Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1095 E. 2022/1109 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1095
KARAR NO : 2022/1109

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/05/2022
NUMARASI : 2022/166 Esas – 2022/342 Karar
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
BAM KARAR TARİHİ : 29/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/05/2022 tarihli 2022/166 Esas- 2022/342 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Talep edenler vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın yetkilisi olduğu müvekkili … Şti.’de 28.01.2019 tarihinde meydana gelen yangın sonrası müvekkili şirkete ait 2013-2014-2015-2016-2017-2018 yıllarına ait ticari defterler, faturalar, vergi defterleri, muhasebe evrak ve defterlerinin tamamının zayi olduğunu, bu hususta İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/267 E. Sayılı dosyasında zayi belgesi verilmesini talep ettiklerini, mahkemece 12.07.2019 tarihli karar ile “Davacının zayi belgesi istediği evrakların ayrıntılı olarak dökümünü yapmadığı, muhasebe bilgilerini veremediği, noter tasdik, matbaa bilgilerini veremediği, evrak ve defterlerinin mevcudiyetine ilişkin yeterli delil bulunmadığı” gerekçesi ile davanın reddine karar verildiğini, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi tarafından 13.12.2019 tarihli verilen karar ile “davacı şirketin ticari işletmesinin bulunduğu yangın çıkan Menemen adresinin yargı yeri olarak bağlı olduğu Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin kesin yetkili bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece kesin yetkinin HMK’nın 114/1-ç maddesi kapsamında dava şartı olduğu gerekçesiyle HMK’nın 114/1-ç ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esasının incelenerek, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Açıklanan bu nedenlerle davacılar vekilinin esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmeksizin mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-3. maddesi uyarınca resen kaldırılmasına” karar verildiğini, kararın kendilerine gönderilmesinin akabinde 23.10.2020 tarihli ek karar ile “Davacının davası hakkında İzmir BAM 11 Hukuk Dairesi’nin 2019/3095 E-2019/1848 sayılı kararıyla yetkisizlik karar verilmiş olup, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal başvuru süresi içerisinde davacı tarafça dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmediğinden davacının davasının açılmamış sayılmasına” karar verildiğini, kararın kendilerine 01.02.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkili şirkete ait 2013-2014-2015-2016-2017-2018 yıllarına ait ticari defterler, faturalar, vergi defterleri, muhasebe evrak ve defterlerinin zayi olduğunu, müvekkili şirketin muhasebeci ve mali müşaviri … tarafından yangın sebebi ile zayi olan defter ve evraklara ilişkin yazının ekte sunulduğunu, yangın sonrasında şirkete ait defterlerinin de yangından yandığına ilişkin raporun da ekte sunulduğunu, 2013-2014-2015 yıllarına ait tasdikli defter ve belgeleri İzmir 16. Noterliği’ne, 2016 yılına ait tasdikli defter ve belgeleri İzmir 26. Noterliği’ne, 2017 yılına ait tasdikli defter ve belgeleri İzmir 2. Noterliği’ne ve 2018 yılına ait tasdikli defter ve belgeleri İzmir 16. Noterliği’ne müzekkere yazılarak tasdikli defterlerin önceki yıllara ait nüshalarının celbini talep ettiklerini, yangın sonrasında bütün evrakların yanması ve zayi olması nedeni ile evraklara ilişkin seri numaraları ve matbaa bilgilerinin taraflarınca temin edilemediğini, faturaların boş mu dolu mu olduğunun bilinemediğini beyanla şirkete ait 2013-2014-2015-2016-2017-2018 yılına ait Yevmiye, Kebir ve Envanter defterlerinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “…kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve hakimin taktirine göre, zayi belgesi verilmesi talebinin reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkil taraf …’ın yetkilisi olduğu … Şti.’de 28.01.2019 tarihinde meydana gelen vahim yangın sonrası müvekkil taraf şirketine ait 2013-2014-2015-2016-2017-2018 yıllarına ait ticari defterler, faturalar, vergi defterleri, muhasebe evrak ve defterlerinin tamamı zayi olduğunu, bu sebeple müvekkil tarafın daha fazla mağduriyet yaşamaması adına Sayın yerel Mahkemeden zayi belgesi verilmesi talep edildiğini, ancak yerel mahkemenin davanın reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Her ne kadar yerel mahkemenin kararında belirtildiği üzere kendilerine daha önce açılan ve yetkisizlik kararı verilen dosyanın süresi içerisinde yetkili mahkemeye gönderilme talebinin verilmemesi nedeniyle ek karar verildiği ve iş bu ek kararda açılmamış sayılma kararı verildiği karara karşı 2 haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolunun açık olduğu belirtildiği, tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/267 E. Sayılı dosyası ile açılan dava ile zayi belgesi talep etme süresi olan 15 günlük hak düşürücü sürenin durduğu, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ek kararının kendilerine 01.02.2022 tarihinde gönderildiğini, 2 haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolunun açık olduğu ve kendilerine istinaf kanun yoluna başvurulmaması nedeniyle dosyanın 16.02.2022 tarihinde kesinleştiğini, kendilerine İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açılmak suretiyle hak düşürücü sürenin durduğu kanaatini taşıdıklarını, bu nedenle hak düşürücü süreden kaynaklı olarak yerel mahkemenin ret kararı vermesinin hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkeme tarafından müvekkil …’ın talep ehliyetinin olmadığı nedeniyle davanın öncelikli olarak bu yönden reddine karar verdiğini, ancak kendilerine hem belgeleri zayi olan şirket hem de şirket yetkilisi adına başvuru gerçekleştirilmiş olup bu noktada müvekkil …’ın şirket yetkilisi olması ve asıl şirket adına da başvuru gerçekleştirilmesi nedeniyle bu gerekçenin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 6102 sayılı TTK’ nın 82/7 maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; davacıların ilk önce aynı olayla ilgili olarak, aynı sebeplerle ve aynı belgeler için 19/06/2019 tarihinde İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2019/267 esas – 2019/890 sayılı dosyasında zayi belgesi verilmesi davası açtıkları, davanın yasal süresi içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması nedeniyle 23/10/2020 tarihli ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk davanın açıldığı tarihin öğrenme tarihi olarak kabul edilmesi gerekmesine, 6098 sayılı TBK’ nın 158. maddesi uyarınca 60 günlük süreden sonra bu davanın açılmış olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davacılar vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/05/2022 tarihli 2022/166 Esas- 2022/342 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; davacılardan alınması gereken 80,70 TL karar harcı yeterli olduğundan ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/06/2022