Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1051 E. 2022/1062 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1051
KARAR NO : 2022/1062

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/03/2022
NUMARASI : 2022/281 Esas – 2022/241Karar
DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
BAM KARAR TARİHİ : 23/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/06/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen yukarıda esas ve karar numarası yazılı dosyanın incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; merkezi … Mahallesi, … Caddesi No:… …/… adresinde bulunan …Şti.’nin şirket müdürü olan tek ortağı …’ın 13.11.2021 tarihinde vefat etmesi ile TTK’ nın emrettiği yasal organlardan mahrum kaldığını, söz konusu şirketin tek ortağı ve aynı zamanda şirket müdürü …’ın ölümü ile geriye mirasçısı olarak eşi … çocukları … ve …’nın mirasçı olarak kaldığını bu sebeple; Türk Medeni Kanunu 424/4 maddesi uyarınca söz konusu şirkete kayyum tayin edilmesini, kayyum olarak da mahkemenizce de uygun görülürse şirket merkezi olan … İlçesinde kain muhasebe işi ile iştişal eden …’ın (… T.C. numaralı) görevlendirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “… 1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK 20/1 maddesinde belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili Aydın Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,..” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usule, yasaya ve Yargıtay’ın kökleşmiş içtihatlarına aykırı olduğunu, … Şirketi aynı zamanda şirket müdürü olan tek ortağı …’ın 13.11.2021 tarihinde vefat ettiğini ve TTK’ nın emrettiği yasal organlardan mahrum kaldığını, söz konusu şirketin tek ortağı ve aynı zamanda şirket müdürü olan …’ın ölümü ile geriye mirasçısı olarak eşi … çocukları … ve … mirasçı olarak kaldığını, şu anda organları kalmayan şirketin yönetilememekte ve şirket işlerinin görülememekte olduğunu, muris …’ın mirasçılarının şirket müdürünün belirlenmesi konusunda da anlaşamadıklarını, Türk Medeni Kanunu 427/4 maddesi uyarınca söz konusu şirkete dava dilekçesinde belirttikleri belirli işlerin yapılması için kayyum tayin edilmesi, kayyum olarak da mahkemece de uygun görülürse şirket merkezi olan … İlçesinde kaim muhasebe işi ile iştigal eden …’ın görevlendirilmesi için dava açıldığını, ticaret şirketlerine kayyım atanmasına ilişkin davaların, mutlak ticari davalardan olduğunu, bu tür davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde, bu mahkemenin bulunmadığı yerlerde Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemelerinde incelenip sonuçlandırılması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ticari şirkete organsız kalması nedeniyle kayyım atanması talebine ilişkindir.
Mahkemece; görevsizlik kararı verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/281 esas sayılı dosyası ile davacının açtığı davada … Şti. adlı şirketteki ortaklıktan çıkarılması ve şirketin feshi davasında, şirket yetkilisi …’in vefat etmesi ve yasal mirasçılarının da mirası reddetmeleri nedeniyle şirketin organsız kaldığı iddiasıyla, davalı şirketi temsil etmek üzere kayyım atanmasının talep edildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar, TMK’nın 426/ 2 ve 3. maddelerine dayanılarak, temsilci kayyımı atanması istenmekte ise de, limited şirkete kayyım tayinine ilişkin davalar TTK’nın 4 ve 5. maddeleri uyarınca mutlak ticari dava niteliğindedir. Zira, TMK anlamında kayyım tayini için yaş küçüklüğüne dayanılmadığı, kalan mirasçılar arasında menfaat çatışması medeniyle organsız kalma nedenine dayalı olduğu anlaşılmaktadır. ( Nitekim Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2014/9838 Esas-2014/14981 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir ). Bu durumda, mutlak ticari davalara bakmakla Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli olmakla, davaya bakmaya Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olmadığı, davanın Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiği anlaşılmakla, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacının istinaf başvurusunun esastan kabulüne; kararın HMK nın 353/1-a-3. maddesi uyarınca açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN KABULÜNE; Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/03/2022 tarihli 2022/281 Esas-2022/241 Karar sayılı kararının HMK’nın 355. ve 353/1-a-3 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
2-HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf eden ilgilisine iadesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a-3 ve 362/1-c maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 23/06/2022