Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1099 E. 2022/1179 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1099
KARAR NO : 2022/1179

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MANİSA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2021 (Dava) – 29/03/2022 (Karar)
NUMARASI : 2021/923 Esas – 2022/951 Karar
DAVALI : HASIMSIZ
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
BAM KARAR TARİHİ : 07/07/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 07/07/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/03/2022 tarihli 2021/923 Esas ve 2022/951 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 31.01.2021 tarihinde müvekkili şirkete ait işyerinde yangın çıktığını, ekte yangın raporunu sunduklarını, müvekkili şirket yetkilisinin Salihli’de kolluk kuvvetlerine ifade de verdiğini, bu olayın kundaklama olduğu üzerinde durulduğunu, kaldı ki yangın raporunda olayın adli olduğunun belirtildiğini, çünkü bu kundaklama olayı öncesi yağma, tehdit, yaralama, hırsızlık gibi suçlardan müvekkili şirketin ve bazı çalışanlarının mağdur olduğunu, müvekkili şirketin Diyarbakır’da da iş yerleri olduğunu, ayrıca muhasebe/mali müşavirlik hizmetlerinin de Diyarbakır’da yürütüldüğünü, tüm bu sebeplerden ötürü müvekkili şirketin bu işyerinde genel kurul müzakere defteri, tüm defter, fatura ve sair belgelerinin yangın çıkan işyerinde değil de Diyarbakır’daki işyeri veya muhasebe/mali müşavirde olduğunun sanıldığını, ticari defterlerinin yangında zayi olduğunu 11/10/2021 tarihinde şirketin adres değişikliğini yapmak istedikleri zaman öğrendiklerini, evrakların sandıkları gibi Diyarbakır’daki işyerlerinde veya muhasebecisinde değil yangın çıkan Salihli’ deki işyerinde olduğunu öğrendiklerini, bu ticari defterler olmadığından müvekkili şirketin resmi ve özel işlemlerini, adres değişikliği gibi işlemlerini yapamadığını belirterek, genel kurul müzakere defteri, tüm defter, fatura ve sair belgelerinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece, “…Somut olayda; davanın, 31/01/2021 tarihinde davacının Salihli ilçesindeki işyerinde gerçekleşen yangın olayının üzerinden uzun zaman geçtikten sonra 14/10/2021 tarihinde açıldığı, davacı tarafın dava dilekçesinde ticari defterlerin Diyarbakır’daki iş yerinde veya muhasebecilerinde bulunduğunu sandıklarını, sonradan ticari defterlerin ve faturaların yangında zayi olduğunu öğrenmelerinden sonra bu davayı açtıklarını iddia ettiği, kanun hükmü uyarınca tacirin defter ve belgelerinin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, ayrıca ziyaa uğramanın onun iradesi dışında elinde olmayan bir nedenle meydana gelmiş olması gerektiği, davacının bu noktada iddiasının hayatın olağan akışına ve gerçeklerine ters düşer nitelikte olduğu, ticari hayatını sürdüren bir tacirin ticari defterlerinin ve faturaların bulunduğu yeri 9-10 ay boyunca bilmediğini, ya Diyarbakır’daki iş yerinde ya da muhasebecilerinde bulunduğunu düşündüklerini ve sonradan yangında zarar gördüğünü öğrendiklerini söylemesinin, gerekli dikkat ve özen yükümlüğüne uyulmadığının açık bir göstergesi olduğu, diğer yandan Salihli ilçesindeki işyerinde gerçekleşen yangın olayıyla ilgili soruşturma dosyasının getirtildiği, soruşturma kapsamında görevlilerce tutulan tutanaklarda ticari defterlerin ve faturaların da yangında zarar gördüğüne ilişkin herhangi bir bulguya ulaşıldığına dair tutanağa rastlanılmadığı, tacir tarafından ticari defter ve belgelerin kasa ve buna benzer sağlam ve güvenli yerlerde muhafaza edilmesi gerektiği, tüm bu nedenlerle; yargılama sonucunda talep konusu ticari defter ve faturaların yangında zarar gördüğüne ilişkin somut delillere ulaşılamadığı ve davacının talep konusu ticari defter ve faturaların saklanmasında gerekli dikkat ve özeni göstermediği anlaşıldığından, zayi belgesi verilmesine ilişkin şartların mevcut olmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla, DAVANIN REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davacı vekili tarafından, “…Kararın müvekkili şirketi ciddi anlamda mağdur ettiğini, şu anda şirketin işyeri adresi değişikliği dahi bir çok işlemi yapamadığını, yangın sonrası üretiminin/ticaretinin durduğunu, yangın ile ilgili kundaklama soruşturması da olduğundan bir süre defter ve diğer belgelerinden haberdar olamadıklarını, Diyarbakır’daki muhasebede olduğunun da sanıldığını, çıkan yangının adli soruşturmaya konu olduğunu, müvekkili şirketin büyük maddi zararlar gördüğünü ve birçok sorun yaşadığını, tüm bunların etkisi ile defterlerin unutulmuş olabileceğini, akabinde defterlerin Diyarbakırda’ki muhasebede olmadığı ortaya çıkınca Salihli’deki iş yerinde çalışan personele sorulduğunu, orada yangında yandığının belirtilmesi üzerine bu davanın açıldığını, Salihli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/58 Esas nolu dosyasında şirkete ait defterlerin istendiğini, bu dosya sebepli şirket evraklarının Salihli’ye gönderildiğini, işbu sebeple dosya ve evrakların burada olduğunun unutulduğunu…” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6102 sayılı TTK 82/7. maddesinde ifade edilen, tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin ziyaı nedeniyle zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK 82/7. maddesinde, tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin maddede öngörülen hallerde ziyaı halinde zayi belgesi verileceği düzenlenmiş, aynı maddenin 82/1-d maddesinde de, 64. maddenin birinci fıkrasına göre yapılan kayıtların dayandığı belgelerin, tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgelerden olduğu öngörülmüş, Yasa’nın 64/1 maddesinde de defter tutma yükümlülüğüne ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafça basiretli bir tacirin saklamakla mükellef olduğu ticari defter ve belgelere gereken özen ve ihtimamın gösterilmediği, davacı defter ve belgelerinin nerede bulunduğunun bilinmemesinin, 31.01.2021 tarihinde meydana gelen bir yangın olayına rağmen, gerekli inceleme ve tespitler yapılmaksızın zayi olayına 11.10.2021 tarihinde muttali olunmasının hayatın olağan akışına uygun bulunmadığı, yine bahse konu yangın olayına dair soruşturma dosyasında, zayi talebine konu defterlere ve belgelere ilişkin hiçbir beyan dahi olmadığı anlaşılmakla, mahkemece davanın reddedilmesinde ve red gerekçesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin tüm istinaf itirazlarının esastan reddi gerekmiştir (Aynı yönde bknz. Yargıtay 11 HD 2018/3547 E.- 2019/5313 K., 2019/663 E.-2019/7589 K).
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/923 Esas – 2022/951 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/07/2022