin işleminin TTK’nın 7/2. maddesine aykırı olarak yapıldığı açık olup terkin işlemi usulüne uygun yapılmadığından ihya davası açmak için kanunda öngörülen 5 yıllık hak düşürücü süre uygulanamayacaktır. ( Aynı yönde Yargıtay 11. HD, 27.04.2022 tarihli ve 2022/2158 – 3470 E. – K. sayılı ilamı )
Bu durumda; mahkemece hakkında açılmış dava varken terkin işlemi yapılması aynı yasanın geçici 7. maddesine aykırı olup, esasen tasfiyesi de yapılmadığından ve yapılacak tasfiye işlemi de yasaya uygun olmayacağından yalnızca taraf teşkilinin sağlanması bakımından tasfiye memuru da atanmasına gerek olmadan ihya kararı verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle kaldırılması gerekmiş ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmeyeceğinden Dairemizce yerel mahkeme kararının davacı lehine kaldırılmasına, hakkında derdest dava bulunan kooperatifin sicil kaydını resen terkin eden …. müdürlüğünün dava açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekmesine rağmen davacının dava dilekçesinde yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu yöndeki giderlerin de davacı üzerinde bırakılmasına yönelik olarak HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıda yazılı şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/02/2022 tarih ve 2021/364 Esas- 2022/195 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“a-Davanın KABULÜNE, …Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı SINIRLI SORUMLU … KOOPERATİFİ’ nin İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/518 Esas sayılı dosyası ve sonuçları ile sınırlı olmak üzere İHYASI ile ticaret sicilinde TESCİL VE İLANINA,
b-Tasfiye Memuru atanmasına yer olmadığına,
c-Karardan bir örneğin İlk Derece Mahkemesi tarafından karar kesinleştiğinde …Müdürlüğüne GÖNDERİLMESİNE,
d-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca, alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından dava açılırken yatırılan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
e-Davacı tarafından talep edilmediğinden vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
f-Davacı tarafından talep edilmediğinden, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
g-Taraflarca peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın bulunması halinde karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,”
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-İstinaf İncelemesi Yönünden Harç ve Yargılama Masrafları;
a-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
b-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin dava dilekçesinde talep edilmediğinden kendi üzerinde bırakılmasına,
c-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
e-Kararın, temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 05/10/2022